Erdoğan operasyonu doğruladı

Cumhurbaşkanı, cemaate yönelik operasyonla ilgili ‘İnlerine girdik. Hizmetten, himmetten bahseden yapının birtakım gizli cinayetlere bulaştığını görüyoruz. Daha şaşırtıcı şeyler duyacaksınız’ dedi.

cumhuriyet.com.tr

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki gündür iddialar üzerinden tartışılan cemaate yönelik operasyonun sinyalini verdi. “İnlerine girdik, giriyoruz” diyen Erdoğan, “Himmetten bahseden yapının bir takım kirli cinayetlere, faili meçhul cinayetlere bulaştığını görüyoruz. Daha şaşırtıcı şeyler de duyacaksınız” dedi. Erdoğan, Ak Sarayı’ı da Westminster Sarayı ile savundu. Erdoğan, İngiliz Başbakanı David Cameron’a “Orada yaygara var mı?” diye sorduğunu, Cameron’un da “Yok, normal şeyler bunlar” yanıtı verdiğini kaydetti.

Erdoğan, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve 365 oda ve borsa başkanı ile istişare toplantısında bir araya geldi. Konuşmasında Cumhurbaşkanlığı’nın yeni yapısından söz eden Erdoğan,“Mevcut teşkilatlanma yapısını farklı bir Türkiye için yeterli bulmadığımızdan dolayı yeni teşkilatlanma yapısıyla birlikte çok daha farklı bir adıma atalım istiyoruz. Ekonomiyi yakından takip edecek, ekonominin tüm taraflarıyla istişarelerimizi eskisi gibi sürdürecek, dertlerinizi, şikayetlerinizi, öneri ve tavsiyelerinizi yine dinleyecek, bunları istişare edecek, bunlara birlikte çözüm üreteceğiz” dedi.

Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

Arkalarında üst akıl var: Türkiye son 1.5 yıldır içerden ve dışardan belli operasyonlarla hedef alınıyor. Sanmayın ki bunlar şahsıma yöneliktir, sanmayın ki hükümete yöneliktir. Bu operasyon ya da operasyonların tamamı Türkiye’ye yönelik operasyonlardır. Bunların arkasında bir üst akıl var dedim. Bunları siz araştıracaksınız. Bu operasyonu yapanların hedefi şahsımı değil benim şahsımda aslında sizleri hedef alıyorlar.

Geziciler Yalova’da yok: Gezi olayları dediler. Bahane ağaç dediler. Yalova’da bu Gezici’ler neden ortada yoklar. Taksim’de ağaç eksilmedi. 12 ağaç bir yerden başka bir yere taşınıyor. Bir tanesi de çıktı mesele ağaç değildi dedi. O tencere tavacılar yok. Neden yok? Tencere tavaları mı kaybettiler yoksa.

Odaklar belli: Kredi derecelendirme kuruluşları, vay hallerine. İstedikleri zaman istedikleri gibi Türkiye’yi düşürmeye gayret ediyor. Batan ülkelerin kredi notlarını arttırırken Türkiye için yalan yanlış puanlar çizebiliyorlar. Bunlar belli odaklardan yönetiliyor. Amaç; bizi etkisiz hale getirmek. Bu sayede eski Türkiye’ye bir geri dönüş yapabilmek.Türkiye’nin bağımsızlığına her ne şekilde olursa olsun o namahrem elin uzanmasına asla müsaade etmeyeceğiz.

Bakanların alınma planı hazırdı: Bundan bir yıl önce 17 Aralık’ta yargı içindeki bazı odaklar harekete geçtiler. Bazı operasyonlar yaptılar. Bahane yolsuzluk iddiasıydı. Maske ambalaj kılıf yolsuzluk iddiasıydı. Ulusla ve uluslararası medya algı operasyonuna başladılar. 17 Aralık’ta eğer bu oyunu görmeseydik 25 Aralık operasyonunu yapacaklardı. Her şey hazırdı. Başbakan, bakanlar nasıl alınacak, bunların planı hazırdı. İddianameler İstanbul’da o malum polisler tarafından yazılmış, bekletiliyordu. Bunların hepsi elimize geçti.

Gezi ve 17 Aralık darbe girişimi: Gezi olayları, 17 Aralık-25 Aralık operasyonları darbe girişimiydi. 17-25 Aralık’ta sağlam durduk, o da işe yaramadı. “17 Aralık sonrasında inlerine gireceğiz” dedik. Aradan 1 yıl geçti, inlerine girdik ve giriyoruz. Eğitimden, hizmetten, himmetten bahseden yapının bir takım kirli cinayetlere, faili meçhul cinayetlere bulaştığını dahi bugünlerde görüyoruz. Daha fazlası da çıkıyor. Daha şaşırtıcı şeyler de duyacaksınız.

Paralel yapı yalnız hareket etmedi: Paralel yapı hiçbir zaman yalnız hareket etmedi. Güneydeki sevdikleri ülke yönetimi bunları maşa olarak kullandı ve hala kullanıyor. Muhalefet partileri eski Türkiye’nin aktörleri bu yapıya destek çıktılar. Bu ihanet şebekesini çökertecek ve hesabını soracağız. Kimi zaman bakıyorsunuz muhalefet bu şebekeyle iş tutuyorlar. Kimi zaman terör örgütü, onun gölgesinde siyaset yapan parti dahi bu şebekeyle iş tutuyor.

Ellerindeki kanı temizleyecekler: Çözüm sürecini sokakla, dağ ile tehdit edenler artık Güneydoğu nezdindeki vatandaşlarımızdan itibar görmüyorlar. 6-7 Ekim olaylarında ellerine bulaşan kanı temizleyecekler. Göreceksiniz ucuz ve kuru tehditlerinin altında da kalacaklardır. Senin bir derdin var mı? Varsa Parlamento’dasın orada hallet. Dağ ile bu hallolmaz, silah ile hallolmaz. Bu ülke gerek askeri gerek polisiyle sokakları molotofla kan gölüne çevirenlere fırsat vermeyecektir.

Sarayın tekerleği yok: Sarayla ilgili de garip garip şeyler söylüyorlardı. Giderken sarayı da götürdü diye. Buranın tekerleği yok. Başbakanlık sarayı olarak düşünülen, daha sonra cumhurbaşkanlığına. Çankaya da Başbakanlığa dönüşüyor. Bu seni niye rahatsız ediyor ki. Burası da Çankaya da bu millete hizmet edecek. Bunu anlamayacak kadar aklı muvazzanesi yerinde olmayanlar var.

Cameron’a sordum: Westminster Sarayı restorasyona giriyor. 3 milyon pound ayrılan para. İngiltere gazetelerinde böyle bir yaygara görüyor musunuz? Geçenlerde Cameron buradaydı. Orada yaygara var mı. O da “Yok, normal şeyler bunlar” dedi. Kaçak saray odluğunu söylemek edebe, adaba sığmaz.