Ergenekon'da gizli tanık gerginliği

Ergenekon davasında, Balyoz davasından tutuklu bulunan emekli Tümgeneral İhsan Balabanlı "İnternet Andıcı" dosyası kapsamında tanık olarak ifade verdi.

cumhuriyet.com.tr

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi yerleşkesi bitişiğindeki duruşma salonunda görülen davanın 226. duruşması gerçekleştirildi. Duruşmaya, 3.5 yıldır tutuklu yargılanan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın da aralarında bulunduğu 47 sanık duruşmaya katıldı. YAŞ’ta emekliye ayrıldıkları için askeri cezaevlerinden Silivri Cezaevi’ne sevk edilen Korgeneraller İsmail Hakkı Pekin, Mehmet Eröz ve Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu duruşmaya 11.00’de doğru geldiler. Duruşmaya eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli orgeneral Hursit Tolon, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal’ın da aralarında bulunduğu 18 tutuklu sanık katılmadı.

Gizli Tanık Tepe

Sanık avukatlarının ifadelerindeki benzerlik nedeniyle duruşmada dinlenirken, sanık Osman Yıldırım’ın da hazır edilmesini istedikleri Gizli Tanık 9, önceki gün olduğu gibi dünkü duruşmaya da katılmadı. Duruşmaya, gizli tanık odasının hazırlanması nedeniyle geç başlandı. Başkan Hasan Hüseyin Özese, oturumu 10.30 sıralarında açarak Gizli Tanık Tepe’nin sesi ve görüntüsü bozularak salondaki ekranların yansıtılarak dinleceğinizi belirtti.Gizli Tanık Tepe, duruşmada okunan 8 Ağustos 2009 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nda alınan ifadesini kabul etti. Tepe, Cağaloğlu’nda basın-yayın işleriyle uğraştığını, ayın çevresinden eski bir polis olan Adem Kurugöl ile Şubat 2009’daAnkara’ya Deniz Kuvvetleri’ne gittiğini söyledi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda tanıştırığı “Cemal ya Celal” adlı bir yüzbaşının kendisini daha sonra aradığını ve yanında bir albay ile birlikte görüştüklerini anlattı.Gizli Tanık Tepe, “Yüzbaşı Cemal ya da Celal”in “Bazı kurmay subayların kitaplarını bastırtmak istiyoruz. 8 kitap var. Maddi yardımda bulunabiliriz” dediğini aktardı.Gizli Tanık Tepe, 2009 yılında nisan ayının sonlarında “Albay D.Ç” ismiyle cep telefonunun mesaj geldiğini belirterek, mesajdaki telefonu aradığını ve kendisini Albay Çiçek diye tanıtan kişinin Dursun Çiçek olduğunu daha sonra anladığını söyledi.Tepe, Ankara’ya gittiğinde Deniz Kuvvetleri’nde Dursun Çiçek ile görüştüğünu, yayın konularından bahsettiklerini, Dursun Çiçek’in de kitap bastırmak istediğini söyledi.Emekli Albay Dursun Çiçek, Gizli Tanık Tepe’ye “Benden mesaj aldığınızı iddia ediyorsunuz. Telefon numaranızı söyler misiniz” dedi.Gizli Tanık Tepe, kimliğininin açığa çıkabileceği gerekçesiyle telefonunun söylemediğini belirtti. Dursun Çiçek’in “Benimle ne zaman görüştünüz” sorusu üzerine Tepe “2008’de” diye yanıt verdi. Dursun Çiçek “Ama savcılık ifadenizide 2009 Nisan ayının sonları” diyorsunuz. 2008’de mi görüştük, 2009’da mı görüştük” diye sordu. Tepe’nin “2008” yanıtını tekrarlaması üzerine Dursun Çiçek “Nisan 2009 diyordunuz, bu ifadeyi niye değiştirdiniz” diye sordu. Başkan Hasan Hüseyin Özese “Bir soruya takılıp kalmayın” diye uyardı. Dursun Çiçek’in “Benimle Deniz Kuvvetleri binasının neresinde görüştünüz” sorusunu Gizili Tanık Tepe “Deniz Kuvvetleri’nde 1. katta, sağda yemekhanede” diye yanıtladı.Dursun Çiçek 2004-2009 tarihlerinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan görev yapmadığını görev yerinin Genelkurmay Karargahi olduunu ifade ederek “Bir insanı karalamak bu kadar ucuz mu? Genelkurmay’dan mahkemeye gelen yazıda benim Nisan 2009 tarihinde yurtdışında görevde olduğum belirtiliyor. Gizli Tanık Tepe, bu nedenle ifadesini değiştirdi” diye konuştu. “Çelişkileri nasıl ortaya çıkaracağız” diyen Dursun Çiçek, Gizli Tanık Tepe hakkında “iftira ve yalan beyanda bulunduğu” gerekçesiyle suç duyurusuda bulunacağını ifade etti.Başkan Hasan Hüseyin Özese, “tanığın kimliğini ortaya çıkaracak” sorular sorumaması için sık sık Çiçek’i uyardı. Özese’nin Çiçek’i uyarısı sıraısnda bir izleyici “Hoop hoop” diye bağırdı. Bunun üzerine Başkan Özese bağıran kişinin kimliğinin tespit edilip tutanak tutulmasını ve işlem yapılmasını istedi.

Ben avukat sanmıştım

Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Gizli Tanık Tepe’ye, bazı sanıkların isimlerini sayarak tanıyıp tanımadığını sordu. Gizli Tanık Tepe “Niye soryorsunuz bunları bana. İsterseniz kimlik kartımı vereyim” diye tepkisi üzerine Başkan Özese “Cumhuriyet Savcısı gerekli gördüğü soruları sorar” diye uyardı. Gizli Tanık Tepe’nin “Afedersiniz ben sanık avukatları soruyor zannettim” sözleri gülüşmelere neden oldu. Gizli Tanık Tepe’ye “Gazetemiz yazarı ve davanın tutuksuz sanığı Prof.Dr. Erol Manisalı’nın evinde ve okuldaki odasında toplantılar yaptığı, hükümete karşı görüşler açıkladığı” ifadelerine ilişkin “Erol Manisa ne yapılması gerektiğini söyledi mi, yöntem önerdi mi” diye soruldu. Gizli Tanık “Askerin göreve gelmesini söylüyordu. Asker göreve nasıl gelir, darbe ile gelir” diye konuştu.

Fotoğraf teşhisi

Duruşmada Gizli Tanık Tepe’ye sanık fotoğraflarının gösterildiği teşhis işlemi de tartışmalı geçti. Fotoğrafları gösterildiğinde Ergun Poyraz’ı teşhis edemeyen Gizli Tanık Tepe’ye, net görünmedikleri gerekçesiyle yeniden gösterilmesine avukat Zeynep Küçük “Teşhis edemediği sanığın ismini söylüyorsunuz, sonra da resmini gösterip teşhis ettirmeye çalışıyorsuz” diye söz almadan tepki gösterdi. Başkan Özese “Teşhis işlemi yapıyoruz, müdahale etmeyin” diye uyardı. Bu davadan tutuklu olan Odatv davasından tutuklu sanık Yalçın Küçük de ayağa kalkarak bağırdı. Başkan Özese “Oturun, sizin adınız bile geçmiyor” diye uyarında Yalçın Küçük “Oturdum” dedi.