Erdoğan'dan 'birlik ve beraberlik' mesajı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 29 Mart yerel seçimleri öncesinde Diyarbakır mitinginde konuştu. İsim vermeden DTP'yi ve DTP'li Belediye Başkanı Osman Baydemir'i eleştirerek CHP'ye de göndermede bulunan Erdoğan, "Bu bölgenin duygularını istismar edenler buranın CHP'si mi olmak istiyorlar, onlar da birilerinin avukatı mı olmak istiyorlar? Baykal'ın avukatlık ruhsatı yakında belki de 29 Mart günü millet eliyle iptal olacak" diye konuştu.
cumhuriyet.com.trBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstasyon Meydanı'nda Diyarbakırlılara seslendi. Miting nedeniyle çevrede sıkı güvenlik önlemleri alınırken, yüksek binaların tepelerine ve miting alanında bulunan caminin minaresine keskin nişancılar yerleştirildi.
Başbakan Erdoğan ise konuşmasına "Diyarbakır'da bulunmaktan ve Diyarbakırlıların adalet ve huzur talebine ortak olmaktan büyük memnunluk duyduğunu'' ifade ederek başladı.
Birlik ve beraberlik siyaseti yaptıklarını, Türkiyeli olma ruhunun da bu birlik ve beraberlik siyaseti olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan ''Siyasetten tek muradımız, tek arzumuz, insanımıza hizmet etmektir. Gönüller kazanmaktır. Bu arzu ile Diyarbakır için çıtayı yükselttik. Sizlerle ortak arzularımız buluştu. Diyarbakır için Kutbettin Arzu dedik. Milletvekili olarak TBMM'ye gönderdiğiniz bu evladınızı inanıyorum ki bu sefer çok daha güçlü bir iradeyle kucaklayacaksınız. Yegane arzumuz; barış içinde, demokratik bir yarış olmasını istediğimiz önümüzdeki seçimde Diyarbakır'ın hak ettiği hizmetlere, layık olduğu yönetime kavuşmasıdır. Şimdiden Allah hayırlı eylesin diyorum." diye konuştu.
29 Mart sabahı yeni bir dönem başlayacağını, yeni bir bahar ve Nevruz'un Türkiye'yi baştan başa saracağını söyleyen Başbakan Erdoğan "Karakış, zemheri yerini dirilişe, uyanışa, hizmete, adalete bırakacak. Dicle nehri o gün çok daha farklı bir hizmetle buluşacak. Çin Seddi ile boy ölçüşen Diyarbakır'ın surlarından, Mardin Kapı'dan, Urfa Kapı'dan, Dağkapı'dan, Dicle Kapı'dan Diyarbakır'a yeni bir hayat, taze bir huzur iklimi gelecek. O gün geldiğinde, 'Diyarbakır şad akar, Urfa Mardin'e bakar' türküsünü yeniden hep birlikte söyleyeceğiz. O gün geldiğinde kayıp yılları, ertelenen talepleri, geciken hizmetleri hep beraber telafi edeceğiz. Geçmiş yılların yanlışlarını hep birlikte düzelteceğiz. 29 Mart 2009 günü millet iradesi tecelli edecek, ümitler tazelenecek. 29 Mart'ta, büyük Türkiye iradesi sandıktan çok daha güçlenmiş olarak çıkacak. O gün sandıktan çıkacak iradeyle demokrasi daha çok güçlenecek. Hukuk ve adalet kuşatıcı kollarını daha çok açacak." dedi.
Diyarbakırspor atkısını taktı
Başbakan Erdoğan'ın konuşması sırasında miting alanında ön sıralarda bulunan bir vatandaş Erdoğan'a Diyarbakırspor'un renklerini taşıyan bir atkı uzattı. Konuşmasını keserek atkıyı alan Başbakan Erdoğan, atkıyı boynuna taktıktan sonra konuşmasını sürdürdü. Hukuk, hürriyet ve hizmetin AKP siyasetinin ana ekseni olduğunu, Türkiye'nin kaynaklarını adaletle paylaştırmaya özen gösterdiklerini kaydeden Erdoğan "Bizim siyasetimiz eser siyasetidir, hizmet siyasetidir, çamur siyaseti değil. Bizim siyasetimiz bir bütün olarak insanlarımızı kucaklama siyasetidir" dedi.
