Erdoğan'dan 1 Mayıs yorumu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında partililere seslendi.

cumhuriyet.com.tr

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa değişikliği teklifinin ikinci tur oylaması öncesinde milletvekillerine seslenerek, "Kenetlenmeyle isminizi tarihe yazdırdınız. Birlikte ter dökmek beni ziyadesiyle mutlu etti. Böyle bir grubun üyesi, böyle bir partinin neferi olduğum için onur, gurur duydum. Rabbime şükrettim. Sizlerin fedakarlığı, milletin ümitlerini artırdığı gibi doğrusu benim de azmimi artırdı. Sağ olsun bazı bağımsız milletvekillerinin de desteğiyle hareket ederek, Ak Parti'yi henüz tanımamış olanlara ders verdik. Ak Parti, milletin kurduğu bir partidir. Bu parti, millete mal olmuş bir partidir. Millet sizden ziyadesiyle razıdır" dedi.

Erdoğan, Anayasa değişikliği teklifinin ikinci tur oylamalarından önce Meclis'te parti grubunu topladı. Erdoğan grup toplantısında yaptığı konuşmada sözlerine, Tunceli'nin Nazimiye ilçesindeki jandarma karakoluna düzenlenen terörist saldırıda şehit olan askerlere rahmet, ailelerine de başsağlığı dileklerini ileterek başladı. Erdoğan, "Bu tür saldırılar, terörle mücadelede atacağımız adımlarda, kararlılığımızı pekiştireceğini ifade ediyorum" dedi.

1 Mayıs kutlamaları

Erdoğan dün 32 yıl aradan sonra Taksim'de yeniden kutlanan 1 Mayıs'ı değerlendirirken, 1 Mayıs'ın bayram havasında geçtiğini vurguladı.

Erdoğan, 32 yıl aradan sonra Taksim Meydanı yüz bini aşkın işçiyi memuru ağırladı. Taksim'de yaşanan küçük olumsuzlukları burada istisna tutuyorum. Onların da nereden kaynaklandığı belli. Milletvekili arkadaşlarımız bizi temsilen bulundular" diye konuştu.

Mevcut gelişmelerle ilgili kimin ne dediğinin kendileri için çok önemli olmadığını kaydeden Erdoğan, "32 yıl aradan sonra böyle bir zemini hazırlamanın mutluluğu içindeyiz. Bugünün bir emek ve dayanışma günü olarak ilan edilmesi, tatil ilan edilmesi Ak Parti iktidarına nasip oldu" dedi.

Bazıları nemalanmak istiyor

Erdoğan, "1 Mayıs'ı iktidardan kopara kopara alındı" şeklindeki iddialara da yanıt vererek şöyle dedi:
"Taksim Meydanı ile ilgili verilen karar Ak Parti iktidarına nasip oldu. 'Kopara kopara aldık' diyerek, nemalanmak istiyor. Kimsenin bu iktidardan kopara kopara aldığı bir şey yok. Kopara kopara bu kadar alma gücü varsa bunlar, 77'den iktidarımız dönemine kadar nerdeydi. Niye bir şey alamadı. Bunu 'biz hallettik' diyenlerin de iktidarı oldu bu ülkede. O zaman niye çözmediler. Bunu benim milletim çok iyi biliyor. Olaylara sükunet, suhuletle yaklaşabilenler Ak Parti'nin nasıl tereyağından kıl çeker gibi sorunları çözmenin gayreti içinde olduğunu biliyor. Herşeyin zamanı var. Zamanı gelince de çözüyoruz. Emek hareketi, sendikal hareket adına, çalışanlar, adına ülkemiz ve demokrasimiz adına son derece güzel tabloyu yaşadık. 32 yıl önce o meydanda yaşanan acı hadisenin ardından ilk kez bu alan resmi kutlamaya ev sahipliği yaptı. Orada hayatını kaybedenlerin yakınları bir nebze olsun gönül rahatlığına kavuştu."

