Erdoğan'a protesto

İDO'ya ait 2 yeni vapurun suya indirilmesi töreninde konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dinleyicilerin arasında bulunan yaklaşık 40 kişilik TEKEL işçisi tarafından protesto edildi.

cumhuriyet.com.tr

Kasımpaşa'da bulunan Haliç Tersanesi'nde konuşma yapan Başbakan Erdoğan'ın sözleri dinleyiciler arasında bulunan 40 kişilik TEKEL işçileri tarafından ”TEKEL sizden müjde bekliyor” sloganlarıyla kesildi. Bu sloganlar üzerine Erdoğan kendisine yapılan protestoya sert yanıt verirken daha önceki yönetimleri eleştirerek ”Bunların anlayışları böyle.Bunlar 'Devlet deniz yemeyen domuz 'dediler. 10 bin TEKEL işçisinin aylık maliyeti 40 trilyon” dedi.

Erdoğan ”Şu anda TEKEL artık üreten bir yer değil, depo isteyen tazminatını alıp ayrılır” şeklinde konuşunca kalabalık protesto ederek slogan atmaya başladı. Bu arada dinyecilerle TEKEL işçileri arasında küçük bir arbade yaşanırken bazı kişilerin birbirine sandalye attığı görüldü.Protestodan sonra Başbakanlık korumaları ve polisler işçileri alandan çıkardı.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş'ye (İDO) ait bir vapurun hizmete alınması ve 2 vapurun da suya indirilmesi ile Devlet Bakanlığı Avrupa Birliği Genel Sekreterliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Avrupa Birliği Müdürlüğünün birlikte hizmet vereceği AB Merkezi'nin açılışı törenlerinde canlı yayında konuştu.

- Demokratik süreci sabotaj etmeye çalışanlar var. Ülkemizdeki bütünlüğü bozup bundan kendine çıkar sağlamaya çalışanlar var.

- Aziz milletimden bu çirkin oyunu görmesini istiyorum.

- Kimsenin endişesi olmasın. Hukuk işliyor. Her türlü hukuk dışı eylem mutlaka hukukun karşısına çıkıyor.

- Hiç kimse bizim iktidarımızı illegal örgütlerle masaya oturan bir iktidar olarak gösteremez

- Şu anda ülkemizin bazı yerlerinde terörist gruplar olaylar çıkarıyor. Bahane ne? Öcalan’ın odası küçük. Dün Adalet Bakanlığı fotoğrafları dağıttı. Bunlara rağmen provokatif eylemler yapmak suretiyle kendisini buradan nemalandırmak isteyen bazı siyasi parti grupları da süreci kendi lehine çevirmeye çalışıyor.

- Bölücü terör örgütü benim hiçbir zaman Kürt kökenli vatandaşlarımın temsilcisi olamaz.

- Zaman zaman utanmadan ‘Başbakan bir kere bile Türk Milleti ifadesini kullanmadı’ deme cüretini gösterenler var.

- İnsanın edep, adap diye bir şeyi olur. Bizim hangi kültürle yetiştiğimiz bellidir. Ama bunu test etmeye ne Baykal’ın ne Bahçeli’nin gücü yetmez. 

- Her zaman söylüyorum. Nerede, kaç tane çakılı, dikili ağacınız var? Neyiniz var? Sizler bize ne devrettiniz, biz ne yaptık? Ortada işte…

- El pençe divan durdukların karşısında artık onuruyla duran bir Türkiye var.

- Artık gündemi belirlenen bir Türkiye yok. Bizi ayırmak, bölmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz.

- Çocuklara Molotof kokteyllerini attıranlar kim? Çocukları 18 yaşındaki Serap yavrumuzu Molotof kokteyli attıkları otobüste yakanlar kim? Neyle izah edeceksiniz?

- Bir tarafta birisini mazur göstereceksin, diğer tarafta molotofla yanan yavruyu ne göstereceksin? Adil olalım adil. Adalet neyi gerektiriyorsa onu yapacaksın.

- Bu ülkenin güvenlik güçleri, savcıları gerekeni gereken yerde yapacaktır. Bu süreç ak ile karanın ortaya çıkacağı bir süreçtir. Kimin gözyaşlarını dindirmek istediği, kimin de o gözyaşlarından beslenmek istediği ortaya çıkmıştır.

- Milletimden sabır ve sorumluluk istiyorum.

- Elinizi taşın altına attığınızda tahriklere aldanırsak kaybeden oluruz. Tahriklere gelmeyelim.

- Zaman zaman basına sesleniyorum. Kızdığım zamanlar da oluyor. Kızışım zevkimden ve nefsimden değil. Canım yandığından. Milletimin canı yanmasın diye.

- TV’yi açıyorsunuz: Şurada şu vuruldu, burada bu vuruldu, şurada şu kadar general şuraya çağrıldı. Bununla ne yapıyorsunuz? Teröre körükle gidiyorsunuz. Bırakalım zaten iş yargıda. Yolunda gidiyor.