"Türkiye karanlık odalardan arınıyor"
Türkiye'de devletin vatandaşa uzanan yardım elinden bile rahatsız olanlar bulunduğunu söyleyen Erdoğan, yapılan seçim yardımlarını, "Sosyal yardımlara dil uzatıyorlar. İnsanların buzdolabına, fırına ne ihtiyacı var diyorlar. Bir yandan hukuka müdahale ediyorlar bir yandan milletin ekmeğine aşına göz dikiyorlar. Bir yandan hukuksuzluğun avukatıyım diyorlar. Sonra da sosyal demokratız, solcuyuz diyorlar. Geçmişle tabi ki yüzleşeceğiz, geçmişin hesabını özenle tutacağız. Bu ülkede kimin yara kaşıdığını kimin yara sardığını da çok iyi bileceğiz." sözleriyle savundu.
Erdoğan'ın konuşması sık sık "Diyarbakır seninle gurur duyuyor" sloganları ile kesilirken, Başbakan, Türkiye'nin hiçbir meselesinin çözümsüz olmadığını, yıllardır çözümsüz olarak gösterilen meseleleri bir bir çözdüklerini söyledi. Erdoğan "Bizim kitabımızda statükoculuk, milletin taleplerine kulak tıkamak yok. Bizim kitabımızda sessiz devrimlere imza atmak var. Millete efendilik taslamak değil millete hizmetkar olmak var" dedi.
Türkiye'nin tarihi bir dönüşüm yaşadığını da belirten Erdoğan şöyle konuştu:
"Zifiri karanlıklar aydınlanıyor. Yaşanan sürecin adı Türkiye için bir arınma, temiz toplum, temiz siyaset, temiz yönetim sürecidir. Bu arınmayı en çok sizler hissediyorsunuz. Bugünlerin anlamını yarın çok daha iyi hissedeceksiniz. Hakkaniyet sahibi olan herkes kabul eder ki artık ne 1980'in kabusu ne 1990'ın karanlık odaları var. Türkiye, hukuk devletinin gücüyle karanlık odalardan arınıyor. Körpe dimağları, masum gençleri kör ideolojilerle çıkmaz sokaklara sürükleyenlerin esasen işbirliği içinde oldukları ortaya çıkıyor. Bunların nasıl maskeler taktığını, hangi kutsal değerleri kirli emellerine alet ettiklerini kamuoyumuz ibretle seyrediyor. Hangi tarafta yer alırsa alsın, hangi duyguları istismar ederse etsin çetelerin mafyaların birbirinin değirmenine su taşıdıklarını benim milletim halkım artık biliyor. Orası bir karanlık alem. Karanlık işler çevirenler hep bir alem. Karanlık oda filminin her karesini ezberledik. Bu ülkenin evlatlarını zehirleyenlerin oyunları akamete uğrayacaktır. Bu iktidar bunu gerçekleştiren iktidardır. Artık bu karanlık filmi izlemek istemiyoruz. Suç örgütleri bu milletten elini çeksin diyoruz."
"Türküyle Kürtüyle hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız"
Diyarbakır'a seslenirken tüm Türkiye'ye ye de seslendiğini ifade eden Erdoğan, "Türk'üyle Kürt'üyle, Laz'ıyla, Gürcü'süyle, Abaza'sı Boşnak'ıyla, Arnavut'uyla hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bir milletiz" dedi. Sadece ellerini değil kucaklarını da sonuna kadar açtıklarını ve bundan sonra da açacaklarını söyleyen Erdoğan, "Birlikte kurduğumuz cumhuriyete sahip çıkıyoruz. Demokrasiye inanıyoruz, sandıktan çıkacak iradeye saygı gösteriyoruz. Şiddet ve terörün hak ve özgürlüklerin düşmanı olduğunu herkes kabul etmeledir. Yunus'un deyişiyle yaradılanı yaradandan ötürü severiz. Bizim bakışımız bu" dedi.
