Ergenekon davasına müdahil olmak istiyorlar

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan ile bağımsız milletvekilleri Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk, Ergenekon davasında müdahil olmak için yeniden talepte bulundu.

cumhuriyet.com.tr

''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' ve birinci Ergenekon davalarının ikinci Ergenekon davasıyla birleştirilmesinin ardından, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün de aralarında bulunduğu 61'i tutuklu 256 sanıklı davanın 178. duruşması başladı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, CHP Milletvekili Mustafa Balbay, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, gazeteci Tuncay Özkan, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'in de aralarında bulunduğu 38 tutuklu sanık katıldı.

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, CHP Zonguldak Milletvekili ve Başkent Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, emekli Orgeneral Hasan Iğsız, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, emekli Albay Dursun Çiçek ve Sedat Peker'in de aralarında bulunduğu 17 tutuklu sanık ile duruşmalardan men cezası verilen tutuklu sanıklar İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, Osman Yıldırım, Hikmet Çiçek, Semih Tufan Gülaltay, Mehmet Zekeriya Öztürk ve Serdar Öztürk katılmadı.

''Odatv'' davası kapsamında tutuklu yargılanan bu davanın tutuksuz sanığı Yalçın Küçük'ün de aralarında bulunduğu 5 tutuksuz sanık da duruşmada hazır bulundu.

Sanık Arıkan'ın çapraz sorgusu

Dünkü celsede savunmasını tamamlamasının ardından bugün çapraz sorgusu yapılan tutuksuz sanık Hakan Arıkan, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in, ''Savunmanızda Hablemitoğlu suikastı ile ilgili olarak üstü kapalı bilgi verdiniz. Bu konuda bildiklerinizi açık ve daha geniş olarak anlatabilir misiniz?'' demesi üzerine şunları söyledi: ''Hablemitoğlu suikastı ile ilgili olarak iddianamenin 117'nci sayfasında yazılan bilgiler tamamen hatalıdır. Burada öldüğü belirtilen Tanrıverdi'nin hala hayatta olduğunu ben biliyorum. Bilgim bunlarla sınırlı''.

Savcı Pekgüzel, ''AK Parti'nin kapatma davasıyla ilgili olarak Genelkurmay Başkanlığı'nca faaliyet gösteren 'irtica.org' isimli internet sitesinde yayınlanan 'Apron'da namaz şov' başlıklı bir yazı çıktısı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na delil olarak sunulmuş. Söz konusu çıktının yan tarafında tavsiye edilen siteler arasında 'tepkimiz.net' başlıklı sitenin de ismi yer alıyor. 'tepkimiz.net' sitesinin kim tarafından ne amaçla kurulduğunu, neden tavsiye edildiğini biliyor musunuz?'' diye sorması üzerine Arıkan, ''Site, arkadaşım Ergün Poyraz tarafından, kitaplarını yayımlamak amacıyla kuruldu. Neden tavsiye edilen site olduğu konusunu ise bilmiyorum'' cevabını verdi.

Sanık Arıkan, söz konusu sitede yazı yazacak olan kişileri Ergün Poyraz'ın belirlediğini ifade ederek, ''Sitede, Tuncer Kılınç, Mehmet Şener Eruygur, Osman Özbek, Sevgi Erenerol, Kemal Kerinçsiz ve Muammer Karabulut'un yazdığını hatırlıyorum'' dedi. Sanık Ergün Poyraz'ın, JİTEM'den para aldığına ilişkin bir belgenin dava dosyasında yer aldığını belirten savcı Pekgüzel, Arıkan'dan bu konudaki bilgisini sordu. Bu konuyu bilmediğini ifade eden Arıkan, ''Kitapları da satmıyordu. Son zamanlarda maddi kaynaklı sorunları vardı. İyice bunalmıştı. Memlekete gitmek istediğinden bile bahsediyordu'' cevabını verdi.

Arıkan, Ergenekon ismini, örgüt olarak ilk kez ne zaman duyduğuna ilişkin soruya üzerine de, ''İlk kez Fehmi Koru ya da Taha Kıvanç ismi ile sanırım Zaman gazetesinde yazdığı yazı ve Can Dündar'ın yazısında duydum'' şeklinde konuştu. Duruşmada söz alan tutuksuz sanıklardan Yalçın Küçük'ün, kendisini tanıyıp tanımadığını yönündeki sorusuna, Arıkan, Küçük'ü sadece kitaplarından tanıdığını anlatarak, ''Ayrıca kitaplarınıza da katılmıyorum. Atatürk'e sebatay diyen biriyle ben nasıl aynı fikirde olabilirim'' dedi. Duruşma, sanık Arıkan'ın çapraz sorgusuyla devam ediyor.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Bekir Çelik, hakkındaki suçlamaları reddederek, beraatini talep etti.

