Ergene Havzası'nda kirlilik

Tekirdağ'ın Hayrabolu ilçesine bağlı Hedeyli Köyü'nde yaşayan köylüler, Ergene Nehri'den akan kirli suyun yarattığı kirlilik nedeniyle arazilere ektikleri tüm mahsulün kuruduğunu ve hiçbir şekilde verim alamadıklarını belirtiyor.

cumhuriyet.com.tr

Tekirdağ'ın Hayrabolu ilçesine bağlı Hedeyli Köyü muhtarı Ali Mutlu, Çorlu ve Çerkezköy'deki sanayi tesislerinden kirlenen Ergene Nehri'nin köylerine çok yakın bir bölgeden geçtiğini söyledi.

Köyün içme suyu şebekesinin de Ergene'ye çok yakın olduğundan nehir suyunun içme sularına karıştığını iddia eden Mutlu, ''Özellikle yağmurlu günlerde çeşmelerimizden bulanık ve kokulu bir su akıyor'' dedi.

Köylülerin geçimini tarım ve hayvancılıktan sağladığını, ancak Ergene Nehri dolayısıyla ektikleri ürünlerin kuruduğunu anlatan Mutlu, şöyle konuştu:
''Nehir suyunu kullandığımız arazilerimizde ektiğimiz tüm mahsül kuruyor ve hiçbir şekilde verim alamıyoruz. Hayvanlarımız bile Ergene Nehri'nin kokusuna dayanamıyor ve nehir suyunun karıştığı suları içmek istemiyorlar. Bizler ise çeşmelerimizden akan suyla bulaşık ve çamaşır yıkamak zorunda kalıyoruz. İçme suyu ihtiyacımızı köyümüzün içinden geçen kaynak suyundan karşılıyoruz. Ama bu su da az aktığından herkese yetmiyor.''

Köyde çiftçilik yapan Nazmi Ürer, önceleri Ergene'den elleriyle balık toplayıp yüzerken, artık kokusundan yanından bile geçemediklerini belirtti.

Nehrin kirlenmesiyle köyde sulu tarımın sona erdiğini anlatan Ürer, ektikleri bütün ürünlerin tarlada kuruduğunu kaydetti.

Bu yıl 100 dönüm çeltik ektiğini ve yer altı suyuyla sulama yaptığını ifade eden Ürer, ''Ergene'nin suyu yer altı suyuna da karışıyor. Bu nedenle çeltiğim kurudu. Şimdi benim kaybımı, bir yıl boyunca yaptığım masrafı kim karşılayacak'' diye konuştu.

Hayvancılıkla uğraşan Mustafa Ceylan ise annesi ve babasının da kanserden öldüğünü belirterek, artık bu ölümlere dur demenin gerektiğini bildirdi.

Koyunlarını bu bölgeye otlaması için getirdiğinde bir sonraki hafta hayvanlarının rahatsızlandığını anlatan Ceylan, ''Bir koyunumun bir aylık hamileyken karnında yavrusu öldü, bir başka koyunum ise hastalanarak öldü. Artık bu bölgede hayvanlarımızı dahi otlatamıyoruz'' dedi.


Uzman görüşü

Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Başkanlığı'ndan emekli öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Hayri Tok, Ergene Nehri'nin, Çorlu-Çerkezköy hattında konuşlandırılmış olan tekstil sektörünün özellikle boya-apre sanayi, dericilik sanayi, gıda ve karton sanayi ile tarım alanlarından kaynaklanan kirlilikten dolayı bu bölgedeki yerleşim yerlerinin olumsuz etkilendiğini bildirdi.

Ergene Nehri'nin, başta kamu tarafından kirletildiğini ifade eden Tok, ''Bu kirliliğin başında yerleşim bölgelerinin kirliliği yatmaktadır. Aynı şekilde uygun olmayan alanlarda bazen gereksiz halde yıllarca devam eden uçakla mücadele ile salınan toksik tarım ilaçları, uygun olmayan kimyasal yapı, doz ve uygulama biçimi nedeni ile sentetik gübrelerin 'Özgür bir biçimde denetimsiz olarak' kullanılmasında da kamu seyirci kalmıştır'' dedi.

Ergene Nehri'nin kısa vadede doğal haline dönmesinin mümkün olmadığını belirten Tok, şunları kaydetti:
''Renk, koku, toksisite ve yok olan biyolojik çeşitliliğin rehabilite edilmesi için öncelik bölgede sürdürülebilir kullanma-koruma ilkelerini kamu, yerel yönetimler, özel kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşlarınca benimsenmesi ve doğa sevgisini toplumda giderek artırılması gerekir. Halen hazırlanan plan hükümlerinde stratejik plan kararları bazında önlemler sıralanmıştır. Bunlarda öncelikle ilkesel olarak benimsenmesi ve ilintili detay önlemlerin uygulanması zorunludur.''