Eren Erdem'in ailesi: Bunları hak etmedik
Yaklaşık 400 gündür tutuklu bulunan CHP’li Eren Erdem’in ailesi Cumhuriyet’e konuştu
Leyla KılıçSilivri Cezaevi’nde yaklaşık 400 gündür tutuklu bulunan CHP PM üyesi Eren Erdem’in annesi Hüsniye Erdem, sağlık sorunları nedeniyle zaman zaman oğlunu göremediğini belirterek “Ne biz ne de çocuğum bunları hiç hak etmedik. İnsanlar nasıl kitap yazıyor diye hep düşünürdüm. Şu an bu yaşadığımız acılardan bir kitap yazabilirim” dedi. Baba Hasan Erdem de yalnız bırakıldıklarını söyleyerek “40 yıllık arkadaşlarım bana sırt çevirdi. Eren’in birkaç arkadaşından başka hiç arayan soran olmadı” diye konuştu. Erdem’in kardeşi Erdeniz Erdem de ağabeyinin psikolojik olarak kendilerinden daha güçlü olduğunu söyledi. Çocuklarının serbest bırakılmasını isteyen Erdem ailesi Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayarak şunları söyledi:
- Bu süreç sizi nasıl etkiledi?
Hüsniye Erdem: Ne biz ne de çocuğum bunları hiç hak etmedik. İnsanlar nasıl kitap yazıyor diye hep düşünürdüm. Şu an bu yaşadığımız acılardan bir kitap yazabilirim. Bu süreçte yıprandık. Ama oğlum için, onun çıkacağı günlerde yanında sağlam durabilmek için mücadele ediyorum. Belli rahatsızlığımdan dolayı onun her görüşüne gidemiyorum. Gidince ona olan özlemim yerini buluyor. Onunla gurur duyuyorum. İki oğlum da benim yaşama sebebim. Bir an önce oradan çıkmasını bekliyorum.
Hasan Erdem: Ülkemizde verilen mücadelelerde yaşanan acılar anne baba yüreğiyle tarif edilemeyecek kadar büyüdü. Eren’in en büyük arzusu bizim dışarıda onun gibi dik durmamız. Bu süreçte biz de öyle yapıyoruz. Bizim ağırımıza giden bazı şeyler de oldu. Benim 40 yıllık arkadaşlarım bana sırt çevirdi, işten çıkarıldım. Eren’in birkaç arkadaşından başka hiç arayan soran olmadı. Bizim siyasilerden önce Eren’in gazeteci arkadaşlarının yanında olmasını beklerdik. Dostluklarının yanında Eren’in başına gelen her şey Türkiye’de yaşayan bütün gazetecilerin başına gelebilir. Eren dışarıda olsaydı ve onun yaşadıklarını başka bir gazeteci arkadaşı yaşasaydı; emin olun o ne olursa olsun onların yanında olurdu. Eren karşıtı olan havuz medyası bile Eren’den bahsetti. Ama arkadaşlarına biz sesimizi duyuramadık. Eren için ele avuca sığacak hiçbir şey yapılmadı.
- Eren Erdem’in sağlık durumu nasıl? Kelepçeli tedaviyi reddediyordu...
Erdeniz Erdem: Ağabeyimin ciddi sağlık sorunları var ama elleri kelepçelenmesin diye hastaneye gitmiyor. Biz dışarıdan bakınca sağlığın çok önemli bunu önemsemelisin diyoruz. O kelepçelenmeyi reddederek doktora gitmemeyi tercih ediyor. Eren, son olarak kulağında duyma kaybı yaşadı. Yaşananlara bakınca süreci kulağıyla atlatabilmesi güzel diye kendimizi teselli ediyoruz. Ama kalbi yerinde duruyor ya önemli olan o. Ağabeyim psikolojik olarak bizden daha güçlü duruyor.
- CHP Kozan İlçe Örgütü Eren Erdem için yürüdü. Siz bu yürüyüşü nasıl karşıladınız?
