Ergenekon savcılarına dava açılabilecek

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet savcıları aleyhinde açılan manevi tazminat davasını ''görev yönünden'' reddeden Daire kararını gerekçesini değiştirerek onadı. Savcılar hakkında adliye mahkemelerinde genel hükümlere göre dava açılabilecek.

cumhuriyet.com.tr

Ergenekon davasında yargılanan tutuklu sanık Behiç Gürcihan'ın nişanlısı Fatma Sibel Yüksek ve Gazeteci Müyesser Uğur, Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet savcıları Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın aleyhinde ayrı ayrı manevi tazminat davası açmışlardı.

Davacılar, ''savcıların, özel sohbet niteliğindeki telefon konuşmasını imha etmeyip, iddianame ekine koyarak özel hayat ve haberleşme hürriyetlerinin ihlal edildiğini'' savunmuşlardı.

İlk derece mahkemesi sıfatıyla davaları görüşen Yargıtay 4. Hukuk Dairei, manevi tazminat davalarını, ''görev yönünden'' reddetmişti.

Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ''görev yönünden'' ret kararını, gerekçesini değiştirerek oy çokluğuyla onadı.

Kurulun gerekçesinde Anayasa ve Hakimler ve Savcılar Kanunu'na göre, hakim ve savcıların aynı statüde olduğu, ancak Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 573. maddesinde yalnızca hakimlerin sorumlu olduğu hallerin belirlendiği, bu maddede savcılara yer verilmediği vurgulandı. Kurul, bu nedenle savcılar hakkında ''genel hükümlere'' göre tazminat davası açılabileceğe hükmetti.

Davanın ''kişisel kusurun ağırlığına vurgu yapılarak'' açıldığına işaret eden Kurul, 4. Hukuk Dairesi'nin kararındaki ''savcıların faaliyetinin yargısal değil, idari nitelik taşıdığı için davanın hakimlerin hukuki sorumluğu kapsamında değerlendirilemeyeceği'' şeklindeki gerekçesine katılmadı. Kurul, savcıların faaliyetlerinin de ''yargısal görev'' kapsamında olduğuna karar verdi.

 

Daire kararı

Yargıtay 4. Hukuku Dairesinin kararında, davalıların Cumhuriyet savcısı olmaları itibarıyla faaliyetlerinin ''yargısal değil, idari nitelik taşıdığı'' için bu davanın ''hakimlerin hukuki sorumluluğu'' kapsamında değerlendiremeyeceği belirtilmişti.

Kararda, ''Davacı, zararını hizmet kusurundan değil davalıların özensiz davranışlarından kaynaklandığını açıklayarak davasını kişisel kusura dayandırmış olmakla, davalıların Borçlar Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca kusurlu olup olmadığının genel hükümlere göre incelenerek karar verilmesi için yetkili ve görevli adliye mahkemelerinde sonuçlandırılması gerekmektedir'' denilmişti.

Daire, savcılar hakkında kişisel kusurlarına dayanılarak adliye mahkemelerinde genel hükümlere göre dava açılabileceğine hükmederek, dava dilekçesini oy çokluğuyla ''görev yönünden'' reddetmişti.