Erken tanı prostat kanserinde başarıyı yüzde 90'ın üzerine çıkarıyor
"50 yaş üstü her erkek PSA testi yaptırmalı. Hele 60-70 yaş aralığındaysa senede bir mutlaka baktırmalı. Bu, hastalığı erken evrede yakalamak için çok önemli" diyen Prof. Dr. Halil Başar, prostat kanserinde erken tanının, başarıyı yüksek oranda artırdığına dikkat çekti.
AADünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre her yıl dünyada yaklaşık 1 milyon 300 bin, Türkiye'de ise 20 bine yakın kişiye prostat kanseri tanısı konuluyor. Bu oran Avrupa'da 100 binde 65, Türkiye'de ise 100 binde 37 şeklinde seyrediyor.
Prof. Dr. Başar, 15 Eylül Dünya Prostat Günü amacıyla yaptığı açıklamada, prostatla ilgili iki farklı rahatsızlığın meydana geldiğini, bunlardan birinin prostatın iyi huylu büyümesi sonucunda oluşan Benign Prostat Hiperplazisi (BPH), diğerinin ise 50-60 yaş sonrasında erkeklerde sıkça görülen prostat kanseri olduğunu söyledi. Başar ayrıca erken teşhis edildiğinde prostat kanseri tedavisindeki başarı oranının yüzde 90'ın üzerine çıktığını aktardı.
Başar, prostat kanserinin erken evrelerde özel bir semptomu olmadığına ve çok sinsi ilerlediğine dikkati çekerek, "Belirtileri genellikle hastalığın ilerleyen aşamalarında görülüyor ancak idrar şikayeti olan bir kişinin zaman kaybetmeden bir üroloji uzmanına başvurmasını tavsiye ederim. Tabii hastanın idrar problemi olması prostat kanseri olduğunu göstermez ama bu, yine de bir ipucu olarak değerlendirilebilir" dedi.
"50 YAŞ ÜSTÜ HER ERKEK SENEDE BİR PSA TESTİ YAPTIRMALI"
Prostat kanserinin erken evrede teşhis edilmesinin önemine değinen Başar, şunları kaydetti:
"Local evrede yakaladığımızda iyi bir cerrahi ameliyat ve radyoterapi olarak bilinen ışın tedavisiyle hastanın prostat kanserinden kurtulma oranı yüzde 90'ın üzerine çıkıyor. Dolayısıyla, 50 yaş üstü her erkek PSA testi yaptırmalı. Hele 60-70 yaş aralığındaysa senede bir mutlaka baktırmalı. P-S-A, bu üç harf hayatınızı kurtarabilir. Bu, hastalığı erken evrede yakalamak için çok çok önemli."
Başar, ileri yaşın yanında genetik yatkınlığın da prostat kanseri için önemli bir risk faktörü olduğunu ve ailede prostat kanseri öyküsü varsa bu riskin 40'lı yaşlara kadar indiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Ancak tabii ki genetik yatkınlığı olsa da kişinin hastalıktan korunmak için yapması gerekenler bulunuyor. Prostat kanserinden korunmak için sebze, meyve ve yeşilliği sofradan eksik etmemek gerekiyor. Tabii fiziksel aktiviteye, spor yapmaya özen göstermek, sağlıklı bir kiloda olmak yani vücut kitle indeksinde kalmak ve sigara kullanmamak altın kurallar arasında yer alıyor."