Dünya kültür hafızasının odak noktalarından British Museum, 90 ve 91 numaralı sergi salonlarında 5 Ocak 2014’e kadar kuyruklarla, randevuyla izlenen son sergisi “Şunga: Japon Sanatında Seks ve Haz” ile gündemde. Ön hazırlığı 3 yıl süren sergi Japon sanatında seks ve zevk teması üzerine çeşitli koleksiyonlardan derlenen özgün eserleri bir araya getiriyor. Büyük Britanya ile Japonya arasındaki kültürel ilişkilerin 400. yıldönümü nedeniyle düzenlenen etkinlik, İngiltere için de türünün ilk örneği. British Museum’un yanı sıra Londra Üniversitesi Oryantal ve Afrika Çalışmaları Okulu, KyotoÜniversitesi Japon Çalışmaları Uluslararası Araştırma Merkezi ve Kyoto’daki Ritsumeikan Üniversitesi Sanat Araştırmaları Merkezi’nin işbirliğiyle hazırlanan sergi, İngiltere, Avrupa, ABD ve elbette Japonya’dan derlenen 170 dolayında çalışmayı, resimler, desenler, illüstrasyonlu ve metinli kitapları önümüze koyuyor. “Şunga” sergisi, bu sanat dalının kökenini araştırdığı gibi, Hişikava Moronobu (öl.1694), Kitagava Utamaro (öl.1806) ve Katsuşika Hokusai (1760-1849) gibi üstatları da eserleriyle yâdediyor. Şunga sanatının doğuşunda, Japon ortaçağ anlatı sanatına hâkim olan seks ve ironinin etkisi olduğu kadar “Akan dünyanın resimleri” olarak tabir edilen anonim ekolün de izleri bulunuyor. Dönemin geleneksel sanatçılarına yine dönemin zengin sınıfınca sipariş verilen ve o yıllarda Kano Okulu’nda da görülen bu tür resimlerin oluşumunda vaktiyle Çin örneklerinden de faydalanıldığı biliniyor. British Museum’un ilk Şunga örneğini 1865’te George Witt imzasıyla koleksiyonuna kattığı düşünüldüğünde, Batı’nın bu sanat dalına ilgisi de, kendini iyice açık ediyor. Diğer taraftan, tam da 19. ve 20. yüzyıllarda Japonya’da bir tabu haline gelmişken sanat tarihinde kendi Şunga koleksiyonunu yapmaya başlamış ünlü sanatçılar arasında Pablo Picasso, John Singer Sargent ve Toulouse-Lautrec gibi sanatçılar da bulunuyor. İçlerinde yalnızca heteroseksüel betimlemelerin olmadığı, eşcinsel ilişkilerin ve esprili nice anların da ifade edildiği ilginç örnekleriyle dikkat çeken “Şunga” sergisinde ayrıca, yasaklı Japonya’dan savaş cephelerindeki askerlere moral için gönderilen, arkası aydınlatıldığında hikâyesini belli eden erotik desenlere de yer veriliyor.