Erdoğan'dan AB liderlerine: Türkiye’yi destekleyin
Türkiye-AB zirvesinin en kritik maddelerinden biri OHAL’in kaldırılması ve tutuklu gazetecilerin durumu oldu. Zirvede AB, Türkiye’de bir an önce normalleşme görmek istediğini vurguladı. Cumhurba şkanı Erdoğan’ın bu isteğe karşı normalleşme için, “Türkiye’nin cesaretlendirilmesi ve desteklenmesi” gerektiğini söylemesi olumlu olarak değerlendirildi.
Duygu GüvençTürkiye-AB zirvesinin en kritik maddelerinden biri OHAL’in kaldırılması, hukukun üstünlüğü ve tutuklu gazetecilerin durumu oldu. Zirvede AB tarafı, Türkiye’de bir an önce normalleşme görmek istediklerini vurguladı. Erdoğan’ın ise bu talebe, Türkiye’nin de bir an önce normalleşmeyi istedikleri ancak bunun kolay olmadığı karşılığını verdiği öğrenildi. Erdoğan’ın normalleşme için Türkiye’nin ‘cesaretlendirilmesi ve desteklenmesinin’ önemli olacağını belirtmesi dikkat çekti. Erdoğan’ın bu mesajı; OHAL’in kısa sürede kaldırılacağını ilişkin spesifik bir mesaj olarak değil, 1.5 yıl öncesine ilişkin daha olumlu bir tutum olarak değerlendirildi. Erdoğan ayrıca başka AB üyesi ülkelerde de OHAL olduğunu belirtirken, bugün Türkiye’de ulaşılan noktanın 1.5 yıl öncesine göre daha iyi olduğunu söyledi.
Görüşmeye Erdoğan ile birlikte Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB Bakanı Ömer Çelik ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ve üst düzey diplomatlar katıldı. Zirve öncesinde Türk tarafının, Rumlar ve Yunanistan’ın zirvenin gerçekleşmesini önlemeye yönelik çabalarından endişeli olduğu öğrenildi.
Zirve sonrasında düzenlenen basın toplantısında olduğu gibi Juncker, ‘iyi polisi’, Tusk ise ‘kötü polisi’ temsil etti. Bulgar başbakanın ise ortamı yumuşatmaya yönelik adımları dikkat çekti. Kapalı kapılar ardında toplantı olumlu başladı. AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker’in tıpkı basın toplantısında olduğu gibi olumlu ve yumuşak mesajlar vermeyi tercih ettiği, AB Konseyi Başkanı Doland Tusk’un ise net tavır takındığı ifade edildi. Türk tarafının, Juncker’in basın toplantısında dile getirdiği, “Müzakerelerin devam edeceğinin garantörüyüm” yönündeki ifadelerini önemsediği belirtildi.
‘Tek taraflı açıklama yapılmasın’
Zirvede Erdoğan’ın Türkiye’nin AB’ye tam üyelik perspektifini koruduğunu vurguladığı öğrenildi. Erdoğan ayrıca AB tarafından tek taraflı açıklaması yapılmamasını, açıklamalardan önce Ankaranın görüşünün alınmasının da beklendiğini belirtti; AB’nin yapacağı açıklamalarda koordinasyon sağlanmasını istedi. Ayrıca Erdoğan geçmişte olduğu gibi aday ülkelerin liderlerinin AB zirvelerine davet edilmesi beklentisini tekrarladı. Bir gözlemcinin aktardığı bilgiye göre Erdoğan’ın toplantıda takındığı tavır yapıcıydı, tartışmaları tırmandırmadı; AB tarafı da Erdoğan’ın tepkisini çekecek mesajlar vermedi; hukukun üstünlüğü, basın ve ifade özgürlüğü, OHAL konusu başta olmak üzere tüm kaygılarını dile getirse de tansiyonu tormandırmaktan kaçındı.
‘Kıbrıs’ta sonucu Rumlar önledi’
Edinilen bilgiye göre Erdoğan, görüşmede öncelikle, Türkiye’nin terörle mücadelesinde destek beklentisini aktardı. Türkiye’nin, buluşma öncesinde, Rum tarafınan ve Yunanistan’ın zirvenin gerçekleşmesini önlemeye yönelik çabalarından endişeliydi. Erdoğan, görüşmede, Kıbrıs ve Ege Denizi konularındaki görüşlerini aktardı. Erdoğan’ın Kıbrıs konusunda müzakerelerden sonuç alınmasını önlyen tarafın Rumlar olduğunu söylediği, müzakerelerin Rumların tavrı nedeniyle tamamlanmadığını belirttiği, Rumların samimi olmadığını ifade ettiği öğrenildi.