Erdeniz Erdem: Yürüyüşü başlatan Yaşar (Yıldız) Bey’le görüştük. Hiçbir destek almadan bu sessizliğe karşı yürüyeceğini söyledi. Biz çok mutlu olduk. Yurtdışındaki CHP birliklerinden de yürüyüş sonrası çok sayıda telefonla destek mesajı geldi. CHP Şişli üyeleri de Silivri’ye yürümek istedi, ancak valilik tarafından izin verilmedi. Eren bunlar karşısında çok duygulandı, mutlu oldu. Cezaevindeki insanın kamuoyundan en büyük beklentisi unutulmamaktır. Adaletsizliğin dile getirilmesini Eren sadece kendisi için değil tüm mağdurlar için istiyor. Hatta bazı AKP’li siyasetçiler bile Eren Erdem’in haksız yere tutuklu olduğunu bizi arayarak belirtiyorlar. Hukuksuzluğa bir şey yapamayacaklarını da söylüyorlar ama arıyorlar. Buradan da anlaşılıyor ki genel bir yılgınlık ve alışmışlık var. Her kesimde fikirlerini özgürce beyan etme noktasında korku yaşanıyor.
‘Ağlayarak okudum’
- Oğlunuz cezaevinde kitaplar yazdı. O kitapları okuyabildiniz mi?
Hasan Erdem: “İÇ” kitabını ağlayarak okudum. Yeni kitabını da okumaya başladım. Eren, İÇ’te içeriden bakarak Türkiye’yi yorumluyordu. Okurken duygulanmamak elde değil. Eren mikrofonu bıraktı, cezaevinde bile kalemini konuşturuyor.
CEZAEVİNE MESAJ YOLLADILAR
- Erdem’e ne söylemek istersiniz?
Hüsniye Erdem: Onunla gurur duyuyorum. Benim sağlığım yerinde olsaydı tek başıma Silivri’de oturup günlerce onu beklerdim. Oğlumun sağlık sorunları var. Buradan ona sesleniyorum. Mutlaka hastaneye git. Sağlığın bizim için her şeyden önemli.
Hasan Erdem: Eren bizim hayatımızda adaletten sonraki tek eksiğimiz. Dik durmaya devam edeceğini biliyorum. Bu süreç geçecek. O içeride biz dışarıda mücadelemizi sürdüreceğiz. Sağlığını korusun. Kelepçeyle de olsa doktora gitsin. Aynı şeyler torunum Ali Eren’e olsa o da bizim gibi yapmasını isterdi. Bizi yönetenlerden vicdan bekleyerek sağlığını kaybetmesin.
Erdeniz Erdem: Bu dönem geçecek, mühim olan senin sağlıklı olarak oradan çıkman. Her şeyin öncesinde yeğenim Ali Eren’i, dışarıya çıkacağını ve siyasi yaşama katacağın değeri düşünerek sağlığını koru.
Eren Erdem’in annesi Hüsniye Erdem, oğluna ait muhabbet kuşlarını besliyor. Anne Erdem, “Ali Eren’den sonra ikinci torunum. Bu kuşlar Eren’indi. Cezaevinde onunla kalıyorlardı. Tahliye edilip yeniden içeriye girdiğinde kuşları almadılar. Ben de sağlık nedeni ile arkadaşıma vermiştim. Yavrulayınca geri aldım” diyor. Hüsniye Erdem, torunun babasının tutuklu olduğunu bilmediğini, babasının ona “Havalimanında çalışıyorum” diyerek yalan söylemek zorunda kaldığını söylüyor.
'MUHALİF OLDUĞU İÇİN TUTUKLU'
Erdem’in avukatı Onur Cingil de müvekilinin muhalif olduğu için tutuklu olduğunu belirterek “Dosyadaki tek delil olan gizli tanık beyanlarını inkâr etti. Gizli tanık kendisini bir bakanın yönlendirmesiyle ve bir gazetecinin savcılığa götürerek yalan beyan verdiğini söyledi. Tüm bu yaşananlara karşı Eren hâlâ tutuklu. Dosyada Eren Erdem’den daha fazla ceza alan ise tahliye edildi. Yani bu dosyayı kim tutsa tel tel elinde kalıyor” dedi.