Erdoğan suçluyu koruyor
Erdoğan TRT'de katıldığı programda, evinden ekmek almak için çıkan Berkin'in polis tarafından vurulduğu anda elinde bilyeler, yüzünde maske, üzerinde patlayıcılar, elinde bayrak olduğunu ileri sürerek cinayeti normal göstermeye çalıştı.
Cumhuriyet/Ankara BürosuBaşbakan Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “Türkiye’yı yıkmak isteyenler var gibisinden komplo iddialarına inanmıyorum” sözlerine, polisin attığı gaz fişeği ile ölen Berkin Elvan üzerinden yanıt verdi. Erdoğan, “Yurt dışında verilen reklamları biliyorum. Bir çocuk ölüyor, bunun için ekmek almaya gidiyordu deniyor, katili olarak da beni gösteriyorlar. Ekmek almaya giden çocuğun elinde bilyeler var. Annesi ölümünden beni sorumlu tutuyor. Çocuğun üzerinde patlayıcılar çıkıyor. Çıkıp derseniz bu uluslararası komplo değildir diye bu olmaz” dedi.
Gül, Danimarka ziyaretinde gazetecilerin sorularını yanıtlamış, Türkiye’deki siyasi ortamdan üzüntü duyduğunu söyleyerek dış komplo iddiasının “üçüncü dünya söylemi” olduğunun altını çizmişti. Gül, bu iddialara inanmadığını ifade etmişti.
Gül’ün bu sözlerine TRT’de katıldığı bir programda yanıt veren Erdoğan, “Dışarıdan bize komplolar yapılmıyor dersek yanılırız” dedi ve ekledi: “Ben kalkıp da İngiltere’deki, Amerika’daki yayın organlarının belli merkezlerle iş tutmasını komplo olarak değerlendirmeyecek miyim? Gazetelerde verilen ilanlar, Türkiye’de bir çocuk ölüyor. O çocuğun ölümü üzerine, Londra’da, Amerika’da birçok şeyler asılıyor ve anlatılırken de ‘Ekmek almaya giderken’ diye veriliyor. Üzerine de onun katili olarak şahsımı gösteriyorlar. Bu komplo değil de nedir? Kaldı ki gerçekten ekmek almaya giden bir çocuk var mı? Ekmek almaya giden çocuğun bir elinde sapan, yüzünde poşu, diğer elinde bayrak, bunların ne işi var? Kalkıyor çocuğun annesinin tabii, açıklaması enteresan, ‘Çocuğumun katili Başbakan’dır’ diyor. Ondan sonra kabrine karanfille beraber bir bilye atıyor, sonra onu tavzih ederek, ‘Misketti’ diyorlar. Hele ki misket dahi olsa, cebinden 11 tane bakıyorsunuz çeşitli patlayıcılar çıkıyor, demir bilyeler çıkıyor. Bütün bunların hepsi ortada. Enteresan olan bir şey, malum medya ki Doğan Grubu burada başrolü oynayanlardan biridir, isim veriyorum artık, açıkça, diyor ki çok ilginçtir, kendilerine göre adamlar buluyorlar, değişik yerlerden, sanki o çocuğu polis hedef alarak bizzat ona gaz biberini atmış. Orada bir kalabalık var. Bunlar tamamıyla teröre bulaşmış olan kesimler. Bir defa bu çocuğu oraya taşıyan zihniyettir lanetlenmesi gereken. Kim taşımış bu çocuğu oraya? Bu çocuğun eline bu sapanı veren kim? Patlayıcıları cebine veren, koyan kim, lanetlenmesi gereken bu. Yoksa tabii çocuğu, yüzünde poşu olduğu zaman, yani polis ‘Bu kaç yaşındadır? Şu nedir, bu nedir’, bunu ayıklayacak durumda değil ki. Kitle psikolojisi orada. Oradaki bir terör grubuyla polis mücadele içinde. Orayı dağıtmaya çalışıyor. Böyle bir durum var.”
‘Sen benimle kaç kere görüştün’
Konuşmasında eski istihbaratçı Ali Fuat Yılmazer’in eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un tutuklanmasını kendisinin istediği yönündeki iddilarına da yanıt veren Erdoğan, “Emekliliğini isteyen ahlaksız, seviyesiz, kalitesiz birisi, ‘Bu tutuklamayı Başbakan istedi’ diyor. Bu ne ahlaksızlık? A’dan Z’ye bunların hepsi yalan. Bunlar takıyyeyi, yalanı, ‘leblebi çekirdek’ gibi yerler. Sen benimle kaç kere görüştün? Bunun bedelini ödeyecek. Bazı malum operasyonu yapıp İstanbul dışına gönderilen bazı savcılar var ya, bunların hepsi kankaydı. Bunların hepsi ortaya çıkacak. Kendileri için somut delilleri yoksa, Tayyip Erdoğan için nasıl oluyor. Onlara da mı montaj kaset ayarlayacaklar?” diye konuştu.