Erdoğan: Ödülünüzü başınıza çalın

Cumhurbaşkanı adayı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "ABD'deki Musevi Kongresi bana verdiği ödülü istiyormuş. Bu Hitlervari rejime destek veriyorsanız, alın ödülünüzü başınıza çalın. O bebeklerin arşıalayı inleten feryatları, o çocukların melekleri ağlatan feryatları karşılıksız kalmayacak" dedi.

DHA

Başbakan Erdoğan Van'da Beşyol mevkiinde düzenlenen mitingdeki konuşmasında, 10 Ağustos'taki seçimde Vanlıların kendisine oy vermesini istedi. Bayramın buruk geçtiğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:  "Bayram trafiğinde 100'den fazla kardeşimizi kaybettik. Başta Diyarbakır'daki çocukları dağa zorla çıkarılmış annelerin feryadı ve Suriye, Irak, Mısır ve diğer İslam ülkelerinde yaşayan kardeşlerimizin yaşadıkları bizi hüzne, kedere sevk etti. Gazze'de yaşanan soykırım hem Ramazanı hem de bayramı maalesef kana buladı, millet olarak hepimizi huzursuz etti. Soykırımın Ramazan Bayramı'nda çok şiddetli devam etti. İsrail Ramazan, bayramda sivil, çocuk demedi. Okul, hastane demedi. Gazze'ye ölüm yağdırmaya devam etti. 25 günde 1300'e yakın Gazzeli şehit edildi. Bunların 250'si çocuk 100'ü kadın. Gazze'deki çocuklar bayramı göremediler. Evlerinde şehit edildiler. Camilerde, okullarda öldürdüler. Yaralı eli, ayağı kopmuş şekilde hastaneye gittiler. Orada havadan yağan bombalarla alçakça katlettiler. İsrail devletinin, yönetiminin yaptığının biz alçakça soykırım girişimi olduğunu dedikçe, birileri rahatsız oluyor. Nazilere benzetince birileri rahatsız oluyor. Dünyaya sesleniyorum. İsrail’in yaptığın Hitlerin nazilerin yaptığından ne farkı var. Soykırım değil de nedir. Bu ırkıçılığı, faşizmi ve Hitlerin ruhunu yaşatmaktır. Şu anda İsrail, Hitlerin söylediğini söylüyor. İsrail sergilediği insafsızlık, ahlaksızlığı meşru müdafaa diyerek dünyaya yutturmaya çalışıyor."

Antisemitizm ve İslamifobinin insanlık suçu olduğunu belirten Erdoğan, "Museviler geçmişte bütün ülkelerden kovulduğu zaman kim sahip çıktı? Osmanlı sahip çıktı. Utanmıyor musunuz. Osmanlı evladı olarak sesleniyorum. Musevileri kendi topraklarımızda koruyan, güven içinde yaşatan biziz" dedi.

 

'ALIN ÖDÜLÜNÜZÜ BAŞINIZA ÇALIN'

Musevi Kongresi'nin kendisine verdiği ödülün geri istendiğini belirten Erdoğan, "ABD'deki Musevi Kongresi bana verdiği ödülü istiyormuş. Bu Hitlervari rejime destek veriyorsanız, alın ödülünüzü başınıza çalın. O bebeklerin arşıalayı inleten feryatları, o çocukların melekleri ağlatan feryatları karşılıksız kalmayacak. Bu zalimin sırtını sıvazlayanlar o gözyaşları ve feryatların altında kalacaklar. Zulme rıza zulümdür. Sessiz kalanlarda onların sınıfındadır. Dua edip Gazze'nin yanında olacağız. Mazlumların elinden tutacağız" dedi.

Cumhurbaşkanı seçiminde rakibi Ekmeleddin İhsanoğlu'nun, 'Gazze'yi bırak Türkmenlere bak' dediğini de söyleyen Erdoğan, "Bunların kendi ülkelerinden haberi yok. Gazze'ye nasıl ulaştıysak, Suriye'ye, Irak'a AFAD üzerinden öyle ulaşıyoruz. Çünkü biz büyük devletiz. Reklam yaparak, davul zurna çalarak değil sessizce her yere yardım elimizi ulaştırıyoruz" diye konuştu.

 

12 YIL ÜLKEME HİZMET ETTİM

AKP döneminde yapılan hizmetleri anlatan Başbakan Erdoğan, çözüm sürecine ilişkin de şöyle konuştu: "Yaraları sarmak için hataları telafi etmek, kanı ve gözyaşını durdurmak için çalıştık. Çözüm sürecinde biz gençler ölmesin dedikçe, doğuda ve batıda ölsün diye çabalayanlar oldu. Biz analar gözyaşı dökmesin dedikçe sabotajlarla karşılaştık. Tahrikler tuzaklarla karşılaştık. Terör ve çeteler, Pensilvanya ihanet çetesini üzerimize saldılar eyvallah etmedik. Onun buradaki çetesine hak ettiğini şimdi hukuk içinde veriyoruz. İnlerine gireceğiz dedik, inlerine kadar giriliyor. 'Sen Çankaya'ya çıkarsan Pensilvayla ile mücadele ne olur?' diyorlar. Bu can bu tende oldukça bu mücadele devam edecek. Ulusal güvenliğimizi tehdit edenler karşılarında bizi bulacaktır. Çözüm sürecinin önünde engelleri kaldırdık. Eğer destek verirseniz, bizi seçerseniz inşallah çözüm süreci daha kararlı, daha hızlı ve güçlü devam edecek."