2010 yılı 1 Mayıs'ı tesadüf değil

Erdoğan, 2010 yılı 1 Mayıs'ının tesadüf olmadığına işaret ederek, "2010 yılı 1 Mayıs'ı mutlaka hafızalara kazınacaktır. Türkiye'nin nasıl değiştiğinin, nasıl olgunlaştığının, tabuları nasıl yıktığının, tahrik ve provokasyon paranoyalarından nasıl sıyrıldığının göstergesi olmuştur" dedi. Erdoğan, 2010 yılı 1 Mayıs ile Türkiye'nin nasıl değiştiğini halkın gördüğünü ifade ederek konuşmasına şöyle devam etti: "Bu bayram havası için Türkiye tam 32 yıl beklemek zorunda kalmıştır. Taksim'deki dostluk kardeşlik ve dayanışma tablosu, Türkiye'nin çetelerle mücadelesinin bir eseridir. Demokratikleşme mücadelesinin bir eseridir. Aynı tabloyu bir buçuk ay önce Nevruz kutlamalarında gördük. Bazı olumsuz hadiselerin dışında dayanışmamızı yücelten bir olgunlukta geçti. Türkiye bugün artık cesur bir şekilde Çorum, Maraş, 1 Mayıs 1977'yi Sivas olaylarını, Gazi Mahallesi olaylarını konuşur, tartışır ve sorgular hale geldi. Önceki gece Nazimiye'de dün Lice'de Mehmetçik'e tetik çeken zihniyet ile 1977'de Taksim'de işçinin üzerine kurşun yağdıran zihniyet arasında hiçbir fark yoktur."

Danıştay'dan kan döken

Başbakan Erdoğan, Çorum'u Maraş'ı Gazi Mahallesi'ni Sivas'ı kana bulayan zihniyetle Danıştay'da kan döken zihniyet arasında hiçbir fark olmadığını ifade ederek, "İsimler, etiketler, sıfatlara farklı olabilir, tetikçiler de farklı olabilir. Ama her birinin ortak, nihai amacı Türkiye'nin bütünlüğüne, huzur ve istikrarına kastetmektir" diye konuştu.
"Bu kirli senaryoların sahiplerine, tetikçilere sesleniyorum" diyen Erdoğan, "Başaramayacaksınız. Hiçbir şey elde edemeyeceksiniz. Bütün nifak faaliyetlerine göğüs gerecek, kendi dayanışmasıyla aydınlık yarınlarını inşa edecektir. Türkiye'nin o kirli odakları çok iyi tanıması gerektiğini söylüyoruz" dedi.

"Başımızı öne eğmeyeceğiz" sözleriyle gruba seslenen Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: "Umutsuzluğu kapılmayacağız. Düşmana inat kardeşliğimizi yüceltecek, kenetlenmiş şekilde aydınlık yarınlara yürüyeceğiz. Türkiye'ye bu tarihi anları yaşatan kelimenin tam anlamıyla tarih yazan sizleri AK Partilileri kucaklıyorum. Sizler Türkiye'nin bir dünya ülkesi olmasının mimarısınız. Sizler Türkiye'nin dünyanın en büyük 17'inci ekonomisi haline gelmesinin mimarısınız. Ama en önemlisi yeniden umuda kavuşmasının, huzura, istikrara, güvene kavuşmasının, tarihi adımlar atmasının mimarlarısınız. Türkiye bugün statükoya onurla direniyorsa, Türkiye bugün demokrasi için yüreğini ortaya koyuyorsa bu, sizlerin eseridir."

Anayasa değişikliği

Erdoğan, Anayasa değişikliğinin ikinci tur oylama öncesinde milletvekillerine, "Sizlerle olmaktan onur gurur duyuyorum, sizler tarih yazacaksınız" sözleriyle seslenirken, birinci tur oylamalarda gösterdikleri performaslarından dolayı grubuna defalarca teşekkür etti. Erdoğan milletvekillerine şöyle seslendi: "Türkiye bugün daha özgürlükçü Anayasaya kavuşuyorsa sizlerin eseridir. TBMM'deki üstün performansınızla, fedakarca çalışmalarınıza şükranlarımı sunuyorum. 'Koltuklarda uyuyorsunuz.' ne derlerse desinler. Bu aziz millet, Meclis istediği zaman nasıl çalışır gördü. Sizler bu emanete bir kez daha sahip çıkıp emanetin hakkını verdiniz. Birinci turdaki performansınız tarihi önemdedir. Kabul oyu veren her milletvekiline modern standatlara ulaşmamız adına teşekkür ediyoruz. Bu Meclis, tarihin en önemli yasama çalışmalarından birini yapmış, milletin sizlere tevdi ettiği yetkiyi onur içinde taşıdınız. Bu milletin emanetine sıkı sıkı sahip çıktığınız için sizden razıdır. Hiçbir vesayete boyun eğmediğiniz için, hür iradenizle millet adına karar verdiğiniz için inanıyorum ki bu millet ziyadesiyle sizden razıdır."

