Ergenekon'da 147. duruşma
Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara ilişkin dava ile birleştirilen birinci Ergenekon davasının 147. duruşması sona erdi.
cumhuriyet.com.trİstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen davanın bugünkü duruşmasına, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Alparslan Arslan ve Osman Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu tutuklu 19 sanık katıldı.
Bu dava ile birleştirilen Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ''Vatanseverler'' davası dosyasının tutuksuz sanıkları Taner Ünal ile başka suçtan tutuklu olan Ahmet Cinali de duruşmada hazır bulundu.
Tutuklu sanıklar Ergün Poyraz, Hayrettin Ertekin, Erkut Ersoy ve Hüseyin Görüm ise duruşmaya gelmedi.
Duruşma, Taner Ünal'ın çapraz sorgusuyla devam ediyor.
'DVD bir hafta önce oluşturuldu'
İkinci ergenekon davasının tutuklu sanığı Levent Göktaş'tan elde edildiği öne sürülen ve bazı kişilere ait özel bilgilerin yer aldığı 51 No'lu DVD'nin kopyasının, orijinal DVD'nin ele geçirildiği tarihten bir hafta önce oluşturulduğu belirtildi.
DVD'nin hangi bilgisayarda oluşturulduğu konusunda herhangi bir bulguya rastlanmadığı vurgulanan raporda, DVD'de yer alan dosyaların incelendiği belirtilerek, bu dosyalardan bazılarında veri bulunamadığı anlatıldı.
Raporda, ayrıca her bir dosya ile ulaşılan bilgilerin naip hakimliğe sunulduğu kaydedildi.
Levent Göktaş'tan elde edildiği öne sürülen 51 No'lu DVD'nin, adli emanette kırıldığı iddia edilmişti. İstanbul Emniyet Müdürlüğünden gelen yazıda ise bu DVD'nin imajının alınamadığı belirtilmişti.
Mahkeme Başkanı'ndan tepki
Silivri'deki Ergenekon davasının görüldüğü duruşma salonunun bulunduğu binada gazetecilere açıklama yapan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün, ''Birinci 'Ergenekon' davasının sanıklarından Emin Gürses'in tahliye edilmesi için Aktan'ın kendisine talimat verdiği'' şeklindeki konuşmanın yer aldığı iddia edilen ses kaydını da internetten dinledi.
Aktan ile böyle bir görüşmesi olmadığını vurgulayan Şengün, mesleği gereği Aktan ve Aktan gibi onlarca, yüze yakın üyeyi tanıdığını kaydetti. Şengün, ''Asla böyle bir şey konuşmadım. Bir hakim böyle bir şey konuşur mu?'' dedi.
Hamdi Yaver Aktan'ın telefonunu bilmediğini, kendisiyle hiç telefonda görüşmediğini ifade eden Şengün, gazetecilerin ''Ortam dinlemesi olup olamayacağı'' yönündeki soruları üzerine, ''Aktan ile Yargıtay'a gittiğimde görüşürüm. Hakim öyle şey konuşur mu? Bana kimse talimat veremez. Ben 60 yaşındayım, 35 yıldır bu mesleği severek yapıyorum. Çocuklarım, ailem dışında en çok sevdiğim şey mesleğimdir'' şeklinde konuştu. Bu tür ses kayıtlarının hep aynı kaynaktan çıktığını ifade eden Şengün, bunun manidar olduğunu kaydetti.
Şengün, ''Suç duyurusunda bulunacak mısınız?'' sorusu üzerine de ''Ne suç duyurusunda bulunacağım. Ayıp yapana aittir. Kim yaptıysa ona aittir'' dedi. ''Benim kimseyle kavgam yok, ama bana kimse gözdağı veremez. Ucuza pabuç bırakmam ben'' diyen Şengün, tahliye kararlarının heyet tarafından alındığını dile getirdi.
Şengün, ''Bakın ben kaç kişinin tahliyesini istiyorum, çıkabiliyorlar mı? Öyle olsaydı herkes tahliye olurdu. Bunlar kötü şeyler. Bırakın mahkeme işini yapsın, gereğini yapsın. Biz bu işe yeni başlamadık. Ben böyle şeylere üzülmem, yalnız çocuklar üzülüyor, eşim üzülüyor. Bunlar kötü şeyler'' şeklinde konuştu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuksuz sanık Ünal, diğer sanıklar ile üye hakimler Sedat Sami Haşıloğlu ve Hasan Hüseyin Özese'nin sorularını yanıtladı.
Özese'nin, ''Telefon görüşmelerinde sık sık bahsedilen 'bir numara' kimdir?'' sorusuna Ünal, ''Ben de merak ediyorum, bulunsun. Zihni Çakır biliyor'' yanıtını verdi.
Hakim Özese'nin ''Gerekirse onu şahit olarak dinleriz. Ben size soruyorum'' demesi üzerine Ünal, dernekten uzaklaştırılan Halit Bozkurt ve Mustafa Alpay'ın, ''Bir numara, derin devlet'' gibi konulardan bahsettiklerini belirterek, ''Bizi yönlendiriyorlar, provoke ediyorlar. Bir numara hayali bir kahraman, hayali bir örgütün hayali bir lideridir. Burada yargılanıyoruz'' şeklinde konuştu.
Ünal, 35 yıl boyunca tarih araştırması yaptığını ve bu araştırmaların masraflarını kendisinin karşıladığını, hala da borçlu olduğunu söyledi.
Özese'nin, ''Masrafların tamamını siz mi karşıladınız? Bu kadar masrafı nasıl karşıladınız?'' sorusunu da Ünal şöyle cevapladı:
''Dedemden, babamdan kalan mal varlığı ve yaptığım müteahhitlikten elde ettiğim kazançla bu masrafları karşıladım. Bundan da haz aldım. Hala matbaa borçlarım var. Bu kadar borca girme sebebimi ise milli şuur olarak açıklayabilirim. Bu bir hastalık. Alkol, uyuşturucu bağımlılığı gibi, bilim ve kültür araştırmacılığı da bağımlılık ve hastalıktır. Bunu başka birisi anlayamaz.''
Bu arada, duruşmada söz alan Danıştay davası sanıklarından Erhan Timuroğlu, el bombalarının verildiği iddia edilen Ataşehir'deki evin tespitine ilişkin gelen yazıda, kapıcının kendisini teşhis ettiğinin belirtildiğini kaydederek, ''Ben o binaya hiç gitmedim'' dedi.
Duruşmada üye hakim Haşıloğlu'nun Ünal'a sorularını yönelttiği sırada, sanıkların bulunduğu bölümde oturan tutuklu sanıklardan Kemal Kerinçsiz fenalaştı. Bunun üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, duruşmaya ara verdi. Binanın dışında bekleyen sağlık ekibi tarafından sedyeye alınarak salon dışına çıkarılan Kerinçsiz'e ambulansta müdahale edildi. Oruç tuttuğu öğrenilen Kerinçsiz'in hastaneye gitmek istemediği belirtildi. Duruşmanın başlamasından sonra Kerinçsiz'in tekrar salona geldiği görüldü.
Mahkeme Heyeti Başkanı Şengün, Ünal'ın çapraz sorgusunun tamamlanmasının ardından duruşmayı yarın 09.00'a erteledi.