Savunmasının ardından Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in sorularını yanıtlayan Çelik, gözaltına alındığında üzerinde bulunan kalem silahın suikast silahı olduğunu bilmediğini öne sürdü.

Çelik, bu suikast silahının, Ermeni cemaati lideri Minas Durmazgüler'e suikast yapmak amacıyla kendisinde bulunduğu iddialarını da kabul etmedi.

Bu silahın tek mermisi olduğunu, denemek için patlatmaya çalıştığını ancak o merminin de patlamadığını söyleyen Çelik, silahı Adnan adlı arkadaşının 2006'da kendisine hediye ettiğini kaydederek, ''Bu arkadaş daha sonra rahmetli oldu. Şu anda soyadını hatırlamıyorum'' dedi.

Savcı Pekgüzel'in, ''Bir hastalığınız var mı? Elleriniz titriyor da'' şeklindeki sorusuna Çelik, ''Yok. Böyle bir durumla ilk kez karşılaşıyorum. Heyecandandır'' yanıtını verdi.

Sivas'ta 1994'ten 2001'e kadar ülkü ocağı başkanlığı yaptığını belirten Çelik, kendisinden sonra da ocak başkanlığına davanın sanıklarından Oğuz Bulut'un geçtiğini söyledi.

Sanık Garip İrfan Torun


''Terör örgütü üyeliği benim için kara bir lekedir''
diyerek savunmasına başlayan tutuksuz sanık Garip İrfan Torun, davanın sanıklarından bazılarının vatana ve millete hizmet ettiğini söyledi. Torun, bu ülkenin bayrağının yanına başka bayrak dikmek isteyenler dışarda geziyor iken, vatanına, milletine ve ülkesine hizmet etmiş insanların yargılandığını söyleyerek kendisinin beraatini talep etti.


Savunmasının ardından soruları yanıtlayan Torun, 2007-2009 yılları arasında ruhsatsız silah taşımaktan mahkumiyet aldığını anlattı.

''Ergenekon'' soruşturmasında İbrahim Şahin'in gözaltına alındığını basından öğrendiğini dile getiren Torun, ''Şahin'in bana sattığı silah acaba bir suça karışmış mıdır düşüncesiyle Sivas'ta emniyet yetkililerine silahı teslim ettim. İbrahim Şahin'den silahı 1800 TL'ye aldım. İbrahim Şahin, geçmişi şanlı biri. O silahı alırken aklıma kötü bir şey gelmedi'' ifadesini kullandı.

Sanık Torun, İbrahim Şahin ile 2003'te tanıştıklarını ve Şahin'in, oğlunun kirvesi olduğunu belirterek, ''Şahin, toplumu birleştirici konuşmalar yapan biriydi. Şahin'in Alevi cemaatleri liderlerine suikast yapacağı iddia ediliyor. Ben o iddialara da katılmıyorum. Şahin, kendisinin de Alevi olduğunu söylerdi. Ayrıca devlet bünyesinde terörle mücadele birimi kurulacağı ve İbrahim Şahin'in de bu birimin başına getirileceği Sivas'ta konuşuluyordu. Bence İbrahim Şahin'i bu konuyla ilgili birileri kandırmış olabilir, çünkü hasta ve kulakları iyi duymuyor'' diye konuştu.

Duruşmada verilen aranın ardından mahkemeye gelen evrakı okuyan Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan ile bağımsız milletvekilleri Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk'un, avukatları aracılığıyla dilekçe sunarak davaya müdahil olma talebinde bulunduklarını açıkladı.

Kaplan, Türk ve Tuğluk, daha önce de müdahil olmak için başvurmuş, ancak mahkeme talebi reddetmişti.

Mahkeme heyeti, sanık savunmalarına ara vererek, duruşmayı 10 Mayıs Perşembe gününe erteledi.

Bu arada, davanın tutuklu sanıkları eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ve emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un, mahkemeye mazeretli sayılmalarını talep eden bir dilekçe göndererek duruşmaya katılmadıkları öğrenildi.