Erdoğan'dan AB'ye sitem
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinin 1963 yılından bu yana devam ettiğini belirterek, "5 yıl gibi bir zaman geçti. Bu zaman içinde çok farklı bahanelerle AB ipe un serdi. Hala da ipe un sermeye devam ediyor" diye konuştu.
cumhuriyet.com.trBaşbakan Erdoğan, resmi bir ziyaret için Türkiye'ye gelen Hırvatistan Başbakanı Jadranka Kosor'u Başbakanlık Merkez Bina'da kabul etti. İkili ve heyetler arası görüşmelerin ardından iki Başbakan basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Türkiye ile Hırvatistan'ın eş zamanlı olarak Avrupa Birliği üyelik müzakerelerine başlamasına rağmen, Hırvatistan'ın üyelik sürecinde sona yaklaşmasını nasıl değerlendirdiğine yönelik bir soruya Erdoğan'ın yanıtı, AB'nin ipe un serdiği yönünde oldu. Erdoğan, "Biz aslında 1963'te başladık. Hırvatistan diye bir devlet yokken başladık. Fakat tabi nedense Avrupa Birliği'nin bize yaklaşımı 63'ten resmi müracaatımızdan. Tüm bunlara rağmen ortalama 50 yıl gibi bir zaman geçti. Bu 50 yıllık zaman içinde çok farklı bahanelerle Avrupa Birliği ipe un serdi. Hala da ipe un sermeye devam ediyor. Bütün fasıllarla ilgili dersini gayet iyi çalışan bir ülkeyiz. Sorunlarımızı buna göre oluşturmuşuz. Fakat nedense tabi, zaman geliyor 'nüfusunuz çok fazla' zaman geliyor 'Türkiye büyük ülke' Zaman geliyor bir başka bahane. Tüm bu bahaneler devam ediyor. Varsın bunlar devam etsin. Biz tabi işimize yolumuza aynen devam edeceğiz" dedi.
Erdoğan AB'nin Hırvatistan'a "çektirdiği çileleri çok iyi bildiğini" de sözlerine ekleyerek, Hırvatistan'ın AB'ye girecek olmasından mutluluk duyduğunu ifade etti.
"Tüm ülkelere açığız"
Konuk Başbakan Jadranka Kosor ise AB'ye üyelik sürecinin çok karmaşık ve zor bir yol olduğunu ancak sona yaklaştıklarını dile getirerek, "Biz tüm üye Avrupa ülkeleri için açığız. Kriterleri yerine getiren. Her ülkenin kendi yolunu düşünerek bu kriterleri yerine getirmesini istiyoruz. Biz iki ülke arasındaki tecrübeyi paylaşacağız. Görüşmeler sonuna yaklaşıyor. Bir maratona girmiştik. Şimdi de artık son 400 metreye geldik. Sonuna da yaklaştık. Bu son zor sorunları da atlatacağız.Hiç kolay olmadı. Birçok reformlardan geçtik. Sonuna geldik. Hırvatistan hükümetinin bu kararını Hırvatistan halkı da imzalayacak. Her şey tamamlanınca bir referandum yapacağız. Türkiye hükümeti ile de fikir alışverişinde bulunacağız" dedi.
"Türkiye dibe vurmuştu"
Konuk heyetle birlikte Türkiye'ye gelen basın mensupları da Türkiye'nin 2008 yılındaki küresel ekonomik krize rağmen bu yılın ilk 6 ayında elde ettiği yüzde 11'lik büyümenin nedenini Başbakan Erdoğan'a sorması üzerine Erdoğan, 8 yıl boyunca AKP'nin tek başına iktidar olduğunu ve bir mali disiplinden taviz vermediklerini belirterek, "Bu süreç içinde güvenden taviz vermedik. Ekonomik istikrarı sürekli takip ettik. Bunlar bizi çok çok rahatlattı. Biz göreve geldiğimizde Türkiye ekonomisi dibe vurmuştu. O dibe vuran ekonomiyi kısa zamanda tırmandırdık" dedi. Erdoğan, şöyle devam etti:
"IMF büyük ülkelere iyi destekler verdi. Biz IMF ile Stand by anlaşması da yapmadık. Yaklaşık 3 yıl oluyor. Stand by anlaşmasını da imzalamıyoruz. Şu anda bize "Bir an önce IMF ile imzaları atın" diyen çevreler "Bu iş IMF'siz de oluyormuş demeye başladılar.
Yere sağlam basıyoruz. Bu arada 6 seçim geçirdi. Geçirdiğimiz seçimlerin hiçbirinde seçim ekonomisi uygulamadık. Neyse milli bütçedeki görüntü onları uygulamaya koyduk. Bazı adımlar atalım siyasi amaçlı şu yatırımları yapalım. Hayır. Plan neyse onu uyguladık.Haziran'da yine seçim var. 2011 bütçesini seçim ekonomisi olarak değil planımız neyse uygulamaya koyacağız. Bunun neticelerini almaya devam edeceğiz."
Dubrovnik 'e övgü
Konuk Başbakan Kosor'un, konuşmasında "Dubrovnik ile ilgili sorunu çözeceğiz" sözleri üzerine bir basın mensubunun sorunun ne olduğu konusunda ayrıntılı bilgi istemesi üzerine, Başbakan Erdoğan yatırımcıların bölgeye olan ilgisine dikkat çekti.
Erdoğan, bölgeyle ilgili övgü dolu sözler söylerken "Komisyon da istemiyorum" diyerek de espri yaptı. Erdoğan şunları söyledi:
"Dubrovnik meselesine gelince, yatırımcılar noktasında turizmde hakikaten halkımızın Hırvatistan'a bir ilgisi var. Özellikle biliyorsunuz Hırvatistan bize vize uygulamıyor. Vize uygulamadığı için de Dubrovnik gerek deniziyle gerekse tarihi özellikleriyle güzel bir yer. Komisyon falan da istemiyorum tabi. Onu da açık net söyleyeyim. Böyle bir ülke. Bundan dolayı da vatandaşlarımızın hakikaten ilgisini çekti. ve oradaki bir yatırımcımızın bana özellikle değerli meslektaşımın Türkiye ziyaretini bildiği için öyle bir ricası oldu. Meslektaşımın ifadesi de bununla ilgili. Kendileri de zaten onu çözeceğini söyledi."