Erdoğan'ın İstanbul aşkı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye'nin müzeler noktasında, tarihi bugüne ve geleceğe taşımakta çok fakir bir ülke olduğunu'' belirterek, ''bunun başarılması için özel ve kamu sektörünün büyük çaba sarf etmesi gerektiğini'' söyledi.

cumhuriyet.com.tr

İstanbul Kültür ve Turizm Müdürlüğünce bu yıl ikincisi verilen ''İstanbul Turizm Ödülleri'', İstanbul Kongre Merkezi Harbiye Salonu'ndaki törenle sahiplerini buldu.

Törende konuşan Başbakan Erdoğan, bir idareci olarak doğduğu ve büyüdüğü İstanbul'a farklı bir aşkı bulunduğunu belirterek, bunu belediye başkanlığı sürecindeki uygulamalarıyla göstermeye gayret ettiğini, başbakanlık görevine gelince de Türkiye'nin özeti olan İstanbul'u farklı ve layık olduğu konuma taşımak için gayret gösterdiğini anlattı.

Göreve geldiklerinde turizm denilince akla sadece deniz, kum ve güneşin geldiğini ifade eden Erdoğan, o dönemde Türkiye'nin dünyadan çektiği turist sayısının 13 milyon, turizmden elde ettiği gelirin de 8.5 milyar dolar olduğunu söyledi.

Erdoğan, turizmde çeşitlendirmeye gidilince durumun değiştiğini ve 2008 yılı sonu itibariyle gelen turist sayısının 26 milyona, elde edilen gelirin de 22 milyar dolara ulaştığını kaydetti.
Dünyada turist sayısı ve elde edilen gelir açısından ilk 10 içinde olan ülkeler son dönemde eksiye düşerken, Türkiye'nin turist sayısı ve gelirde artı pozisyonda bulunduğunu anlatan Erdoğan, bunun da yeterli olmadığını, alınması gereken mesafeler bulunduğunu dile getirdi.
Erdoğan, Türkiye'nin destinasyon noktasında çok büyük bir zenginliği olduğunu ve keşfedilmeyen zenginliği ve madenleri bulunduğunu belirtti.

Ödül alanları kutlayan ve ödüllerin tespitinde emeği geçenleri tebrik eden Erdoğan, İnan Kıraç'ı dinlerken duygulandığını, Suna Kıraç'a şahsı, eşi, İstanbul ve Türkiye adına ayrıca teşekkür etmek istediğini söyledi.


''İstanbul'a yönetici olmanın zorlukları var"

''İstanbul müzeler konusunda zengini mi? Türkiye müzeler zengini mi? Değil. Aslında biz müzeler noktasında çok fakir bir ülkeyiz'' diyen Erdoğan, müzeler konusunda zenginleşmek için yapılması gereken yatırımlar olduğunu söyledi.

İstanbul'a yönetici olmanın zorluklarından bahseden Erdoğan, Dünya Bankası ve IMF'in yıllık toplantılarının İstanbul'da yapıldığını anımsattı. Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bu millet güçlü bir millet. İnandığı zaman, azmettiği zaman olmaz denileni, zor olanı başaran bir millet. IMF inanmıyordu, 'Bu iş olmaz' diyordu. Biz de 'Biz büyük düşünen bir milletiz' diyorduk. Onların olmaz, bir yanlışlık olur, bu iş batar dedikleri bir noktada 13 ay gibi bir zamanda yerin 7 kat altında 125 bin metre karelik İstanbul Kongre Merkezi'ni bitirdik. Yüzümüzün akıyla toplantısını 200 ülkeden, 15 bine yakın katılımcıyla gerçekleştirdik. Bunların getirisi bitmedi. Getirisi bundan sonra olacak. Şimdi yatırımı yaptık, bundan sonra getirisi var. Rakamları otel sahipleri biliyor, İstanbul'da fiyatlar bayağı patlamış. 'Burada normal fiyatlar şöyleyken bu esnada 15 gün, 1 ay kala fiyatlar bayağı değişti' dediler. Bu arz-talep meselesi olduğu için değişebiliyor. Bunları gördük.''

İstanbul'un otel sayısının artırılması gerektiğini belirten Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile bu konuyu görüştüğünü, bazı yerlerin de tespit edildiğini söyledi.