‘Esas darbe TSK'ya yapıldı, bugün TSK neredeyse yok edilmiştir'

Eski Deniz Harp Okulu Komutanı emekli Tuğamiral Türker Ertürk, 15 Temmuz'da gerçekleştirilen darbe girişimi başarıya ulaşmasa da darbe girişimiyle ‘TSK'nin devre dışı bırakılması' hedefine ulaşıldığını söyledi.

cumhuriyet.com.tr



Eski Deniz Harp Okulu Komutanı emekli Tuğamiral Türker Ertürk, Sputnik'e yaptığı açıklamada "TSK'ya karşı ilk darbe Ergenekon ve Balyoz'la yapıldı. O da Cemaat'e taşere edilmişti, ama o zaman AKP iktidarları Cemaat'in suç ortağıydı. Şimdi TSK'ya karşı yine projenin realizasyonu açısından ikinci darbe vuruldu. Böylelikle bu bölgenin yeniden yapılandırılmasına engel olmaya çalışan TSK'yı itibarsızlaştırmak ve devre dışı bırakmak istiyorlardı. Bugün TSK gerçekten devre dışıdır, TSK üç aşağı beş yukarı yok edilmiştir" dedi.

‘DARBENİN BAŞARILI OLAMAMASINI SAĞLAYAN ESASEN YİNE TSK'

Ertürk, darbe girişiminin başarısızlığa uğramasını sağlayan esas nedenin, TSK'nın darbe karşıtı tutumu olduğunu da vurgulayarak "Darbe niye başarılı olamadı biliyor musunuz; darbenin başarılı olamamasını sağlayan esasen yine TSK. TSK, bu Cemaat yapılanmasının yaptığı darbe girişimine katılmayarak darbeyi engelledi. Yoksa yollara çıkan insanlar nedeniyle değil" diye konuştu.

Türkiye, 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişiminin ardından bunun neden ve sonuçlarını tartışıyor. Daha önce bazı basın yayın organlarında Fethullah Gülen cemaatinin orduda da ciddi bir yapılanma içinde olduğu ve bir darbeye kalkışabilecekleri yazılsa da yaşanan darbe girişimine özellikle general/amiral düzeyinde katılım kamuoyunda şaşkınlık yarattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet ilk andan itibaren Fethullah Gülen cemaatine bağlı subayların darbe girişimini tertiplediğini belirtirken Fethullah Gülen, Guardian gazetesine verdiği demeçte darbenin girişiminin arkasında yer aldığını reddetti, bu girişimin hükümet tarafından tertiplenmiş olabileceği iddiasında da bulundu.

‘TAMAMEN BİR CEMAAT DARBESİ'

Emekli Tuğamiral Ertürk, darbe girişiminin tamamıyla Gülen Cemaati'ne bağlı subaylar tarafından gerçekleştirdiğini belirtiyor. Ertürk, "Olayın görünen yüzüyle bu, tamamen Cemaat darbesi. İçlerinde bir tane Atatürkçü, cemaatçi olmayan biri yok, öncelikle bunu söyleyeyim" dedi.

‘TASFİYE ENDİŞESİYLE PENNSYLVANIA'DAN DÜĞMEYE BASILDI'

Darbe girişiminin 15 Temmuz'da yapılmasını, İzmir'de başlatılan TSK'ya yönelik Cemaat operasyonunda içlerinde general ve amirallerin de bulunduğu subaylar hakkında tutuklama kararı çıkması ve Ağustos başında düzenlenecek Yüksek Askeri Şura'da (YAŞ) yapılacak tasfiyenin tetiklediğini kaydeden Ertürk, "YAŞ'ta bunların epeyce bir bölümü tasfiye edilecekti. Hepsi demiyorum, hepsi denemez, çünkü bunların çoğu kripto. Kripto insanları deşifre edebilmek kendileri istemedikçe kolay kolay mümkün olamazdı. Burada operasyon yapılacağı endişesiyle sanırım Pennsylvania'dan düğmeye basıldı" diye konuştu.

‘BU İŞİN İÇİNDE CIA DE VAR'

Ertürk, darbe girişiminin içinde ABD'nin istihbarat teşkilatı CIA'in de olduğu görüşünde. "Bana sorarsanız bu işin içinde CIA de var. Çünkü esas darbe Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) yapıldı. Bakın, bugün pazartesi, olay cuma günü oldu, ben diyorum ki darbe hedeflerine ulaşmıştır, yani darbe başarılıdır. Cemaat açısından başarılı değildir, ama arkasındaki bu olayı taşere eden CIA açısından başarılıdır, çünkü TSK'yı devre dışı bırakmak, itibarsızlaştırmak istiyorlardı" dedi.

