Eskişehir’e yakıştı
Mimarisiyle öne çıkan müzede Erol tabanca koleksiyonundan derlenen bir serginin yanı sıra sırf burası için sipariş edilmiş bir eserle yine Türkiye’de ilk kez burada sergilenecek bir sanal gerçeklik enstalasyonu bulunuyor.
Emrah Kolukısa
Polimeks Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve koleksiyoner Erol Tabanca’nın kurucusu olduğu Odunpazarı Modern Müze (OMM), Haldun Dostoğlu küratörlüğündeki ilk sergisi “Vuslat” ile 7 Eylül’deki açılış etkinliğinin ardından 8 Eylül 2019’da kapılarını ziyaretçilerine açtı. Açılış sergisinin yanı sıra günümüzün yetenekli bambu ustası Tanabe Chikuunsai IV’ün müzeye özel ürettiği enstalasyon çalışması ve Marshmallow Laser Feast’in Türkiye’de ilk kez sunacağı çok algılı etkileyici sanal gerçeklik deneyimiyle OMM, çağdaş sanatın farklı disiplinlerini bir araya getiriyor.
Ünlü Japon mimarlık ofisi Kengo Kuma and Associates’ın (KKAA) imzasını taşıyan, Odunpazarı sivil mimarisi, Osmanlı kubbe mimarisi ve geleneksel Japon mimarisindeki öğelerden aldığı referanslarla tasarlanmış 4500 m2’lik alana yayılan müze, Erol Tabanca deyişiyle Bilbao etkisini (Mimar Frank Gehry’nin tasarladığı Guggenheim Müzesi’nin Bilbao’da yarattığı etkiye atfen) Eskişehir’de yaratacak bir yapı olarak hayata geçirilmiş. “Modern mimaride beton ve çeliğin hakimiyetindeki enternasyonal üslup, insanlarla yaşadıkları yer arasındaki bağı zedeledi. Ahşabın yanı sıra coğrafyaya ait doğal malzemelere dönerek, dünyadaki varoluşumuzu sürdürülebilir kılmanın bir yolunu arıyoruz” diyen mimar Kengo Kuma içi ve dışıyla son derece dinamik bir yapı olarak tasarladığı binada kullandığı ahşap konstrüksiyonlarla ve onların geometrik konumlandırılışlarıyla bir zamanlar bu bölgede satılmak üzere istiflendirilmiş odun ve kalaslara da bir atıfta bulunuyor bir anlamda.
OMM çıtayı bir hayli yükseltti, sadece Eskişehir ya da Anadolu için değil, Türkiye’nin dört bir köşesi için. Hemen hemen aynı günlerde açılan ve yine çıtayı yükseltmesiyle öne çıkan Arter gibi OMM da geleceğime dair umutları yeşerten bir girişim; insanı, insanlığı yücelten bir rüya. Bunlara hâlâ çok ihtiyacımız var.
Japon Bambu sanatçısı Tanabe Chikuunsai IV tarafından OMM için özel olarak yaratılan “İsimiz” devasa yerleştirme binanın kendisi ikonik bir imgeye dönüşeceğe benzer. Sanatçının yalnızca Japonya’nın Kochi bölgesinde yetişen ‘kaplan bambu’ türünü kullandığı ve yapımı yaklaşık 2 hafta süren yerleştirme için Tanabe-san şunları söylüyor: “Doğadakşi dört elementi tema olarak ele aldım. Su, ateş, hava ve toprak. Beşinci element ise boşluk, kimimiz ona evren, kimimiz uzay diyoruz. Eskişehir’e seyahatlerimde ve burada geçirdiğimiz iki haftada karşılaştığım insanlar, onlarla etkileşimim, beşinci elementin bir parçası oldu.”
Doğanın gizli güçleri
Dijital Sergi Sponsorluğunu Vodafone’un üstlendiği “Ağaca Övgü” ve “Bir Hayvanın Gözlerinden” başlıklı iki büyük çaplı sanal gerçeklik deneyimi sergileyen Marshmellow Laser Feast dünyanın önde gelen deneyimsel sanat kolektiflerinden biri. OMM’da ,Ersin han Ersin tarafından temsil edilen kolektifin müzedeki enstalasyonu hem müzenin hem de Odunpazarı’nın ‘doğal’ çağrışımlarıyla diyalog halinde olması anlamında yerini tam anlamıyla bulmuş görünüyor. Öte yandan İngiltere yaşarken ilginç bir tesadüf eseri İdil Tabanca ile tanışan Ersin Han Ersin’in Eskişehirli olması ve nüfus kağıdında Odunpazarı ibaresinin yazıyor oluşu da işin başka bir boyutu. Sanat ve teknolojiyi harmanlayan sergi 8 Aralık’a kadar ziyaret edilebilir.
OMM'un giriş katında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın müzenin temel atma töreni sırasında çizdiği 'Vav'ın sergilenmesi sosyal medyada tartuışmaların fitilini ateşledi. Sanatatak.com'un kurucusu sanat eleştirmeni Ayşegül Sönmez kendi Instagram sayfasında konuyla ilgili şu ifadeleri paylaştı: "Her müze bir tahayyüldür. Şahsi de olsa müze dediğimiz andan itibaren kast ettiğimiz bugüne kadar aldığımız eserler sığmıyor diye başvurduğumuz sıradışı büyüklükte ve ilginç bir mimariye sahip bir mekan değildir. Ev yerine açtığımız "güzel" sanat eserleriyle dolduracağımız görkemli duvarlardan ibaret değildir müze. Bir pozisyondur. Bazen bir sürü soruya bazen tek bir soruya yanıttır. Bir sentez bir remikstir.
Sanat tarihinden de tarihten de ne muaftır ne de bağımsız. Diyalektik olsun olmasın muhakkak tarihle ilişki içindedir. Hatta bunu arzular ve yaratır. Dün açılan OMM müzesi yer verdiği bu imgenin altına koyduğu bu not aracılığıyla eski bir tartışmayı alevlendiriyor hiç şüphesiz. Yapanın elini vurguladığı, zanaatten yana aldığı bu tavır karşısında peki sormaz mıyız kimin yaptığının hiç mi önemi yoktur diye? OMM bir şahsi müze olarak bu soruyu da bence pekala fevkalade yanıtlamış tahayyülünü ortaya koymuştur."