"Kimsenin ötekileşmesini istemiyoruz"
"AK Parti binasını taşa tutanlar demokrasiyi, bu milletin iradesini taşa tutmuş olmuyorlar mı, esnafa zorla kepenk kapattıranlar, diğer adayların ailelerini tehditle baskı altına alanlar bu milletin iradesine saygısızlık yapmış olmuyorlar mı? Bu şehrin huzur şehri olmasından kimler rahatsız oluyor. AK Parti siyaseti kimin oyununu bozuyor?" diye soran Erdoğan şunları söyledi:
"Biz bize oy vermeyenlerin de haklarını korumayı asli vazifemiz olarak biliyoruz. Kimsenin ötekileşmesini mahzun olmasını istemiyoruz. Türkiye'nin huzurunu bütün politik mülahazaların üzerinde tutarak gelin canlar bir olalım bir olalım diri olalım diyoruz. Hak, hukuk, demokrasi hepimize yeter, hepimiz için olsun diyoruz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, ülkesine aidiyet duygusunu zedeleyen ne varsa bertaraf etmek istiyoruz. Vatandaşlarımız arasında ayrımcılık yapmadık yapmıyoruz yapmayacağız."
"Kimse kimseye misafir muamelesi yapamaz"
Başbakan Erdoğan bugüne kadar üç kırmızı çizgiden taviz vermediklerini, etnik siyaset yapmadıklarını da belirterek bölgesel milliyetçiliğe de karşı olduklarını söyledi. Doğu'ya batıdan Kuzey'i Güney'den asla ayırmadıklarını söyleyen Erdoğan, dinsel milliyetçilik de yapmadıklarını ve yapmayacaklarını ifade etti.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı üst kimliğinde herkesi kucakladıklarını kaydeden Başbakan, 'Diyarbakır'a kaynak aktarımında adaletin gözetilmediği yönünde kasıtlı,kirli bir propaganda yapıldığı'nı da belirterek "Bundan büyük ayıp olamaz. Ayrımcılık en çok altını çizdiğim kırmızı çizgidir. Ben belediye başkanlığından geldim. Bunun çilesini çektim. İktidara geldiğimizden beri hiçbir belediye başkanına bu çileyi çektirmedim. Diyarbakır nüfusu ile mukayese edilebilecek şehirlerle Diyarbakır'a gönderilen kaynaklar arasında hiçbir fark gözetilmedi." dedi.
Haktan, hakkaniyetten ve adaletten sapmadıklarını ifade eden Erdoğan "Türkiye'nin mayası, hüviyeti birdir. Hepimiz bu ülkenin asli unsuruyuz. Birinci sınıf vatandaşıyız. Kimse diğerinden imtiyazlı değil. Kendi ülkemizde evsahibiyiz, kimse kimseye misafir muamelesi yapamaz" diye konuştu.
"Köye dönüş için 83 trilyon lira harcama yapıldı"
Halen 14 ilde Köye Dönüş ve Rehabilitasyon projesi yürütüldüğünü, bugüne kadar 25 bin haneden 151 bin kişinin eskiden yaşadığı köye döndüğünü bildiren Başbakan, proje kapsamında da 83 trilyon lira harcama yapıldığını söyledi. Terörden zarar görenlerle ilgili yasa çıkarıldığını hatırlatan Erdoğan 363 bin başvurudan 158 binini sonuçlandırdıklarını ve 818 trilyon lira ödemede bulunduklarını kaydetti. Terörden zarar görenlere 399 trilyon liranın daha ödenmesinin kararlaştırıldığını söyleyen Erdoğan "Marjinal siyaset yapanlar marjinalliğe teslim olurlar" dedi.
"Sayın Baykal gelsin aynı tedbir alınır"
Başbakan Erdoğan muhalefeti de eleştirdiği konuşmasında CHP lideri Deniz Baykal'ın "Başbakan Diyarbakır'a niye gidiyor, tabi güvenlik güçleri var" dediğini belirterek "Bu güvenlik güçleri Tayyip Erdoğan'ın güvenlik güçleri değil. Sayın Baykal da gelsin, aynı tedbiri alırlar. Hedef saptırmanın anlamı yok. Baykal gibileri zaten Sivas'tan bu tarafa gelmiyorlar" dedi.
"Ankara'yla Diyarbakır'ın kaderi bizim için bir"
Ayrımcılık yapmadıklarını, Ankara'nın kaderi ile Diyarbakır'ın kaderinin kendileri için bir olduğunu, İstanbul'a yaptıkları hizmetleri Diyarbakır'a da yaptıklarını söyleyen Başbakan "Bizi küçük düşürmeye çalışan ideolojik kamplaşmalardan büyük acılar çektik. Karanlık odalarda bu milletin başına çorap ördüler, kar maskeleriyle yüzlerini gizlediler" dedi. Türkiye'de yıllardır sembolik çatışma alanlarının özellikle korunduğunu, Nazım Hikmet'e iade-i itibarın 60 yıl boyunca tartışıldığını ifade eden Erdoğan tek bir kararla 60 yıllık tartışmaya son verdiklerini söyledi.
