Erdoğan Papa'yı sitemle karşıladı

Ak-Saray’ın, devlet başkanı olarak ilk konuğu olan Papa Francisco, bölgeye istikrar gelmesi için Suriye’deki Esad rejimini hedef alan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Askeri çözüm yeterli olmaz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Mısır Maslahatgüzarının da davet edildiği açıklamasında Papa’ya Sisi siteminde bulundu.

Duygu Güvenç / Cumhuriyet

AK-Saray’ın ilk konuğu olan Papa Francesco, özel uçağıyla geldiği Ankara’da, kendisine tahsis edilen iki araçtan Mercedes yerine Volswagen’i tercih ederek Ankara programına başladı. Papa’yı havaalanında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu karşıladı. Erdoğan tarafından resmi törenle karşılanan Papa, daha sonra Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile görüştü. Geceyi ise ise Vatikan Büyükelçiliği’nde geçirdi.

İlk durak Anıtkabir

Türkiye programına güvenlik nedeniyle, mülteci kampalarını almayan Papa, Ankara’daki ilk durağında Anıtkabir’de ise şu satırları yazdı:

“Dileğim odur ki iki kıta arasındaki doğal bir köprü olan Türkiye, sadece yolların kesişme noktası değil aynı zamanda tüm kültür, etnisite ve dinlere mensup kadın ve erkekler için diyalog ve birlikte yaşadıkları bir nokta olur.”

Papa, daha sonra Atatürk'ün eşyalarının ve silahlarının bulunduğu müzeyi gezen Papa, Anıtkabir Komutanlığı’na da gitti.

Erdoğan’dan Sisi sitemi

Ak-Saray’ın kapılarının basına açıldığı ilk günde Erdoğan, kameralar ve çok sayıda diplomatik ve akademik misyonun da davet edildiği konuşmasına prompter kullanmadan başladı. Erdoğan Mısır’daki yönetim değişikliğini kastederek, “Bazı ülkelerdeki darbeler, katliamlar, hak ihlalleri dünyadan gereken cevabı almayarak adeta teşvik ediliyor. İşte bu çifte standartlı tutum, adaletsiz yaklaşım, sadece İslam dünyasının ruhunda değil adalete gönül veren tüm insanların ruhunda tamiri zor tahribata yol açıyor” dedi. Erdoğan, Aralarında Mısır ve İsrail maslahatgüzarlarının da bulunduğu konuklar önünde Katolik dünyasının liderine şu mesajları verdi:

“Patrik hazretlerinin kardeşlik vurgusu çok önemlidir . Önyargıların hiç arzu edilmeyecek şekilde büyüdüğüne şahit oluyoruz. Batıda ırkçılık ayrımcılık, farklı olana nefret ve islamofobi ne yazıkki hızlı şekilde tırmanıyor. Müslüman coğrafyalarada batıya karşı önyargı artıyor. İnsanlar mensup olduğu dinlerden dolayı peşinen gerici hoşgörüsüz tutucu ya da şiddet yanlısı olarak yaftalanabiliyorlar. Batı dünyasında İslam'ı terörle özdeş hale getirmek gibi girişimlerin milyarlarca Müslümanı derinden incittiğini müşahade ediyoruz. Buna karşılık İslam dünyasında da Müslümanlara yönelik olumsuz algıyı besleyecek şekilde öfke, nefret ve şiddetin yaygınlaştığını esefle görüyoruz. Kendisini yenilmiş ve mazlum hisseden milyonlarca insan umutsuzluk içinde terör örgütlerinin istismarına açık hale gelebiliyor. DEAŞ (IŞİD) gibi El Kaide gibi, Boko Haram gibi terör örgütleri uzun yıllardır devam eden yanlış politikaların sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Burada bir devlet terörü var. Kişisel terörler var bunu biliyoruz ama Suriye'de de bir devlet terörü var. Orada devlet terörü estiren bir kişi var. Böyle bir zalime karşı acaba o giderse onun yerine kim gelir gibi hiçbir mantığı olmayan bilimsel altyapısı olmayan bir yaklaşım sergileniyor. Türkiye'nin tavsiyeleri siyasi polemikler içinde görmezden gelinmesin. ”

Papadan temel haklara saygı mesajı

Papa Francisco ise temel insan hakları anımsattı ve din ve ifade özgürlüğünün önemini vurguladı:

“Barış temel haklara saygı üzerine kurulmalıdır. Bu yolda ancak önyargılar ve yanlış korkular yaşanabilir. Bunun için Müslüman, Yahudi ve Hıristiyan vatandaşların yasalara uygun olarak aynı haklara sahip olmaları ve aynı ödevleri yerine getirmeleri gerekir. Din özgürlüğü ve ifade özgürlüğü herkese garanti edilmelidir. Savaşa verilecek yegane cevap sanki yeni bir savaşmış gibi devam etmektedir. Bu barış yetersizliği nedeniyle daha ne kadar acı çekecek Ortadoğu. İnsanlığı ciddi derecede aşağılayan her çeşit köktenci yönelim ve terörizm bertaraf edilir. Tüm inananların dayanışması insan hayatına saygının ibadet özgürlüğüne göre yaşama anlamına gelen dini özgürlüğün bir taşıyıcı sütunu gibidir. ”

