Eşi tarafından şiddet gören Hatice Bengi’den ‘Ölmek istemiyorum’ isyanı

Hatice Bengi, 23 yıllık evli olduğu Hüseyin Bengi'den yıllardır şiddet görüyor. Evliliğinin ilk zamanlarından itibaren başlayan şiddet, Hatice Bengi'yi isyan ettirdi. Çocuklarıyla beraber eşinden saklanan Bengi, cinayete kurban gitmemek için Hüseyin Bengi'nin hak ettiği cezayı almasını istiyor.

KIZINI KAÇIRDI

Bengi ailesinde şiddet evliliğin ilk zamanlarında başladı. Hüseyin Bengi, eşi Hatice Bengi'ye olur olmadık sebeplerle şiddet uygulamaya başladı. Şiddet gölgesinde ilerleyen evliliği devam ettirmek istemeyen Hatice Bengi, 10 yıl önce eşinden boşanmak için dava açtı ve Hatay Dörtyol'daki annesinin evine gitti.

Çocuklarını burada okula devam ettiren Bengi, bir süre eşinden saklanarak yaşamaya devam etti. 2009 yılında Hatice Bengi, kızını okuldan alırken, okulun yakınında bir araç yanlarında durdu. Hüseyin Bengi, ve kardeşi Hasan Bengi, kızı Güllü Bengi'yi zorla araca bindirmeye ve kaçırmaya çalıştı.

Güllü Bengi araca binmek istemeyince anne Bengi de olaya müdahale etti ve kızıyla birlikte araca bindi. Arabada uzunca bir süre arbede yaşandı. Hüseyin Bengi'nin kardeşi Hasan Bengi, Hatice Bengi'yi hareket halindeki araçtan aşağı attı. Jandarmanın olaya müdahalesiyle Hüseyin Bengi'yi gözaltına aldı. Ancak Bengi, ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

BARIŞTI AMA ŞİDDET DEVAM ETTİ 

Sözcü'den Can Çapar'ın haberine göre, Hatice Bengi olaydan sonra yine annesinin evine döndü. Ancak bir süre sonra Hüseyin Bengi çocukları yine kaçırdı. Boşanma davasının görüleceği gün Hüseyin Bengi, Hatice Bengi'yi aradı ve barışmak istediğini söyledi.

Hatice Bengi de bu teklifi geri çevirmedi ve çocukları için İstanbul'a, eşinin yanına gitti. Ancak şiddet yine durmadı. Sözlü ve fiziksel şiddet bu teklifin ardından yine devam etti. Çeşitli hakaretlerle şiddet uygulamaya devam eden Hüseyin Bengi, 5 yıl boyunca eşine şiddet uygulamaya devam etti.

SABAH BAŞLAYAN ŞİDDET GECE YARISINA KADAR SÜRDÜ

29 Temmuz'da yaşanan son olayda ise, kardeşinin ev nakliyesine yardım eden ve o sırada eşinden 4 yaşındaki çocuğuna bakmasını isteyen Hatice Bengi, bu sebepten dolayı yine şiddete maruz kaldı. 29 Temmuz'da tüm gün süren şiddet, gece saatlerinde de devam etti.

Evde yalnız oldukları sırada Hatice Bengi'yi boğmaya kalkan Hüseyin Bengi, Hatice Bengi'yi darp edip bir yandan da ölümle tehdit etti. Hüseyin Bengi'ye karşı koymaya çalışan Hatice Bengi, çığlık atarak yardım istedi. O sırada dışarıda olan kızları Güllü Bengi eve koştu ve annesine yardım etmek istedi.

Annesinin öldüğünü düşünen Güllü Bengi, babasının şiddetine ve tehditlerine maruz kaldı. Hüseyin Bengi kızını da darp ederek bayılmasına neden oldu. Geceyi baygın geçiren anne Hatice Bengi ve kızı Güllü Bengi, sabaha karşı kendisine gelebildi.

Elindeki bıçakla eşine ve kızına tehditler savurmaya devam eden Hüseyin Bengi, eşinin kendisinden boşanmaması ve şikâyetçi olmaması için baskı kurmaya devam etti. Kendisinden şikayetçi olmaması için söz vermesini isteyen Hüseyin Bengi, şikayetçi olmama sözü aldıktan sonra annesinin evine gitti.

ŞİDDET GÖRDÜĞÜNÜ HASTANEDEKİ DOKTOR ANLADI 

Hatice Bengi ve kızı Güllü Bengi, Hüseyin Bengi'nin evi terk etmesiyle soluğu Dörtyol'daki kız kardeşinin yanında aldı. Kardeşine eşinden şiddet gördüğünü söyleyemeyen Hatice Bengi yüzündeki morlukların düştüğü için oluştuğunu söyledi. Kız kardeşinin yardımıyla hastaneye giden Bengi, doktorun sağduyulu olması sebebiyle gerçekleri anlatabildi.

Hatice Bengi'nin şiddet gördüğünü anlayan doktorun polise haber vermesiyle gerçekler gün yüzüne çıktı. Olay jandarmaya intikal etti. Jandarma, savcılıktan koruma kararı çıkardı. Hatice Bengi de annesinin hastalığından dolayı sığınma evine gitmeyi reddetti.

Şu an çocuklarıyla beraber saklanan Hatice Bengi, mahalle sakinlerinden oluşan korucular ve jandarmanın nezaretinde yaşamaya devam ediyor. Eşi de Hatay'ın Antakya ilçesinde olduğu öğrenilen Hatice Bengi'nin tek bir isteği var: Yaşamak. “

“ÖLMEKTEN KORKUYORUM”

29 Temmuz'daki şiddet olayından sonra ölümden korktuğunu söyleyen Hatice Bengi o geceyi şu sözlerle anlatıyor:

“Artık ölmekten korkuyorum. 29 Temmuz gecesinden sonra gözümü kapatmaya korkuyorum. O anlar aklıma geliyor, ellerini boğazımda hissediyorum ve geri kalkıyorum.”