Netice gol atmaktır

Erdoğan Anayasa değişikliği görüşlerinde Genel Kurul'u çalışmaları kilitlemeye çalışan muhalefet partilerine de sert sözlerle yüklendi. Erdoğan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile CHP Lideri Deniz Baykal'ı eleştirirken, "Kürsüde konuş, konuştuğunun gereğini yerine getirme. Bunun adı orta sahada top çevirmedir. Netice golü atmaktır. 160 saat mesai sarf ettiniz. Muhalefetin çirkin söylemlerine, iftiralarına psikolojik ve fiziksel yıpratma girişimlerine göğüs gerdiniz. TBMM'nin yüceliğine gölge düşüren o dayatmacı tavır karşısında bir kez daha 'yeter söz de karar da milletindir' dediniz" şeklinde konuştu.

Gurur duyuyorum, onur duyuyorum

Cumhuriyet tarihinde, hiçbir siyasi parti grubuna nasip olmayan bir dayanışma içinde olduklarını vurgulayan Erdoğan milletvekillerinin gece gündüz demeden Genel Kurul çalışmalarına gösterdikleri titizlik ve dayanışmadan dolayı teşekkür etti. Erdoğan Anayasa değişikliği teklifinin oylamalarında "evet" oyu kullanan bağımsız milletvekillerini de unutmadı. Erdoğan şöyle dedi: "Kenetlenmeyse isminizi tarihe yazdırdınız. Birlikte ter dökmek beni ziyadesiyle mutlu etti. Böyle bir grubun üyesi, böyle bir partinin neferi olduğum için onur, gurur duydum. Rabbime şükrettim. Sizlerin fedakarlığı, milletin ümitlerini artırdığı gibi doğrusu benim de azmimi artırdı. Sağ olsun bazı bağımsız milletvekillerinin de desteğiyle hareket ederek, Ak Parti'yi henüz tanımamış olanlara ders verdik. Ak Parti, milletin kurduğu bir partidir. Bu parti, millete mal olmuş bir partidir. Ak Parti'nin rotasını millet çizer. Milletin çizgisinden asla sapmaz. Millete rağmen, hiçbir girişimin içinde olmadık. 9 yıldır Ak Parti'den farklı beklentileri olanlar her seferinde hüsran yaşadılar. İşte bugün o çevreler bir kez daha hayal kırıklığı yaşıyorlar. Sizlerin birbirinize sım sıkı kenetlenmeniz bu duygulara alışık olmayanları bir kez daha hayal kırıklığı yaşattı. Yeter ki, aziz milletimiz hayal kırıklığı yaşamasın. Sizler şu on günde sadece sizlere oy verenlerin değil, Türkiye'nin vekili olduğunuzu ortaya koydunuz. Muhalefete karşı Türkiye'nin yükünü omuzladınız. Sizlerden, sizlere oy vermeyenler de razıdır. Sizlere oy verenler, oyunu analarının ak sütü gibi helal etmiştir. İnanıyorum ki, gelecek nesiller de sizleri, bizleri hayırla yad edecektir."
 

