'Eşkiyanın ne yapacağını biliyoruz'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP Hükümeti'nin zorbalığın, hukuksuzluğun, yolsuzluğun, saygısızlığın, inkarcılığın ve sorumsuzluğun adresi olduğunu savunarak, "Biz TBMM'deki zorbalık ve saldırganlığı da gördükten sonra açık açık diyoruz ki, artık günümüzde eşkıyanın ne yapacağını çok iyi biliyoruz" dedi.
cumhuriyet.com.trCHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in Meclis kürsüsünde iteklenmesiyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı. İnönü'nün "Eşkıyanın bu gece ne yapacağı belli olmaz" sözlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu şunları söyledi: "Biz TBMM'deki zorbalık ve saldırganlığı da gördükten sonra açık açık diyoruz ki, artık günümüzde eşkıyanın ne yapacağını çok iyi biliyoruz. Biliyoruz çünkü, AKP Hükümeti zorbalığın, hukuksuzluğun, yolsuzluğun, saygısızlığın ve inkarcılığın adresi haline gelmiştir. Dilinden milli iradeyi düşürmeyen, millet egemenliğinden bahseden bu hükümet döneminde, milletin anasının sütü kadar temiz ve helal oylarıyla seçip Meclis'e gönderdiği milletvekilimiz Kamer Genç TBMM kürsüsünde zorbalıkla karşılaşmış, itilmiş ve tartaklanmıştır. Fenerle dolaşıp deniz feneri yolsuzluğunu hatırlatarak AKP'lilerin tepkisini çeken milletvekilimiz Genç'e yönelik zorbalık TBMM Başkanlık kürsüsünden başlamış, idare amiri kimliğindeki bir zorba tarafından icra edilmiş ve kürsüden özür dilemek bir yana, AKP Grubu tarafından da bu zorbalık aklanmıştır."
Tutuklu milletvekilleri için imzalanan mutabakat metnini hatırlattı
Geçmişte Meclis dışında milletvekillerinin enselerine basılarak gözaltına alınması sürecinden, AKP iktidarı döneminde milletvekilinin ensesine Meclis kürsüsünde basılma noktasına gelindiğini savunan Kılıçdaroğlu "Bu haliyle zorbalığın adresi haline gelen AKP hükümeti aynı zamanda hukuksuzluğun ve üstü örtülen yolsuzlukların da adresi haline gelmiştir" dedi.
Tutuklu milletvekilleri için imzalanan mutabakat metnini de hatırlatan Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: "Bir yandan 'egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyeceksiniz, öte yandan Meclis kürsüsünde konuşan milletin temsilcisi milletvekiline zorbalık yapacaksınız. Bir yandan egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyeceksiniz, milli irade diyeceksiniz, öte yandan namus sözü olarak altına imza attığınız mutabakat metnini unutacak ve milli iradenin temsilcisi milletvekillerini cezaevinde tutacaksınız. Bir yandan hukukun üstünlüğü diyecek, yargı bağımsızlığından bahsedecek öte yandan deniz feneri sanıkları hakkında iddianamesini hazırlayan 3 savcıyı görevden alacaksınız. Bir yandan yolsuzluklarla mücadeleden bahsedecek, öte yandan yolsuzluk şüphesi altında bulunan bir bakanı Başbakan Yardımcısı yapacak, rüşvet defterine de kağıt parçası diyeceksiniz. Bir yandan uzun tutukluluk kararlarında ısrar eden özel yetkili savcılarınız, hakimleriniz, mahkemeleriniz ile ne kadar muhalifiniz varsa içeri tıktıracak, onların yanına kattığınız şaibeli kişilerle de göz boyayacak ve bunun adına da hukuk devleti diyeceksiniz."
'Hükümet doğal afeti gaflete ve ihanete çevirdi'
Cumhuriyet törenlerinin iptalini, "Başbakan düğünlerde, resepsiyonlarda dolaşırken tasada ve kıvançta birliğimizin simgesi olan ve bilhassa kimsesizlerin kimsesi diye bilinen Cumhuriyeti kutlama törenlerine yasak koydu" sözleriyle eleştiren Kılıçdaroğlu açıklamasında, Van depremi sonrası 'evlerinize girin' çağrısı yapılmasına da tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, "Bakanı, valisi aracılığıyla 'evlerinize girin' diye deprem bölgesindeki vatandaşlarımızı vuran doğal afeti gaflete ve ihanete çeviren de bu hükümettir" dedi.
Kılıçdaroğlu şunları söyledi: "Tüm bu gerçekler ortadayken, pembe tablolar üstüne pembe tablolar çizen ve sıkıştığında bu sorunlar tek başına bir hükümetin altından kalkacağı sorunlar değildir diyerek aczinizi gözlerden gizleyen ve kenara çekilende bu hükümettir. Artık anlaşılmıştır ki, AKP hükümeti arkasında kaç milletvekili olursa olsun Türkiye'nin temel sorunlarını çözmekten aciz bir iktidardır. Bu acizliği nedeniyle de zorbalığın, hukuksuzluğun, yolsuzluğun, saygısızlığın, inkarcılığın ve sorumsuzluğun adresidir."