Ertuğrul Özkök, muhabirin "Lefter - Alex" röportajına damadının imzasını attırmış

Sadi Kemal Yaşar, kendisine ait Lefter - Alex röportajının o dönem Ertuğrul Özkök'ün damadı ve torununun babası olan şarkıcı Ercan Saatçi adıyla yayınlandığını sosyal medya sayfasında yazdı.

cumhuriyet.com.tr

Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök’ün spor medyasında, basın tirübününde'Boğaziçi, ODTÜ gibi üniversitelerden mezun insanların daha fazla görmek istediğini" belirten yazısına tepkiler sürüyor.

Yılların Fenerbahçe muhabiri Sadi Kemal Yaşar, 20 yıl Hürriyet gazetesinde çalıştıktan sonra neden istifa ettiğini ilk kez açıkladı.

Sadi Kemal Yaşar, kendisine ait Lefter - Alex röportajının o dönem Ertuğrul Özkök'ün damadı ve torununun babası olan şarkıcı Ercan Saatçi adıyla yayınlandığını sosyal medya sayfasında yazdı. Ercan Saatçi, orada olmadığı halde röportaja imzasını attığı o röportajı Sadi Kemal Yaşar yıllar sonra şöyle anlattı:

"Hadi doğrusunu yazayım…
Aslında yazmayacaktım ama…
Mecbur kaldım…
20 yıl çalıştığım Hürriyet Gazetesi’nden ayrılma sebebimi bir çok insan detaylı olarak bilmiyor…
2008’de emekli oldum, 2 yıl çalıştıktan sonra ayrıldım.
Kendi isteğimle istifa ederek ayrıldım…
Peki neden?
26 Eylül 2009’da Spor Servisi Müdürümüz Sevgili Esat Yılmaer beni odasına çağırdı ve “Yarın sabah Usta foto muhabiri Sebati Karakurt ile birlikte FB TV’ye gideceksin. Alex ile Lefter buluşuyor” dedi.
Sabah erkenden gazeteye gittim, sevgili Sebati Karakurt ile birlikte Kadıköy’e geçtik. Şükrü Saraçoğlu Stadı’nın içindeki FB TV’ye girdik. İhsan abi (Topaloğlu) bizi karşıladı. Fatih Demirkol kardeşimiz ile bir tekneye binip Büyük Ada’ya doğru yol aldık.

ERCAN SAATÇİ’NİN İMZASINI ATTILAR
Yaklaşık 4 saat boyunca Alex- Lefter buluşmasına şahitlik ettik. Notlar aldım, sorular sordum. Meslek hayatımın en değerli röportajını yaparak İstanbul’a döndüm. Hiç unutmuyorum, tam 190 satır yazı yazdım. Mail ile gazeteye yazımı gönderdim. Yılın röportajı Ercan Saatçi imzasıyla 4 sayfa yayınlandı. Üstelik benim yazdığım yazının sadece giriş bölümü değişmişti. Alex ve Lefter ile yan yana çektirdiğim fotoğraf kullanılmadı ve sadece hatıra olarak bana kaldı.
Gazeteyi gördükten sonra Esat abiye (Yılmaer) “neden benim imzam kullanılmadı” diye sordum.
Esat abi o dönemin Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün böyle istediğini söyledi.
Hayretler içinde kaldım.
Resmen şoke oldum.
Hürriyet gibi bir gazetede bu kadar ucuz ve bu kadar ahlaksızca tercihi Esat abi ile birlikte yaşadık.
“Kol kırılır yen içinde kalır” misali ekmeğimden olmamak için sustum.
Bir çok arkadaşım bu olay karşısında meslek ahlakı adına tepki vermem gerektiğini söyledi.
Ben sustum ve olayı kimseye dillendirmedim.

MEHMET ARSLAN, SAATÇİ İLE ELELE VERDİ
O dönemde şu an Hürriyet Gazetesi Spor Müdürlüğü yapan (MA) Esat Yılmaer ile ters düştüğü için gazeteye sadece maaş almak için geliyordu. Bu gelişmeleri bizzat görmüştü. Ne acıdır ki aynı (MA) 2010’da Ercan Saatçi ile birlikte Ertuğrul Özkök tarafından Spor Servisi’nin başına getirildi.
Esat abi danışmanlık teklifini kabul etmeyip ayrıldı.
Ben ekonomik nedenlerle devam etmek zorundaydım.
Ancak… Ercan Saatçi ile MA o günkü koşullarda beni yıpratmak ve istifaya zorlamak için aykırı isteklerde bulundular.
Fazla dayanamadım…
İstifa etmek zorunda kaldım…
İşte dostlar…
Meslek hayatımın dönüm noktası…
Yorum sizin…
Vicdan sizin…
Niye mi yazdım?
Ertuğrul Özkök’ün Spor Yazarlığı ile ilgili dahiyane düşüncelerini içeren yazısını görünce…
Esen kalın,
Atatürk ile kalın…”

Sadi Kemal Yaşar

ERCAN SATÇİ RÖPORTAJIN DEĞİŞTİRDİĞİ GİRİŞ KISMI

"Ben ‘Bu buluşmayı mutlaka organize etmek gerek’ diye düşünürken Ertuğrul Özkök aradı...

Ertuğrul Bey, bu kadar karmaşık gündemin içerisinde Alex’in bu isteğinden nasıl haberdar olabilmiş bilmiyorum ama bana, “Bu buluşmayı organize edebilir misin?” diye sorduğunda derhal konunun üzerine atladım...
Hemen Fenerbahçe’nin Brezilyalı oyuncularının tercümanlığını yapan Samet Güzel’i aradım. Takım halinde Galatasaray’ın Panathinaikos ile yaptığı maçı izliyorlardı. “Böyle bir buluşmayı organize etsem Alex ne der?” diye sordum...

Alex, “Çok sevinirim” diye yanıtladı.

Fenerbahçe Başkanı sayın Aziz Yıldırım’ın da izni ve desteğiyle, FB TV Genel Müdürü İhsan Topaloğlu ile birlikte bu tarihi buluşmayı organize ettik.

Buluşmanın gerçekleşeceği kesinleşince nasıl bir heyecana kapıldığımı bir ben bir de Allah bilir. Düşünsenize, bir yanda çocukluğumdan beri çıplak gözle hiç izleyememiş olmama rağmen, kalbimin en müstesna yerine oturttuğum efsane Fenerbahçeli Lefter Küçükandonyadis, diğer yanda şimdiden Fenerbahçe tarihinde yerini almış bir futbol doktoru Alex De Souza...

İnanın böyle bir ikilinin arasında olmak her Fenerbahçelinin hayalidir.

Özellikle bu meslekte olup da böyle bir buluşmayı ilk kez siz gerçekleştiriyorsanız, nabzınızın tavan yaptığına ve vücudunuzun her santimetresinin mutluluk hormonlarıyla kuşatıldığına şahit olursunuz."