Erol Manisalı tutuklandı

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Prof. Dr. Erol Manisalı, İstanbul nöbetçi 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce "Yasadışı terör örgülü üyesi olmak" ve "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlarını islediği yönünde kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgular bulunduğu gerekçesiyle tutuklandı.

cumhuriyet.com.tr

Prof. Dr. Erol Manisalı, Ergenekon operasyonu nedeniyle 13 Nisan Pazartesi günü sabah saatlerinde evine baskın düzenlenerek gözaltına alındı. Tansiyon rahatsızlığı bulunan Manisalı, 15 Nisan Perşembe günü saat 16.30 sıralarında adliyeye getirildi. Emniyette yaklaşık altı saat ifade veren Manisalı, adliyede Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’e de iki buçuk saat ifade verdi. Nöbetçi mahkemeye sevk edilen Manisalı, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Prof. Manisalı, mahkemeye verdiği ifadede, “Ben yüklenen suçlarla ilgili olarak gerek emniyet ve gerekse savcılıkta ayrıntılı ifade verdim bu ifadelerim doğrudur tekrar ederim. Ayrıca hakkımdaki iddialer belirsizdir” dedi. Herhangi bir yemekte karşılıklı sohbet sırasında sarf ettiği sözlerin çok ciddi bir ortamda birifing verir gibi aktarıldığını kaydeden Manisalı, 2008 yılında olan bir olayın 2004 yılında olmuş gibi yansıtıldığını kaydetti. Kendisine, telefon defterinde, ajandasında bulunan, uzun yıllar önce kaydettiği ve kim olduğunu dahi unuttuğu bir ismin kim olduğunun sorulduğunu söyleyens Manisalı, “Yine çocuğun masaya çizdiği bir resim bu nereden çıktı diye ciddiye alınmaktadır. Belli bir empoze ve yönlendirme söz konusudur . Bu şekilde suçlanmak isteniyorum” diye konuştu.
 

Demokrasi aşığı...

Katılımcı demokrasiyi uzun yıllar kitaplarında işlediğini, her ortamda dile getirdiğini anlatan Manisalı şöyle devam etti: “70’li yıllardan beri bütün siyasi parti liderleriyle beraber oldum ve partilere konferanslarda bulundum. Ben bir çok yazımda darbe aleyhinde yazılar yazmış olmama rağmen, basından gördüğüm kadarıyla Ergenekon örgütüyle bir zorlamayla ilişkilendirilmeye çalışılıyorum. Bu yapay ve bir zorlama sonucu yapılmak istenmektedir. Bu suçlamaları kabul etmiyorum” Yakın tarihteki parti liderleri Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, Turgut Özal, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller ve Abdullah Gül'e de bu yöndeki fikirlerini ifade ettiğini anlatan Manisalı, “Amerika, Avrupa’ya oradan uzak doğuya kadar yabancı ülkelerde Türkiye’nin menfaatlerini korumaya yönelik konferanslar verdim. 70 yıllık hayatımda bunları eserlerimle orataya koyduğum halde yapay zorlamalarla böyle bir örgütle anılmam son derece şaşırtıcıdır. Demokrasi aşığı bir insan olduğum eserlerimde bellidir” dedi. AKP, CHP, MHP, DSP gibi partilerde verdiği konferansların bunu ispat ettiğini kaydeden Manisalı, “Bunlar ortada iken Ergenekon gibi bir örgütle irtibatlı olduğum iddia edilmesi son derece anlamsızdır” diye konuştu.

 

Gazetenin iflas raporu değil

Manisalı’nın avukatlarından Tora Pekin, müvekkilinin evinde ele geçirilen ‘Cumhuriyet gazetesi için yeniden yapılanma’ adlı raporun, Cumhuriyet gazetesinin 1997’de iflas etmesinden sonra finansal açıdan toparlanması için yapılması gereken çalışmaları anlatan 2000’de hazırlanmış bir rapor olduğunu belirtti. Tekin, müvekkilinin sadece “yeniden yapılanma” ibaresinden dolayı Ergenekon’la ilişkilendirildiğini belirtti. Manisalı’nın Cumhuriyet Vakfı'nın denetçisi olduğuna dikkat çeken Pekin, böyle bir raporun Manisalı’ya gitmesinin doğal olduğunu söyledi. Manisalı’nın avukatı Bülent Utku da müvekkilinin örgütle ilişkisinun kurulduğu belgelerden birinin gazetede yazdığı bir makalesi olduğuna dikkat çekerek, “Buradaki ‘sıra sizde’ deyimi darbe çağrısı yaptığı şeklinde yorumlanmıştır. Halbuki müvekkilim burada siyasi partilerden bir gelişme beklentisini ifade etmektedir” dedi. Manisalı’nın Şener Eruygur tarafından, daha önceden ADD’nin Danışma Kurulu üyeliğini yaptığı için bir yemeğe davet edildiğini söyleyen Utku, “Bu şekilde bir kez yemek yemiştir ve burada habersiz ses kaydı yapıldığından söz edilmektedir. Bu ikinci iddianamede yer almıştır. CMK’NIN 133. maddesi gereğince iki kişi arasında geçen konuşmayı kaydetmek suçtur. Bu da yasadışı delildir” diye konuştu.

 

“Hocamız nerde biz oradayız”

Okan Üniversitesi Uluslarilişkiler Bölümü öğrencileri Erol Manisalı’nın bir an önce serbest bırakılmasını isteyerek, “Hocamız nerede biz oradayız” dediler. Gazetemizi ziyaret eden Manisalı’nın öğrencileri, hiçbir şekilde siyasi ve politik bir amaçlarının olmadığını söyleyerek, “Hocamız tutuklanmayı haketmiyor. Biz hukuka ve yargıya güveniyoruz. Manisalı’nın bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Sonuna kadar hocamızın arkasındayız” dediler. Okan Üniversitesi öğrencileri açıklamanın ardından hocalarına getirdikleri çiçekleri gazetemiz çalışanlarına dağıttılar.

(Fotoğraf: Fatih Erdoğdu)