"Kürtçe şeş hayırlı olsun"
Başbakan TRT Şeş kanalını açtıklarını belirterek Diyarbakırlılara Kürtçe "TRT Şeş hayırlı olsun" dedi. TRT Şeş'in ne kadar sıcak bir ilgi uyandırdığını gördüklerini söyleyen Erdoğan muhalefetin sağıyla soluyla karşı çıktığını, 'birileri'nin 'hayırlı olsun' diyemediğini kaydederek "Ne oldu adalet yara mı oldu yoksa güçlendi mi? Siyaset milletin taleplerini karşılamak değilse nedir, özgürlük alanını genişletmek değilse nedir?" diye sordu.
Mitinge ezan arası
Başbakan Erdoğan, miting sırasında ezan okunması nedeniyle konuşmasına ezan bitene kadar ara verdi. Bu arada vatandaşlara karanfil attı. Ezanın ardından konuşmasını sürdüren Başbakan isim vermeden DTP'yi eleştirerek "Bu bölgenin duygularını istismar edenler, sosyal devlet ilkesine karşı çıkanlar, onlar da buranın CHP'si mi olmak istiyorlar? Onlar da birilerinin avukatı mı olmak istiyorlar? Baykal'ın avukatlık ruhsatı yakında belki de 29 Mart günü millet eliyle iptal olacak. Küçük olsun benim olsun diyenler bu büyük ülkede siyaset yapamazlar. Bu millet körükörüne arkasından gitmez. Kimse de bu milletin oyunu çantada keklik görmesin." dedi.
"Bölgeye 12 katrilyon yatırım yaptık"
Yoksulluğu, işsizliği bölgenin değişmez kaderi gibi göstermeye çalışanlar bulunduğunu, AKP iktidarı olarak bölgeye 12 katrilyon lira yatırım yaptıklarını bildiren Erdoğan, Diyarbakır'a yapılan ve yapılacak olan projelerle ilgili de bilgi verdi. GAP, DAP ve KOP projeleri için 2013'e kadar 25.7 katrilyon lira harcayacaklarını belirten Başbakan, "Diyarbakır kalitesiz bir belediyeciliğe mahkum değil. 29 Mart'ta Ak belediyeciliğe görev verdiğinizde 30 Mart'ta ya Allah ya bismillah denilecek Diyarbakır için" dedi.
"Yatırımcı terör varsa gelmez"
Erdoğan, Diyarbakırlılara "işveren buralara niye gelmiyor?" diye sorarken, yatırımcının önce güven ve istikrar istediğini söyledi. Erdoğan "Bir yerde terör varsa yatırımcı oraya gelmez. Güven, istikrar olmazsa gelemiyor. Diyarbakır'ın kendi girişimcileri bile buraya gelmiyor. Onun için oylarımızı verirken dikkat edeceğiz. Güvene mi güveni tehdit edene mi, istikrara mı istikrarı tehdit edene mi vereceğiz. Bu çok önemli" diye seslendi.
"Boyunun küçük olduğuna bakmayın, atom karıncadır"
Konuşmasının sonunda Kutbettin Arzu ile ilgili "boyunun küçük olduğuna bakmayın ha. Atom karıncadır" diye espri yapan Başbakan Erdoğan, Diyarbakırlılardan "Biz sizin emanetinize sahip çıkıyoruz. Siz de emanet ettiğimiz adaylarımıza sahip çıkın. Sahip çıkın ki Diyarbakır modern şehircilik hizmetlerine kavuşsun." diyerek oy istedi.
Yabancı ajanslarda Diyarbakır mitingi
Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır mitingi yabancı haber ajansları tarafından da ilgi gördü.
Ancak yabancı haber ajansları Erdoğan'ın Diyarbakır mitingine farklı bir açıdan yaklaştı. Erdoğan'ın Diyarbakır'a gelişi bazı gruplar tarafından protesto edildi. Yüzü maskeli olan bazı kişiler lastik yakarak Başbakan'ın kentlerine gelişini protesto etti. Reuters ve AFP gibi haber ajansları da bu görüntüleri dünya medyasına servis etti.