Askeri çözüm yetmez

Papa Francisco, bölgede barışın ve istikrarın özlendiğine işaret etti ve temel haklara saygının barışı getireceğini belirterek, “Bu durumu ortaya çıkaran sebeplere de duyarsız kalınmamalıdır. Her zaman uluslararası hukuka saygılı olmak şartıyla haksız saldırılara karşı sorunun çözümü olarak sadece askeri çözüm yeterli olmayacaktır” dedi. Papa, Erdoğan’ın Suriye mesajlarına ise şöyle karşılık verdi:

“Azınlık gruplara yönelik büyük zulümler gerçekleşiyor. Sadece Hıristiyanlar ve Ezidiler değil yüzbinlerce insan evlerini ve vatanlarını hayatlarını kurtarmak ve inançlarına bağlı kalmak için terkediyorlar.Uluslararası camianın bu göçmenlere yardım etmesi ahlaki bir mecburiyettir. Bu durumu ortaya çıkaran sebeplere de duyarsız kalınmamalıdır. ”

Papa Diyanet’te

Papa Franciscus, Ankara temasları kapsamında daha sonra Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’i ziyaret etti. Görmez, göreve gelmesinin ardından Papa Franciscus’un verdiği mesajları yakından takip ettiklerini söyledi. Görmez, “Kudüs ziyaretinizde, Balkanlar’da ve Avrupa Birliği’nde verdiğiniz mesajlara gönülden katılıyorum” dedi. Görüşmede, tercümanlığı yazar ve yönetmen Serra Yılmazüstlendi.

Görmez, Papa Franciscus’a, Papa 10. Pius’un 2. Sultan Abdulhamit’e gönderdiği mektubun yer aldığı tabloyu hediye etti. Görmez, hediyeyi takdimi sırasında, “Seleflerimizi hayırla yad edelim ki ilişkilerimizi daha iyi noktalara götürelim” ifadesini kullandı. Görmez, Papa Franciscus’un heyetindekilere de oltu taşından yapılmış tesbih ve kol düğmesi hediye etti.

Papa Francesco için Ak-Saray’ın kapıları da ilk defa basına açıldı. Yeni mekan ile birlikte Cumhurbaşkanlığı protokolündeki değişiklikler de dikkat çekti. Normalde ilk olarak konuğun selamladığı tören kıtasını bu defa ilk olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan selamladı. Ardından da Papa Francesco, “Merhaba asker” dedi.

Erdoğan, konuğunu karşılamaya da her zamanki kırmızı halı üzerinde değil, turukaz halı üzerinde gitti. Halıların yanı sıra çekilen şeritlerin de turkuaz rengi olması dikkat çekerken, askerler de bu renge uyumlu üniforma ile törene katıldı. Tören alanında iki dev canlı yayın cihazı tüm televizyonlara servis yaptı.

Çiğköfteli karşılama

Papa ve Erdoğna’ın hitabı için konferans salonunun kapıları da ilk defa açıldı. yabancı misyon ve akademisyenlerin davet edildiği konuşma öncesinde yapılan ikramlarda ise çiğköfte, zeytinyağlı yaprak sarma, içli köfte, karides, cevizli muska, çikolata çeşitleri, su börekleri, lahana dolmaları dikkat çekti. Servisin oldukça fazla olduğu resepsiyonda, meşrubat olarak da meyva suları arasında armut, kayısı gibi içecekler yer aldı. Alkol servisi yapılmadı. Konuşma sırasında ise dinleyicilere yeterli sayıda kulaklık dağıtılmaması dikkat çekti.

Tozu alınmadan açıldı

Yeni Ak-Saray’ın tamamlanmamış olduğu basının içeri alındığı bir nolu kapıdan itibaren dikkat çekti. Televizyonlar için özel yayın amacıyla otopark alanının ayrıldığı tesiste, basın odasında kullanılan masaların ise tozunun dahi alınmadığı gözlendi. Basının tüm araçları iki defa x-ray’den geçirildi. Bu kontrollerden diplomatlar da payını aldı. Çankaya Köşkü’nün aksine telefonların alınmadığı Ak-Saray’da zaman zaman jammerlar nedeniyle internet kısıtlamaları dikkat çekti. Basın iki defa aranırken, Papa için getirilen atlar, Saray’ın içinden geçerek tören alanına çıkarıldı.

Vatikan’da Sisi’yi ağırladı

Papa, dört gün önce Mısır'ın darbeyle iktidara gelen lideri Abdülfettah Es-Sisi'yi ağırlamıştı. Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, İtalya ve Fransa’dan oluşan Avrupa turunun ilk durağında Vatikan’daki Papalık Sarayı’nda Papa ile bir araya gelmişti. 22 dakika süren görüşmenin ardından Vatikan'ın yaptığı yazılı açıklamada, Papa'nın Sisi ile görüşmesinde birçok konunun gündeme geldiği, ana temalardan birinin Ortadoğu ve kuzey Afrika'da barış ve istikrarın teşvik edilmesinde Mısır'ın rolü olduğu ifade edilmişti. Açıklamada, Papa’nın, Ortadoğu barış sürecine ilişkin halkların hayatını tehlikeye atan ve çok sayıda kişinin ölmesine yol açan çatışmaların son bulması için tek yolun diyalog ve müzakere olduğunu vurguladığı belirtilmişti.