‘BÖLGEDEKİ HEGEMONYAYA DİRENEN TSK'YA DARBE VURMAK İSTİYORLARDI'

TSK'nın neden devre dışı bırakılmak istendiği konusunda ise Ertürk, şöyle konuştu: "Çünkü halen süren terörle mücadeleyi sekteye uğratabilmek için, Türkiye'nin özellikle Rusya ile ilişkileri düzelttikten sonra Suriye'nin kuzeyinde tesis edilmeye çalışılan Kürt koridorunu engelleyeceği korkusuyla TSK'ya darbe vurmak istiyorlardı. Bu işin arkasında Büyük Ortadoğu Projesi var. Büyük Ortadoğu Projesi'nin içinde Türkiye'nin, Rusya'nın, İran'ın, Irak'ın, Suriye'nin de bulunduğu bölgede proje realize edilirken bu bölgede hegemonyaya direnen güç istenmiyor. Bu bölgede siyasi yapılar, etnik, dinsel ve mezhepsel olarak polarize edilmeye çalışılıyor. Bunu nereden biliyoruz; ABD'nin en yetkili ağızları zaten bunları söylüyor. Ne yaparsanız yapınız TSK'yı alaşağı etmezseniz bu projenin Türkiye'ye yönelik ayağını realize edemezsiz."

‘BUGÜN TSK GERÇEKTEN DEVRE DIŞIDIR'

TSK'ya karşı ilk darbenin Ergenekon ve Balyoz davalarıyla yapıldığını söyleyen Ertürk, "O da Cemaat'e taşere edilmişti, ama o zaman AKP iktidarları Cemaat'in suç ortağıydı. Şimdi TSK'ya karşı yine projenin realizasyonu açısından ikinci darbe vuruldu. Böylelikle bu bölgenin yeniden yapılandırılmasına engel olmaya çalışan TSK'yı itibarsızlaştırmak ve devre dışı bırakmak istiyorlardı. Bugün TSK gerçekten devre dışıdır, TSK üç aşağı beş yukarı yok edilmiştir. Peki, terörle mücadeleyi, yurt savunmasını, özellikle Suriye'de tesis edilmeye çalışılan emperyal projeyi nasıl engelleyeceksiniz? İşte bunun için bu darbe yapıldı ve bana sorarsanız darbe girişimi hedeflerine ulaşmıştır" diye konuştu.

‘CEMAATİN BÜTÜN KRİPTO ELEMANLARI AÇIĞA ÇIKTI'

Darbe girişiminin başarısızlığa uğramasıyla Gülen Cemaati'nin büyük bir darbe yediğini, ordudaki bütün ‘kripto' elemanlarının açığa çıktığını kaydeden Ertürk, "Çünkü darbe sonrası öyle planlar hazırladılar ki kendi adamlarına o planlarda görev yaptırdılar ki bütün kriptolar açığa çıktı. Hâlbuki bu işi oluruna bıraksalardı, yargıya bıraksalardı, Ağustos başında yapılacak olan YAŞ'a bıraksalardı evet, Cemaat darbe yerdi, bir bölümü budanırdı ama hepsi budanamazdı. Çünkü bunlar kripto. Şunu da söyleyeyim; bu darbe işini şimdi yapmasalardı, 6-7 yıl sonra yapsalardı başarılı olurlardı" dedi.

‘KRİPTOYU YAKALAMAK ÇOK ZOR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın yaverlerinin de darbe girişiminde yer alması da kamuoyunda büyük şaşkınlık yaratırken bu seviyelerdeki subayların hangi yapılanma içinde olduğunun nasıl tespit edilemediği sorusu da kamuoyunun gündemine geldi.

Gülen Cemaati'nin ordudaki elemanlarının büyük bir bölümünün kendilerini tamamen gizlediklerini, bunları yakalamanın çok zor olduğunu dile getiren Ertürk, "Bu iş kripto işi. Kriptoyu yakalayamazsınız. Yaptığımız işte en yakın adamınız kripto ise, başka yerlere çalışıyorsa ve bu işin profesyoneli ise bunu gerçekten büyük hata yapmadıkça yakalamazsınız. Bir de bu dünün işi değil ki. 1970'li yılların başından itibaren 35-40 yıldır devletin kılcallarında, poliste, adliyede, askeriyede ilerliyorlar" dedi.

Darbe girişiminde, daha önce kendi emrinde çalışan subayların da yer aldığını gördüğünü, anlatan Ertürk bazı isimleri gördüğünde "Bu da mı bunların içindeydi" diye şaşkınlık yaşadığını anlattı.

‘DARBEYİ ESAS ENGELLEYEN TSK'NIN TUTUMU'

Darbe girişiminin başarılı olmamasının, TSK'nın tutumu sayesinde mümkün olduğunu da vurgulayan Ertürk, "Bakınız darbe niye başarılı olamadı biliyor musunuz; darbenin başarılı olamamasını sağlayan esasen yine TSK. TSK, bu Cemaat yapılanmasının yaptığı darbe girişimine katılmayarak darbeyi engelledi. Yoksa yollara çıkan insanlar nedeniyle değil" dedi.

