Erdoğan'ın son hedefi dil devrimi

Erdoğan, Cumhuriyet değerleriyle hesaplaşmayı sürdürüyor. Dilbilimciler ‘Asıl hedef Atatürk’ dedi.

Selda Güneysu / Cumhuriyet

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Son derece zengin, bilim yapmaya, üretmeye son derece  müsait bir dilimiz varken bir gece yattık sabah kalktık, baktık ki o dil yok” sözleriyle “Dil devrimi”ni  eleştirdi.

49. TÜBİTAK Bilim, Özel ve Teşvik Ödülleri Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlenen törenle  sahiplerini buldu. Törende konuşan Erdoğan’ın hedefinde yine Gülen cemaati vardı. Erdoğan’ın  konuşması ana başlıklarıyla şöyle:

Başka gayelere hizmete başladı: TÜBİTAK’ı, bu ülkenin bilim politikalarına istikamet çizecek bir  merkez olarak güçlendirdik, güçlendiriyoruz. Ama ne oldu? Bir gizli yapı sinsice TÜBİTAK’ın içinde   büyüdü, adeta bir ur gibi gizlice bünyeyi sardı ve başka gayelere hizmet etmeye başladı. Ciddi  ahlaksızlık var: Bilim üretmesini, bilimi teşvik etmesini beklediğimiz TÜBİTAK, kendi ülkesinin  cumhurbaşkanını, başbakanını, genelkurmay başkanını, bakanlarını dinlemek gibi, uluslararası  istihbarat servislerine hizmet vermek gibi haince bir planın ne yazık ki zemini oldu. “Kriptolu telefon  ürettik” dediler. Bunu devletin üst düzey yöneticilerine veriyorlar ve ellerindeki şifrelerle bu telefonları  dinleyip bir yerlere servis ediyorlar. Burada sadece ihanet yok, aynı zamanda çok ciddi bir ahlaksızlık  da var. Bilime ihanet, bilim camiasına yönelik ahlaksızlık da var.

Paralel mücadelesini kazandık: TÜBİTAK’ı ilim camiasının, bu bilim insanlarının, yüz karalarından aktarma süreci olarak görüyorum. Türkiye paralel yapıyla mücadelesini kazandı, kazanmaya devam ediyor. Bu bir özgürlük mücadelesiydi ve önümüzde önemli bir engeldi, şimdi bu açığa çıktı. Bu engelin aşılmasıyla siyasetin, ekonominin, dış politika ve toplumsal hayatın yanında eğitimin ve  bilimin önü daha da açılmıştır, açılmaya devam edecektir.

Erdoğan: Türkçe ile bilim ve felsefe yapamazsınız - VİDEO

Dil bir gecede yok oldu: En büyük sıkıntılardan biri dil konusunda yaşandı. Bizim son derece  zengin, bilim yapmaya, üretmeye son derece müsait bir dilimiz varken bir gece yattık sabah kalktık, baktık ki o dil yok. Türkiye yabancı dillerle kelime ve kavramlarla bilim öğrenen ve öğreten bir ülke oldu. Binlerce kelime ve kavram unutturuldu, sözlüklerden çıkarıldı.

Türkçeyle felsefe yapamazsınız: Şu anda Türkçenin mevcut kelime hazinesiyle felsefe yapamazsınız. Ya Osmanlıca ya da İngilizce, Almanca, Fransızca kelime ve kavramlara başvuracaksınız. Bu sorunlar devlet eliyle değil bilim insanları eliyle aşılacak sorunlardır.

Bu kez Gül’ü pas geçmedi: Halef selef olduğumuz Abdullah Gül’ü görmezden gelemem. Gül’e TÜBİTAK Ödülleri’ni Cumhurbaşkanlığı himayesine aldığı için şükranlarımı sunuyorum.

Erdoğan, gençleri kompleks içinde alay etmekle suçladı - VİDEO

‘AMAÇ TÜRK DEVRİMİ VE ATATÜRK’LE HESAPLAŞMAK’

Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel ve dilbilimci Emin Özdemir, Dil Devrimi’ni hedef alan Cumhurbaşkanı  Tayyip Erdoğan’nın asıl amacının “Osmanlıcayı sahiplenmek değil, Türk Devrimi ve Atatürk’le  hesaplaşmak” olduğuna dikkat çekti.

Özel, “Hiçbir dil, düşüncesi siyasal çıkara göre durmadan değişen insanlar gibi bir gecede değişmez;  hiçbir toplum bir gece yatıp ertesi sabah dilsiz kalkmaz. Ancak ‘din’ gibi ‘dil’ de siyasanın aracı yapılır” görüşünü dile getirdi. “Amaçları Osmanlıcayı sahiplenmek değil, Türk Devrimi ve Atatürk’le hesaplaşmak” diyen Özel, Osmanlı aydını “yeni lisan” arayışındayken 21. yüzyıl politikacısının “eski dil” sevdasının “tutuculuk ve bilgisizlik” olduğuna vurgu yaptı. Özel, “21. yüzyılda Osmanlıcayla bilim yapılabileceğini söylemek, bilgisizlik değilse aymazlıktır. Felsefe dersini gereksiz bulan, tarihi çarpıtan, dil bilinci taşımayan bu iktidar döneminde de Türkçe, yüzyıllar boyunca olduğu gibi direnmektedir. Atatürk’ün vasiyetnamesini çiğneyen, Türk Tarih ve Dil  kurumlarını kapatanların ardılı bu iktidar unutmasın: Türkçe, bilim ve sanat dili olduğunu 82 yılda  kanıtlamıştır” dedi. Dilbilimci Özdemir de “Türkçe dilbilim katına erişmiş bir dildir. Hangi kavram vardır   da Türkçede karşılığı bulunmamıştır?” dedi.

Özdemir, şunları söyledi: “Bunlar yerlerinde oturdukça, kafalarının içindeki o gizli bölmelerindeki Cumhuriyet değerlerine, o değerler dizgesine dönük   düşüncelerini gün ışığına çıkarıyorlar. Amaçları özgür düşünceyi köreltmek, dil duyarlılığını  yoksullaştırarak, ulusal bilincimizi köreltmektir. Burada hedef Atatürk’tür.”

Selda Güneysu / Cumhuriyet Ankara