Erkek dantelli bluz giyer mi?
Kadın erkeksi bir takım giyerse, erkek de kadınsı bir dantel bluz giyer mi? Maskülen kadına ziyadesiyle alışığız, oysa feminen erkeğin önünde duvarlar, önyargılar var. Podyumdaki eşitlik çabaları bir trend olmaktan çıkıp hayata karışır mı?
Zeynep YaparSabah evden çıkmak üzere hazırlanırken arayıp bulamadığınız ipek fularınızı akşamüstü bir bakıyorsunuz, kocanız takmış. Bir başka gün annenizden yadigar çiçek broşa el uzatmış. Hikaye böyle kalmasa; dantel, delikişi kumaşlar, nakışlar da tekelinizden çıksa; hatta etek de…
2016 ilkbahar/yaz erkek hazır giyim koleksiyonlarının tanıtıldığı moda haftaları, haziran ayının ikinci haftasında Londra’da başladı, geçtiğimiz hafta Paris’te sonlandı. Erkek modeller, kadın gardırobunda görmeye alışık olduğumuz kumaşlar ve parçalarla podyumdaydı. Üzeri nakışlı dantel gömlekler ya da kravatla kullanılan delikişi gömlekler; pantolon üzerine veyahut yalnız başına giyilen etekler; ultra mini şortlar; topuklu kırmızı rugan pabuçlar… “Erkek ve kadın giyimi arasında keskin bir geçiş olması gerekmiyor çünkü erkek ve kadının birbirinden çok farklı olduğunu düşünmüyorum.” Gucci’nin yeni kreatif direktörü Alessandro Michele, son zamanlarda moda dünyasının en çok konuştuğu isimlerden biri. Michele’nin markaya yeni bir bakış açısı kazandıran, cinsiyet sınırlarını aşan tasarımları, üzerindeki bu ilginin önemli bir kaynağı. “Elbette farklılar ama her ikisi için de ortak bir dünya var, bunu tasarlamak mümkün” diyor Michele. “Erkek giysileri giyen bir kadın fikrini sevdiğim gibi, kadın gardırobundan bir parça seçebilen erkek fikrini de seviyorum. Gayet modern.” Fransız modaevi Lanvin, kadın koleksiyonunda kullandığı parlak gösterişli dokuları ve drape gibi kumaş oyunlarını yaklaşık 10 yıldır erkek podyumundan da esirgemeyen akımın öncülerinden. Markanın erkek koleksiyonları baş tasarımcısı Lucas Ossendrijver “Önceleri çok eleştirilmiştik” diyor. “Fakat bu parçalar en çok satanlardı. Şimdi normal karşılanıyorlar.” Ossendrijver’a göre podyumda değişim yaşansa da yüzlerce seçeneği olan kadına göre erkeğin daha çok uzun yolu var. “Zira erkek modası çok kısıtlayıcı. Günlük giyimine baktığınızda anlıyorsunuz zaten. Oysa erkekler giyimde deneyselliğe çok daha açık. Yalnız pratik olsun, fonksiyonel olsun diye giyinmiyorlar artık. Modayla eğlenmekten korkmuyorlar. Her geçen gün, giyinmek erkek için de istediği kişi olmanın, kimliğini yansıtmanın bir aracı.”
CİNSİYETSİZ ALAN
Londra’nın ünlü mağazası Selfridges, geçtiğimiz bahar unisex markalara yer verdiği Agender/ cinsiyetsiz adlı yeni bir alan tasarladı. Burası erkeğin ve kadının modayı paylaştığı, iki cinsiyetin giysilerinin kaynaştığı alan. Mağazanın erkek satın alma direktörü Terry Betts, Women’s Wear Daily’e yaptığı açıklamada, “Cinsiyetler arası çizgi silikleşiyor” diyor. “Bunu perakendenin bir sonraki aşaması olarak görüyoruz. Bu müşteri mağazaya aklında neyi neyle giyeceğine dair net kurallarla girmiyor.”
90’lı yıllarda erkek ve kadın, aynı jean, aynı beyaz gömlek, aynı tişörtü giydi, aynı parfümü sıktı. 2000’li yıllarda boyfriend jean, boyfriend jacket gibi sevgiliden ödünç alınan parçalar kadın gardırobunda önce trend, sonra demirbaş oldu. Fakat eğri oturalım, doğru konuşalım: Kadın-erkek giyimi arasındaki sınırların gerçekten buharlaştığını tahayyül edebiliyor musunuz? Kaldı ki mesele, sınırların buharlaşması mı, yoksa erkek giyiminin sınırları aşması mı? Zira takımdan mokasene, erkek giyiminden referans alan parça ve aksesuarlar kadın gardırobunda zaten var; kadın açısından baktığınızda o sınırlar çoktan ihlal edildi. Fakat erkek giyimini ardına alıp gelişen, esneyen, pratikleşen kadın giyimi gibi, erkek giyimi de kadın giyimini ardına alıp esner mi? Esnemez sanki; o ip kopar. Maskülen kadına ziyadesiyle alışığız, oysa feminen erkeğin önünde duvarlar, önyargılar, çıkarımlar var. Moda kalabalığı bir istisna, zira moda haftaları boyunca izlediğimiz şovlar sokakta devam ediyor. Günlük hayatta erkek adam etekle metroya biner mi, delikişi gömlekle ofise gider mi?.. Hop dedik abi, derler; utanmaz, abla derler.