Ergün , Çin mallarından dert yandı
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, ''Sektörün rekabet gücünü artırmak ve yol haritası oluşturmak amacıyla 'Mobilya sektörü strateji belgesi' hazırlıklarımızı tamamlıyoruz. İlgili tüm tarafların görüşlerini alarak hazırladığımız bu belgeyi mümkün olan en kısa sürede tamamlayarak sektörün istifadesine sunacağız'' dedi.
cumhuriyet.com.trSanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, CNR Expo'da düzenlenen İstanbul Mobilya Fuarı'nın (İMOB) açılışında yaptığı konuşmada, fuarın Türkiye'de düzenlenen en büyük ve önemli fuarlardan biri olma özelliği taşıdığını, fuarın bu yıl, 10 bini yabancı olmak üzere 100 bine yakın misafire ev sahipliği yapacak olmasının bu gerçeği teyit ettiğini belirtti.
Ergün, bu yılki fuarın, küresel krizden güçlenerek çıkış dönemine denk gelmesi bakımından da ayrı bir önem taşıdığına işaret etti.
Sanayinin rekabet gücünü artırmak ve dünya ihracatından daha fazla pay alabilmek için, yüksek katma değerli ve ileri teknoloji kullanan ürünlere geçişi sağlamak gerektiğini söyleyen Ergün, bakanlık olarak bütün sektörlere bu temel strateji çerçevesinde yaklaştıklarını kaydetti.
Türkiye'nin son 7 yılda ortaya koyduğu büyüme performansının lokomotifinin özel sektör olduğuna dikkati çeken Ergün, 250 bin kişiye doğrudan istihdam sağlayan Türk mobilya sektörünün ihracatının 2008 yılında zirveye çıkarak 1,8 milyar dolara ulaştığını söyledi. Ergün, ''2009'da yurtdışı pazarlardaki daralma nedeniyle bir miktar ihracat kaybı yaşasak da 2010 yılından itibaren küresel gelişmelere paralel olarak bu kayıpları telafi edeceğimize, hatta daha iyi rakamlar göreceğimize inanıyorum'' dedi.
''Türkiye, uzun ve yüksek bir büyüme döneminin eşiğinde"
Kriz ortamında iç piyasayı canlandırmak için, içlerinde mobilya sektörünün de bulunduğu bazı sektörlerde vergi indirimine gittiklerini anlatan Ergün, bunun neticesinde sektörlerin krizden en az hasarla çıkmasını sağladıklarını anlattı.
Nihat Ergün, ''Kriz öncesi 27 çeyrek üst üste ortalama yüzde 6'lık bir ekonomik büyüme dönemi yaşandı. Kriz içerisinde 3-4 çeyrek bir küçülme dönemi içerisindeyiz. 2009'un son çeyreğinden itibaren ve 2010 başı itibariyle yeni, uzun ve yüksek bir büyüme dönemine daha giriyoruz. Herkes işini, planlarını bu gerçeğe göre yapmalıdır'' dedi.
Birçok ülke henüz yapısal sıkıntıları aşmaya çalışırken, Türkiye'nin uzun ve yüksek bir büyüme döneminin eşiğinde olduğunu belirten Ergün, önümüzdeki dönemde sanayide yapısal dönüşüme, teknolojiye, tasarıma, markalaşmaya, işbirliği ve ortaklık kültürünü geliştirmeye daha fazla odaklanmak gerektiğini, uluslararası pazarlardan daha fazla pay almak için buna mecbur olunduğunu söyledi.
Türkiye'nin dünya mobilya ihracatından aldığı pay
Mobilya sektörünün dünya genelinde üretimi yıllık 300 milyar doları aşarken, bunun 120 milyar dolara yakın bir kısmının dış ticarete konu olduğunu anlatan Ergün, şunları kaydetti:
''2008 yılında Türkiye, dünya mobilya üretiminin yüzde 2'sini yapmasına rağmen, dünya mobilya ihracatından sadece yüzde bir pay alabilmiştir. Neden ihracattan aldığımız pay, yaptığımız üretimle doğru orantılı değil? İşte bizim bu gibi sorulara cevap aramamız, bu sıkıntıları aşmamız gerekiyor. Bakanlık olarak tüm bu sorulara cevap vermek, sektörün rekabet gücünü artırmak ve yol haritası oluşturmak amacıyla 'Mobilya sektörü strateji belgesi' hazırlıklarımızı tamamlıyoruz. İlgili tüm tarafların görüşlerini alarak hazırladığımız bu belgeyi mümkün olan en kısa sürede tamamlayarak sektörün istifadesine sunacağız. ''
Esnek üretim modelleri
Türkiye'de mobilya ve ahşap sanayinin genelde küçük ölçekli aile şirketlerinden oluştuğunu, mobilya sanayinin rekabet gücünü etkileyen bir başka temel sıkıntının da şehir içlerinde düzensiz, dağınık ve uygun olmayan mekanlarda yapılan imalatların oluşturduğunu dile getiren Ergün, mobilya firmalarının bir arada bulunmaları ve kümelenmelerinin firmaların güçlenmesine zemin hazırlayacağını, belli mobilya ihtisas organize sanayi bölgeleri gibi yaklaşımların bu açıdan büyük önem taşıyacağını vurguladı.
Türk mobilya sanayinin son dönemlerde hızlı dönüşüm geçirerek, bilgi ve sermaye yoğun bir moda sektörü olma yolunda ilerlemeye başladığına işaret eden Ergün, büyük pastadan daha fazla pay almak için farklı kültürlerden gelecek farklı taleplere uygun esnek üretim modelleri geliştirmenin önemli olduğunu kaydetti.
Ergün, ''Sanayicimizin temel misyonu, Türk mobilya marka ve ürünlerinin olgunlaşmasını sağlamak, dünya standartlarının üstünde kaliteli ve özgün tasarımlı mobilyalar üretmek, rekabetçi fiyatlara sahip Türk mobilyası kimliği ile marka haline gelmek olmalıdır'' dedi.
Türkiye'de Avrupa kalitesinde mal üreten, ancak bunu rekabetçi fiyatlarla üreten bir mobilya sektörü bulunduğunu ifade eden Ergün, mobilya sektöründe faaliyet gösteren çok sayıda işletme bulunduğunu, 60 bin işletmeden söz edildiğini, bu sayının bile yetersiz olduğunu söyledi.
Ergün, ''Biz bu gücü iyi kullanabilirsek, çok kısa sürede Avrupa, Orta Asya ve Orta Doğu'nun en büyük mobilya tedarikçisi haline gelebiliriz'' diye konuştu.
160 milyon dolarlık Çin mobilyasının Türkiye'de satıldığını belirten Ergün, ''Bizim içimizde, iç pazarımızda yer bulması, üstelik her geçen gün pazar payını artırması anlaşılabilir, kabul edilebilir bir durum değildir'' diye konuştu.
Ergün, dünyanın en büyük mobilya ithal eden ülkelerinin hep gelişmiş ülkeler olduğunu, Türkiye'nin bu pazarlardaki payını fiyat düşürerek değil, kalite artırarak, farklı tasarımlar geliştirerek, markalaşmaya önem vererek artırabileceklerini kaydetti.
Ergün, ''Gelin hep birlikte mobilya sektörümüzün rekabet gücünü artıracak adımları atalım, kurulu kapasite kullanımını maksimum seviyeye çıkaracak ve yeni yatırımlar oluşturacak bir zemin inşa edelim. Bizde bu potansiyel var'' dedi.