Ersöz tahliye talebinde bulundu
Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, tahliye talebinde bulundu. Ersöz'ün talebinin nedeni ise İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü'nde süren tedavisi.
cumhuriyet.com.trİkinci Ergenekon davasının tutuklu sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü'nde tedavisinin devam ettiğini belirterek, tahliye talebinde bulundu.
Ersöz, avukatı Ali Rıza Dizdar aracılığıyla el yazısıyla hazırladığı 12 sayfalık dilekçesini, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sundu.
Emekli Tuğgeneral Ersöz dilekçesinde, yaşadığı sağlık sorunları ve tedavi süreciyle ilgili ayrıntılı açıklamalarda bulunarak, bugünkü duruşmaya hastane yetkililerinin uygun görmemesi üzerine sağlık sorunları nedeniyle katılamadığını belirtti. Hakkındaki iddialara yanıt veren Ersöz, operasyondan haberi olduğu ve yurtdışına kaçtığı iddialarını da yalanladı.
Yurtdışına Milli Savunma Bakanlığı'nın ürün tanıtımını yaptığı bir şirketin daveti üzerine Rusya vizesi alarak çıktığını, hatta yurt dışına çıkışını birçok kişiyle de telefonla konuştuğunu kaydeden Ersöz, dilekçesinde şu bilgilere yer verdi:
''Düzmece planlar ve sözde Cumhuriyet Çalışma Grubu hakkında mahkemenizce Jandarma Genel Komutanlığından sorulan bilgiler kapsamında verilen cevaplarda, bu grup ile 'Ayışığı', 'Yakamoz', 'Eldiven' gibi oluşum ve planların olmadığı açık bir şekilde ifade edilmiştir. Ayrıca iki genelkurmay başkanı da bu hususu Türk Milletine açıklamıştır. Ben hiçbir şekilde bu tür oluşumlar içinde yer almadım.''
Tutuksuz sanık emekli Orgeneral Şener Eruygur ile 4, emrinde çalışan tutuklu sanık Kurmay Albay Mustafa Koç ile 2 telefon görüşmesi yaptığının iddia edildiğini, ancak dosyada bu görüşmelerin çözümlerinin bulunmadığını belirten Ersöz, bu kişilerle sadece sosyal amaçlı görüşmelerinin olduğunu anlattı.
Gizli tanık beyanlarını yalanladı
Ersöz, hakkındaki gizli tanık beyanlarını da yalanlayarak, söz konusu gizli tanıkların ileri sürdüğü konuların Jandarma Genel Komutanlığının verdiği yanıtlarla çürütüldüğünü öne sürdü.
Terör örgütü yöneticisi ''Cemil Bayık ile Hezil Çayı'nda görüştüğü ve zarf verdiği'' iddialarını da yanıtlayan Ersöz, şunları kaydetti:
''Tarihi belli olmayan bu görüşmenin geçtiği iddia edilen çayın genişliği, 20-50 metre arasındadır. Böyle bir yerde zarf alıp verilmesi mümkün değildir. Ben Cemil Bayık isimli teröristi gördüğümde yakalayıp adalete teslim ederdim. Çatışma ortamında karşılaşsaydık vururdum. Benim görevim budur. Kesinlikle görüşmedim.''
Ersöz, gizli tanık ''İlk Adım''ın Gaffar Okkan'ı öldürme talimatını verdiği yönündeki beyanlarının da iftira niteliğinde olduğunu savunarak, bu olayın faillerinin bir kısmının yakalanıp cezalandırıldığını anlattı.
Terörle mücadelenin en kritik dönemi olan 1991-1992 yıllarındaki kanuna uygun çalışmaları nedeniyle hedef haline getirildiğini ve bir çok düşmanı olduğunu anlatan Ersöz, iddianamede yer alan üzerine atılı hiçbir suçu işlemediğini ileri sürdü.
Ersöz, dilekçesini şu ifadelerle tamamladı:
''Devletin emniyet ve istihbarat teşkilatı ve Genelkurmay Başkanlığının haberdar olmadığı sözde Ergenekon terör örgütü hakkında, istihbarat başkanlığı yaptığım dönemde, öncesinde ve sonrasında hiçbir bilgim olmadı. Böyle bir yapı içinde kesinlikle yer almadım. Halen sağlık problemleri olan, yürüyemeyen hayatını başkalarının yardımıyla devam ettirebilen maddi, manevi büyük bir sıkıntı yaşayan biri olarak kaçmak gibi ne bir imkanım, ne de düşüncem vardır. Mahkemenizden bir an önce sağlığıma kavuşabilmek için tedavimi olumsuz etkileyen tutukluluk şartlarının adli kontrol tedbirleri uygulanarak kaldırılmasını talep ediyorum.''