‘Üyelerle ilişkilerin düzelmesi gerek’
Vize serbestisi ile ilgili olarak da, AB tarafının, Türkiye’nin Şubat ayında sunduğu çalışma üzerindeki değerlendirmelerini tamamlamak üzere olduğunu ifade ettiği öğrenildi. Buna göre AB tarafı, Komisyonun verdiği sözün arkasında olduğunu belirterek, çalışmanın AB’ye üye ülkelerin onayına sunulacağını anımsattı; Türkiye’nin üye ülkelerle ilişkilerini düzeltmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiyenin vize serbestisi için sunduğu kağıda yanıtı önümüzdeki günlerde Türkiye’ye gelecek olan AB heyeti verecek. Erdoğan Gümrük Birliği’nin güncellenmesine yönelik beklentisini de aktardı.
‘Türkiye krallık değil’
İki Yunanlı askerin tutuklanması konusunda ise Erdoğan, Türkiye’nin bir kabile devleti olmadığını belirterek, hukukun vereceği kararın beklenmesi gerektiğine işaret etti. Bunun AB vatandaşlarına yönelik bir tutuklama olmadığını söyledi ve “Türkiye bir krallık değil. Hukuk var. Adaletin sonuçlarını bekleyin” mesajını verdi.
OHAL, hukukun üstünlüğü, tutuklu gazeteciler
Zirvenin önemli başlıklarından birinin OHAL uygulamaları olduğu ifade edildi. Hem Tusk, hem Juncker; OHAL’in kaldırılması ve hukukun üstünlüğünün egemen kılınmasına yönelik beklentilerini ve gazetecilerin tutukluluğuna yönelik görüşlerini aktardı. AB tarafı, Türkiye’de bir an önce “normalleşme” görmek istediklerini söyledi. Juncker; OHAL’in kaldırılmasına yönelik beklentisini, 15 Temmuz darbe girişiminde açıklama yapmakta geç kaldıklarını ve daha güçlü destek vermeleri gerektiğini belirtip, Türk kurumlarının 15 Temmuz’da ne kadar güçlü olduğunu gösterdiğini söyleyerek ifade etti. Hatta darbe girişimi karşısında Türkiye’ye destek verilmediği iddiaları konuşulurken Bulgaristan Başbakanı Borisov’un araya girdiği ve bazı AB liderlerinin kendisine “Türkiye bize hala kızgın mı” diye sorduğunu aktararak müzakereleri yumuşattığı belirtildi. Erdoğan, OHAL komisyonunun da 4 bin kadar başvuruyu gözden geçirdiğini belirterek, kamuya geri dönüşlerin olduğunu savundu.
‘Normalleşmeyi biz de istiyoruz’
Erdoğan ise kendilerinin de bir an önce normalleşmeyi istediklerini ancak sürecin kolay olmadığını dile getirdiği öğrenildi. Erdoğan’ın normalleşme için Türkiye’nin cesaretlendirilmesi ve desteklenmesinin önemli olacağını vurgulaması dikkat çekti.
1.5 yıl öncesine göre daha olumlu
Görüşmeye katılan bir yetkili, Erdoğan’ın bu vurgusunu OHAL’in kısa sürede kaldırılacağına yönelik spesifit bir işaret olarak görmediğini, ancak 1.5 yıl öncesine göre daha olumlu bir mesaj olarak değerlendirilebileceğini aktardı.
“Bir Rakka’ya bir Afrin’e bakın”
Zirvede, Erdoğan’ın terörle mücadele konusunda, Suriyeli göçmenler, Afrin ve Fırat Kalkanı harekatlarına ilişkin bir video izlettiği öğrenildi. Ayrıca, içinde YPG’lilerin silanlarının ve tünellerinin fotoğraflarının olduğu Başbakanlık tarafından hazırlanan bir kitapçığın da sunulduğu öğenildi. AB’nin Operasyonu kınayan açıklamalarına karşı, Afrin harekatı ile ilgili ‘sivil kayıp’ iddialarının yanlış oluduğu belirten Erdoğan, Afrin ve Rakka’dan operasyon sonrasına ait fotoğrafları gösterdi. Ayrıca, Türkiye’nin bu silahları müttefiklerinden satın alamadığı ancak YPG’lilere verildiği ifade edildi. NATO’nun sınırlarını Türkiye’nin koruduğu vurgusu yapıldı.
‘Ortak açıklama yapılmadı’
Geçtiğimiz yıl Mayıs ayında Brüksel’de olduğu gibi Varna buluşmasının ardından da ortak açıklama yapılmadı. Türkiye’nin istemesine karşın AB’nin bu aşamada ortak açıklama istemediği öğrenildi.