Erdoğan: Ya baş eğeceksiniz ya baş vereceksiniz (07.04.2016)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güneydoğu ile ilgili rapor hazırlayan STK'leri hedef gösterdi. Erdoğan, "Bunların STK'ları rapor yayınlıyorlar. Neyin raporu? Bunların üzerine ayrıca gitmek gerek" dedi.
cumhuriyet.com.tr
Beştepe'de polislere seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında Güneydoğu ile ilgili rapor hazırlayan sivil toplum kuruluşlarını hedef gösterdi. "BU STK'lerin üzerine gitmek lazım" diyen Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Polisimizin içine sızarak teşkilatı ve mensuplarını kendi hain emellerine alet etmek isteyenler var. Bu tür teşebbüsler geçmişte de yaşanıyordu ancak son karşılaştığımız sıkıntı öncekilerin hiçbiriyle mukayese edilemez büyüklüktedir. Devlet içindeki her kurum çok önemlidir ama emniyet ve adalet teşkilatları doğrudan insanların hayatlarına dokunan, hayatlarını etkileyen yönleriyle diğerlerinden farklı bir konuma sahiptir. Bu iki yapının birden aynı şer kurumun eline geçmesi tam anlamıyla bir fecaattir.
Türkiye bu faciayı yaşadı. Paralel devlet yapılanması denilen bir şer örgütü, emniyet ve adalet teşkilatı içindeki mensupları aracılığıyla ülkemizi uçurumun eşiğine getirdi. Geriye dönüp baktığımızda ülkenin ve milletin başını ağrıtan pek çok musibetin gerisinde bu yapının elemanlarının izlerini görüyoruz.
17-25 darbesi girişiminin ardından, tam bir temizlik harekatına dönüştürdük. Emniyet teşkilatımızda bu dönemde fiziksel ve zihinsel bir yeniden yapılanma sürecine girdik. Bu süreçte birlikte şu yapının, şu şahsın değil ülkenin emrinde olan yeni bir polis teşkilatı inşaa ediliyor. Daha yapılacak çok iş olduğunu biliyorum. Emniyet teşkilatını yeniden devletinin ve milletinin emrinde kendi hiyerarşisi içinde hukuk devletine hizmet eden bir yapı içerisine getirme mücadelesinde sonuna kadar yanınızda olacağım.
Sizlerden ricam şudur: Biz sadece Allah'a kul oluruz. Sakın kula kul olmayın.
İnsana, insan haklarına, hayata değer veren bir milletiz. Ama bu demek değildir ki, varlığımıza, birliğimize kastedenlere eyvallah diyeceğiz. Asla.
Bugün güneydoğu bölgemizdeki bir takım ilçelerde kendi akıllarınca alan hakimiyeti kurmaya çalışan o teröristlerin anlamadıkları işte budur.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin merhameti, hoşgörüsü başka hiçbir ülkeyle mukayese edilemez. Ama bunun da bir sınırı vardır. Peki o sınır nedir? Tek millet, tek bayrak, tek devlet, tek vatandır. Bu çerçevede hareket etmeye mecburuz.
Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla biz tek milletiz.
Ya baş eğeceksiniz ya baş vereceksiniz
Bu vatanda operasyon kimseye yaptırmayız. Yapmaya gayret edenler bugün olduğu gibi bedelini bu şekilde öderler, ödemeye de devam edecekler.
Siz, milletimizin birliğine, vatanımızın bütünlüğüne, devletimizin bölünmezliğine saldırdığınız an karşınızda güvenlik güçlerimizi bulursunuz diye bunlara devamlı haykırıyoruz. İş bu noktaya geldiğinde de, ya baş eğeceksiniz ya baş vereceksiniz. Bunun başka yolu var mı?
YENİ HEDEFİ STK'LER
Onların malum STK'ları bir araya gelmişler, raporlar yayınlamışlar. Bir defa bu raporları yayınlayanların ayrıca üzerine gidilmesi lazım. Sen neyin raporunu yayınlıyorsun? Benim ülkemde tehdit oluşturan ve bölgemi parçalayan, hendekler açan, devletin belediyeye gönderdiği mali desteğini kalkıp da dağa gönderenler karşılarında bu devleti bulacaklardır. Bunu yapacağız. Teröriste, terörist diyemedikleri için bu saçmalıklara zırvalayanlar dökülen kana ortaktır.
Geçtiğimiz günlerde Amerika'daki polis şiddetini gösteren bir video gösterisini arkadaşlar yaptı bana. İnanın o görüntünün tek bir tanesi, ülkemizde yaşansa sizi de bizi de perişan ederler. Başbakanlığım döneminde bu ülkede işkenceyi ortadan kaldıran bir siyasetçi olmama rağmen şahsıma demediklerini bırakmadılar. Bu işkenceleri ben de yaşadım. Geldiğimizde de bu işkenceleri kaldırdık. Karakollarımız korkulan, ürkülen yer olmaktan çıktı, istisnalarını bir kenara koyalım. Bir şefkat kapısı haline geldi.
Terör örgütünün güdümündeki partinin dokunulmazlık zırhlarını kullanarak polislerimize nasıl sataştığını görüyoruz, benim de içim içime sığmıyor. O yüzden sabrediyoruz. Sabretmeye devam edeceğiz ama bir taraftan da bu sıkıntıyı da aşarak, o arzuladığımız günleri de inşaa edeceğiz.
Ana muhalefet partisinin edep, adap yoksunu, hakareti, küfrü, yalanı, saldırganlığı siyaset sanan bir takım mensuplarının sizlere yönelik densizliklerini de zaman zaman şahit oluyorum.
Siz devleti temsil ediyorsunuz, siz vakur bir şekilde milletimizin sizden istediği vaziyeti yerine getirmeye devam edin.