Ergenekon'un Yargıtay süreci başladı

274 sanıklı Ergenekon davasının temyiz duruşması Yargıtay’da başladı.

Alican Uludağ

Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nde başlayan duruşmaya sanıklar İlker Başbuğ, Sinan Aygün, Hurşit Tolon, Dursun Çiçek, Doğu Perinçek, Mustafa Balbay, Yalçın Küçük, Veli Küçük’ün arasında bulunduğu bazı sanıklar ile avukatları katıldı. Duruşmayı Poyrazköy soruşturması sürecinde intihar eden Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar’ın arasında bulunduğu çok sayıda izleyici salonda hazır bulundu.

 

Cumhuriyet tarihinin en büyük dosyası

16. Daire Başkanı Eyüp Yeşil, süreçle ilgili bilgi vermek istediğini belirterek, şunları kaydetti: “Bu dava, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 22 değişik dosyanın birleştirilmesiyle Cumhuriyet tarihinin en büyük dosyalarından birisi. Bu dosyada 275 sanık hakkında hüküm kuruldu. Bu sanıklardan 66 sanık hakkında duruşmalı inceleme talebi var. Bunların az önce ifade ettiğim gibi 4 sanık vefat etti. 62 sanıkla ilgili duruşmalı inceleme kararı heyetimiz verdi. Bu bizim taktirimiz değil, ceza süresiyle ilgili verdik. Son celse DVD’sini izlediğimizde oldukça sıkıntılı bir sürecin geçtiği görüldü. Bir hak kaybı olmaması için o talepte bulunanların beyanlarını esas aldık. Oradaki mahkeme personelinin ihmalleri olmuş olabilir. 116 sanıkla ilgili duruşma talebi var. Ceza miktarı 10 yılın altında olduğu için bunlarla ilgili duruşma yapma imkanımız yok. Diğerlerinin temyiz talepleri yazılı olarak değerlendirilmeye alınacaktır.

Adil yargılama ilkelerini gözeterek savunma hakkına sonsuz saygı göstererek istediğiniz oranda savunma imkanı tanıyacağız. Sizden isteğimiz duruşmanın hızlı sonuçlanması için mümkün olduğunca tekrardan kaçınmanızı rica ederiz.

Raportörün raporu, ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın tebliğnamesini okuyacağız. Ardından savunmaları alacağız. Duruşmalarımız pazartesi, salı, çarşamba, perşembe günü olacak, bitene kadar. Şimdiden yargı camiası ve ülkemiz için hayırlı olmasını dilerim.”

 

Perinçek: Örgüt yok, lideri yok, faaliyeti yok, peki örgüt nasıl oluyor?

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, savunmasında şunları kaydetti: “Sizleri saygıyla selamlıyor ve sizlere güveniyorum. Bu davanın hukuki bir açıklaması bulunmuyor. Bütün sanıkların suç tarihleri gözaltına alındıkları günün tarihidir. Oysa burada iddia nedir, hükümeti yıkmak terör örgütü kurmaktır.. Suç tarihi hükümetin yıkmaya yönelik eylemler ve terör örgütü tarihi olması gerekir. Ceza yargısı bireyin fiilini yargılıyor. Mesela bir cinayet var. Cinayetin işlendiği yer, zamanı faili vardır. Neredeyse 10 bin sayfalık iddianame var. Bu iddianamede terör örgütünün nerede ne zaman nasıl kurulduğu, bunun toplantısı yok. Biz gözaltına alındığımız gün mü suç işledik. Gözaltına alındığımız tarihte bir suç var, o da bu tertibin kurulduğu tarihtir. Örgüt şurada kuruldu, kimler kurdu, örgütün lideri...o da yok. Örgüt yok, lideri yok, ideolojisi yok. Faaliyeti yok, kurucuları yok. Peki örgüt nasıl oluyor. Buradaki terör örgütü üyeliği tamamen temelsizdir. Türkiye Cumhuriyeti, 23 Nisan 1920’de kuruldu. Bu bir tarihtir. Sizin de suçun tarihini belirlemeniz gerekir. Artık burada bir usul hatasından söz etmek çok yeni bir konumlanma oluyor. Bu dava esastan yanlıştır, temelsizdir ve bütün deliller imal edilmiş delillerdir. Eldeki getirilen dosyaya konulan delillerin tümü uydurmadır. Doğu Perinçek, 23 bin G3 piyade tüfeğini iki arabanın bagajında Kuzey Irak’a götürdü. Oysa bunu siz ancak 20 adet TIR’a koyabilirsiniz. Bu iddianame 23 bin G3, iki arabanın bagajına sığdırmıştır.

Bu delilleri kim uydurmuştur. ABD’nin devletimizin içine yerleştirdiği, yargının da F suç örgütü olarak koyduğu örgüttür. Duruşmalarda da bunu söyledik. Siz C savcısı değil F savcısısınız. Ben de bir yargıtay çocuğuyum. Babam hakimdi. Yargıtay’a güveniyorum.

O nedenle bu örgüt iddiasını anlamamız gerekiyor. Bu tamamen bu olaylarla anlaşılıyor. Mehmetçik vuruluyor, yollar kesiliyor, haraç kesiliyor. İşte bu suçların işlenmesi için Ergenekon, Balyoz gibi davalar tertiplenmiştir. Yani okyanus ötesindeki küresel güç, Türkiye’yi yıkma, bölme, cumhuriyeti yıkma, vatanımızı parçalama gibi cumhuriyete karşı büyük suçu işleyebilmek için iki kuvveti hedef almıştır. Sanıkları görüyorsunuz genelkurmay başkanından astsubayına kadar TSK’nin komutanları...Nasıl koruyacaklar Cumhuriyeti, silahla koruyacaklar.

Şuanda Mehmetçik sizden adil bir karar beklemektedir. Adalet geciktirilemez. O nedenle mahkemenizin doğrudan doğruya esasa girip, esas hakkında bozma talebi talep ediyoruz. Bu Cumhuriyetin, Türk milletinin beklediği büyük karardır.”