'Ermenistan mutabakatı tarihi bir dönüm noktası'

Avrupa Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, " Ben tarihi bir dönüm noktası sayılabilecek, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi yolunda atılan adımları büyük memnunlukla karşılıyorum. Aynı şekilde Kürt açılımını ve yargı konusundaki reformları da memnunlukla karşılıyoruz" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Avrupa Komisyonu'nca aday ülkelere ilişkin 2009 ilerleme raporlarının yayınlanmasından bir gün sonra Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Avrupa Parlamentosu (AP) Dış İlişkiler Komisyonu'nu bilgilendirirken Türkiye ile Ermenistan arasındaki mutabakatı "tarihi bir dönüm noktası" olarak niteledi.

Olli Rehn, Dış İlişkiler Komisyonu'nda bir konuşma yaptı ve AP üyelerinin sorularını yanıtladı. ABHaber'e göre, Rehn, Türkiye'ye ilişkin olarak "Türkiye bölgesel güvenlik konusunda Güney Kafkaslarda, Orta Doğu'da, enerji temini ve medeniyetler arası diyalogda önemli bir rol oynuyor" dedi.
 

'Türkiye azınlık hakları konusunda daha somut adımlar atmalı'

Ermenistan mutabakatı ile "Kürt Açılımı"na değinen Rehn, "Ben tarihi bir dönüm noktası sayılabilecek, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi yolunda atılan adımları büyük memnunlukla karşılıyorum. Aynı şekilde Kürt açılımını ve yargı konusundaki reformları da memnunlukla karşılıyoruz. Türkiye azınlık hakları ve kültürel haklar konusunda daha somut adımlar atmalıdır" dedi.

Olli Rehn, Türkiye'nin özellikle basın özgürlüğü, kadın- erkek eşitliği, sendikal haklar ve kadın hakları gibi konular üzerinde yoğunlaşması ve reformları hızlandırması gereğine vurgu yaptıktan sonra Türk limanlarının Rumlara açılmasına ilişkin Ek Protokol üzerinde durdu. Rehn "Türkiye Ankara Anlaşması ek protokolünü şartsız uygulamalı ve Kıbrıs Cumhuriyeti ile ikili ilişkilerinde normalleşmeye gitmelidir. Ben her iki tarafa uzlaşma çağrısında bulunuyorum. Türkiye de bu konuda uzlaşmaya varılması için büyük katkıda bulunmalıdır. Burada büyük bir fırsat var ve değerlendirilmelidir" şeklinde konuştu.
 

'Başlıklar ikili sorunlar nedeniyle askıya alındı'

Türkiye'nin Ankara protokolünü uygulamadığı için Aralık 2006'da, Türkiye'nin AB üyelik müzakerelerinde toplam 35 fasıldan 8 önemli başlığının askıya alındığını anımsatan Rehn, "Herkesçe bilinen bir AB üyesi (Fransa), 5 faslın açılmasını sürekli engelliyor. Bir başka üye ülke diğer bazı fasılların açılmasını engelliyor. Bunlar AB üyelerinin ortak kararıyla değil, Türkiye ile ikili sorunlara dayanılarak yapılıyor. Kalan bazı fasıllarda da açılış ve kapanış kriterleri var. Şartlar değişmezse gerçekten kısa süre içinde açılabilecek fasıllar tükenecek. Bunu da unutmamamız gerekiyor."

Olli Rehn, aynı konuya ilişkin olarak "Avrupa Komisyonunun görevinin durumu gerçekçi ve objektif şekilde rapor etmektir. Bunu yerine getirdiğimizi düşünüyorum. Limanlar meselesinde kararın üye ülkelere aittir" dedikten sonra şöyle devam etti: "Aralık 2006'da alınan 8 faslın dondurulması yönündeki karar metnini iyi hatırlıyorum. Çünkü bunu ben yazdım. Orada 'Gelecek yıllarda, özellikle 2007, 2008 ve 2009'da AB Konseyi ve Avrupa Komisyonunun Türkiye'nin Ankara Protokolü'ne uyumu konusundaki gelişmeleri gözden geçireceği' belirtiliyor. Bu yılları neden belirttik? Çünkü birçok AB üyesinde bu yıllar içinde seçimler yapılacaktı. Örneğin bazı AB üyesi ülkelerde (Almanya) seçimler bu yıl gerçekleştirildi. (Aralık 2006 kararında) bazı dışişleri bakanlarının bazı yılları ima etme isteği vardı. Fakat bu nihai tarih değil. 2009 yılı nihai tarih değil, çünkü (Aralık 2006'da alınan) o kararda 'gelecek yıllarda' ve '2007, 2008 ve 2009' arasında virgül var."