Milletvekillerinin iradeleri ipotek altına alındı

Erdoğan, Anayasa değişikliği konusunda oylamalara katılmayan CHP'li milletvekillerinin iradeleriyle hareket etmediğini öne sürerek, CHP'nin kendisi hakkında verdiği gensoru önergesini hatırlattı. Erdoğan, "O muhalefet partileri kendi milletvekillerinin hür iradelerine ipotek koyacak kadar sağduyularını yitirmiştir. Muhalefet tüm inandırıcılıklarını yitirdi. Cumhuriyet tarihi boyunca verilmiş en boş en ciddiyetsiz en hazırlıksız soru önergesi, çakma gensoru önergesi verdiler. Anayasa değişikliği taslağı açıklandıktan sonra ittifak halinde size karşı kampanya başlattılar. Tek bir alternatif dahi öne sürmeden değişikliğe karşı çıktılar. Madem gerekçelerinizde haklısınız. Neden milletvekillerinin hür iradesine ipotek koyuyorsunuz" diye seslendi. Erdoğan şöyle devam etti: "Madem bu taslağa 'AKP, RTE Anayasası' dediniz. Neden vekillerin oy kulübesine gidip vekillerin hayır oyu kullanmasını engelliyorsunuz. Neden korkuyorsunuz kendi milletvekillerinize kendi arkadaşlarınıza dahi neden güvenemiyorsunuz. Demokrasi tarihinde kendi milletvekillerine inanmayan herhalde böyle bir süreç yaşanmadı. Bırak hayır oyu versin. Bir diğeri de hangi oyu verdiğini anlamak için 'ıskartaları getir' diyor. O da inanmıyor işi sağlama alacak. Mantık bu. Bu turda olayı çok daha farklı ele alacaksınız Efendim diyor bunlar birbirinin arkasına takipçi koydular. Siz kameralardan çok hoşlanırsınız ya kameraların önünde oluyor. Hele hele kendi adamları zaten ortada. Oy kullanmak için gelemiyorlar ama kontrol için sokuluyorlar. Sadece konuşmayın gelin oyunuzu da kullanın hayır verecekseniz hayır verin ama oy kullanın. Demokrasi netice hareketidir kürsüyle başlar oy kulübesinde biter."

Hitler benzetmesi

CHP'nin, "Derhal Anayasa Mahkemesi'ne gideriz" açıklamalarını hatırlatan Erdoğan, "Anayasa Mahkemesi, anamuhalefet mahkemesi haline geldi. Milletin hakemliğine güveniyorsunuz. Niçin millete gitmekten kaçınıyorsunuz. Kamu düzeni güvenliği müsteşarlığı Anayasa Mahkemesi'ne taşındı. Bunların terörle mücadeleye dahi tahammülü yok. Terörle mücadeleyi daha etkin hale kavuşturmak, lojistik destek merkezi oluşturmak istiyoruz. Bunların altında niçin gerekçe arıyorsunuz" dedi.

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Hükümet ve kendisi hakkında yaptığı bir benzetmeyi de hatırlatarak sert sözlerle CHP ve Baykal'a yüklendi. Erdoğan şunları söyledi:
"Anamuhalefet Partisi Liderinin, çirkin bir şekilde kendisini Churchill beni Hitler'e benzetiyor. Eğer Hitler'e benzetecek biri varsa kendi genel merkezlerindeki eski genel başkanlarının(İsmet İnönü) resimlerine baksın. Kendisine 'Milli Şef' dedirten eski liderlerine baksınlar. Hitlervari bıyıklarıyla kendilerine gülümsüyor. Eğer kendisini Churchill'i örnek alacaksa buyursun Çanakkale savaşındaki tarihi hatalarına baksın. Ana Muhalefet Partisi Lideri 23 Nisan'da koltuğunu çocuklara bırakmaktan bile korkuyor. Seçimde kendine birinci parti hedefi koyamayan bir muhalefet olabilir mi? Muhalefetin kışkırtmalarını halkımıza havale ediyoruz. Biz bu turda yine nazik bir üslup kullanacağız, aklıselimden taviz vermeyeceğiz. 'Abbas yolcu diyor, anketlerde düşük çıkıyor' diyor diğer taraftan 'Ak Parti Anayasa değişikliğiyle kendisini kurtarma peşinde' Yapılan düzenlemeye Ak Parti iktidarda diye karşı çıkıyorlar. Kendisine seçimle iktidara gelme diye bir hedef koyamayan bir parti olabilir mi? Olur. Bunlar statükoyu korumaya alışmışlar. Aman koltuk altımızdan gitmesin."

Başbakan Erdoğan konuşmasının sonunda, Anadolu'da kullanılan "Vur kazmayı dağa Ferhat, çoğu gitti azı kaldı" deyimini hatırlatarak, Türkiye'nin aydınlık geleceğine katkılarından dolayı milletvekillerine teşekkür etti.