‘DARBE GİRİŞİMİ TSK İTİBARSIZLAŞSIN İSTİYORDU, HEDEFİNE ULAŞTI'

Darbe girişiminin darbe hâline gelmese de hedeflerine ulaştığını dile getiren Ertürk, şunları söyledi:
"Çünkü darbe girişiminin arkasında emperyalizm vardı. Yani emperyalizm bir darbe olsun, Tayyip Erdoğan yıkılsın istemiyor. Bir darbe girişimi olsun, TSK itibarsızlaşsın, devre dışı kalsın, Suriye'ye, Irak'a, Rusya'ya karşı projelere ve Türkiye'nin bölünme projelerine engel olabilecek imkân kabiliyetini kaybetsin istiyor. Onun için darbe başarılı olmamıştır ama darbe girişimi hedeflerine ulaşmıştır diyorum.
Eğer emperyalizm Tayyip Erdoğan'ı yıkarak bir başarılı darbe isteseydi niçin Cemaatçi yapıyı desteklesin ki? TSK'nın komutanlarını manipüle ederdi, emir komuta zinciri içinde yapılırdı ve yüzde yüz başarılı olurdu. Amaç Tayyip Erdoğan'ı yıkmak, Türkiye'de darbe yaptırmak değil. Amaç, başarılı olmasının mümkün olmadığı bir girişimi yaptırarak TSK'ya esas darbeyi vurmak, itibarsızlaştırmak ve devre dışı bırakmaktı, bu hedeflerine ulaştılar."

‘DENİZ KUVVETLERİNDEKİ 53 AMİRALDEN 19'U TEMİZ ÇIKTI'

Ertürk, darbe girişiminin ardından komuta kademesinde bir değişiklik beklemediğini ifade ederken "Çünkü o kadar çok nicelik açıdan kayıp var ki, bunları kısa zamanda ikâme etmek mümkün olmadığı için elde mevcut temizleri korumak ve kullanmak zorundasınız. Şöyle örnek vereyim, Deniz Kuvvetleri'nin 53 tane amirali var, bu operasyon sonrası anlaşıldı ki sadece 19'u temiz. Vahim durumu görüyor musunuz? Şimdi bu 19'u öyle de böyle de korumak zorundasınız. Bunları da tasfiye edemezsiniz, öyle bir lüksünüz yok" dedi.

‘HÜKÜMET, AKP YANLISI OLMAYAN TÜM SUBAYLARI TASFİYE EDEMEZ'

Ertürk, hükümetin cemaatçi subaylarla birlikte AK Parti yanlısı olmayan subayları da tasfiye etmek istediği yorumlarıyla ilgili olarak ise "Hükümetin içinden böyle bir şey geçebilir ama başarılması mümkün değil. Cemaat bir ideolojik yapılanma. Ama Tayyip Erdoğan'ın çevresinde bir ideolojik yapılanma yok, bir çıkarsal yapılanma var. TSK içinde Tayyip Erdoğan'ı çıkarları, ikbali için yakın duran biri olabilir. Bu ideolojik bir birliktelik değildir. Bugün durur yarın vazgeçer. Ama Cemaat aynı şey değil. Cemaat bir inanç, ideolojik birliktelik. Onun için ne yargıda ne TSK da ne de başka yerde hükümetin, Tayyip Erdoğan'ın ideolojik birlikteliği olan insanlar yok. Sadece güç varsa çıkarları varsa size yakın dururlar. Ama bu yakınlık aynı zamanda her an satılabilme yakınlığıdır. Yarın vazgeçebilir, çünkü arkada ilkeler ve değerler yoktur" diye konuştu.

‘ORDUNUN İTİBAR KAYBI GEÇİCİ'

Darbe girişimiyle TSK'nın itibarının zedelendiğini, ancak bu itibarın zamanla düzeleceğine inandığını belirten Ertürk, şöyle konuştu:

"Zaman ilerledikçe, bazı şeyler anlaşıldıkça, esasında darbeyi engelleyenin, görüldüğü gibi sokaklara çıkan halk değil darbeye iştirak etmeyen TSK'nın komuta kademesi olduğunu görünce, hatta darbeye iştirak eden askerlerin bile kandırılarak oraya getirildiğini öğrendikçe bu yavaş yavaş düzelecektir. Ama tabii ki eski güvenilirliğinde bir aşınma olacaktır, bunu inkâr etmek mümkün değil. Ama şu anda tepe noktasında olan bu itibarsızlık geçicidir. İş, TSK'nın liderliğini koruyan komutanların bu süreci süratle geçebilecek tedbirleri almalarıdır. Türkiye'nin yapması gereken Rusya, İran, Irak ve Suriye gibi komşularıyla iyi geçinmektir. Bunları yaparsa, bölgesinde bir güvenlik ortamı tesis ederse bu süreci daha çabuk geçer diye değerlendiriyorum."