 

KUR'AN-I KERİM'İN KÜRTÇE MEALİ BASILDI

Türkiye'nin önemli mesafeler kat ettiğini belirten Başbakan Erdoğan, "Cezaevlerinde anne evladıyla Kürtçe konuşamıyordu. Peki şimdi ne oldu. 24 saat yayın yapan devlet televizyonu var. Üniversitelerde bölümler açtık. Bilgisayarın klavyelerine özgürlük getirdik. Kürtçe kaynak eserleri bizzat biz basıyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığımız Ahmed-i Hani'nin eserini basmıştı. Şimdi Fakiye Teyran'ın eseri de basıldı. Bunun da müjdesini veriyorum. 2 cilt halinde Fakiye Teyran'ın eseri bastırıldı. Bir başka müjdeyi vereyim. Kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'inin Kürtçe mealini Ensar Vakfı hazırladı ve bastı. 12 yıl önce bu kitapların devlet eliyle yada gönüllü kuruluşlarca basılacağı söylense kim inanırdı. İşte biz hayalleri gerçeğe dönüştürüyoruz" dedi.

 

İHSANOĞLU'NA İSTİKLAL MARŞI TEPKİSİ

Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Mehmet Akif Ersoy'un mezarını ziyaret etmesine de değinen Erdoğan, şunları söyledi: "Bu ortak aday neyle övünüyor. 'Benim babam Mehmet Akif'in arkadaşıydı' diyor. Önceki gün merhum Mehmet Akif'in kabrini ziyaret etmiş. Babasını da merhum Mehmet Akif'i de şahsi hırsına alet edecek. Babası muhterem bir insandı, doğru. CHP'nin zulmü yüzünden Kahire'ye ye gitti. Bir defa sen babana ihanet ettin. Bu MHP'nin, CHP'nin adayı ne yaptı biliyor musunuz? Edirnekapı'da Mehmet Akif’in mezarını ziyaretinde ortaya komik bir manzara çıktı. Akif'in mezarındaki dörtlüğü okuyor. Sonra diyor ki, ey Türkiye, ey CHP, ey MHP, HDP'yi hiç katmıyorum. Diyor ki 'bu dörtlük Çanakkale şiirleri kitabından herhalde' diyor. Sana yazıklar olsun, senin profluğuna, tarihçiliğine ve Mehmet Akif'e yaptığın saygısızlığa yazıklar olsun. Ona ne diyorlarsa onu yapıyor. Sonra CHP, MHP tabanına ne diyor? Gidip ona oy vereceksiniz diyorlar. Şimdi İstiklal Marşı'nı bilmeyen birine sen oy mu vereceksin?"

 

HDP'NİN KÜRTLERE YAPTIĞI NE VAR

30 Mart seçiminde seçmenlerin Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nda BDP adayına oy verdikleri için sitemde bulunan Erdoğan, "Van, maalesef yerel seçimlerde büyükşehiri HDP'ye teslim etti. Bunlar hizmetle gelmiyorlar, tehditle geliyorlar. Bu tehdidi yapanlara en büyük dersi siz sandıklarda oylarınızla cevap verin. HDP adayını dün televizyonda izledim, hanımlarla toplantı yapıyor. Sizde zerre kadar kadına saygı olsa, Diyarbakır'da anaların evlatlarını alıp zorla dağa çıkartmazdınız" dedi.

Erdoğan, HDP adayı Selahattin Demirtaş'ın doğuda farklı batıda faklı konuştuğunu ileri sürerek, "Biz 81 ilde aynı dili konuşuyoruz. CHP genel müdürü 'Biz doğuda istediğimiz desteği alamadık' diyor. Ne verdiniz siz doğuya. Çözüm sürecinin önüne duvar oldunuz. İstanbul Çağlayan'da paralel yapının sorgulandığı adliye önünde şov yapıyorlar. Balyozda, Ergenekonda şov yapıyorlar. Şimdi de Pensilvanya'ya sahip çıkıyor. HDP adayının seçim kazanma ihtimali olduğuna inanıyor musunuz? Zaten birinci turda silkelenecek. Van'da referandumda yüzde 90'ı nasıl yakaladıysanız bunda da yakalayacaksınız. Cumhurbaşkanı olmam halinde Van'da devam eden yatırımlar ve projelerin takipçisi olacağım" diye konuştu.

 

MURAT GÖĞEBAKAN'A FATİHA OKUTTU

 

Murat Göğebakan için platformda Fatiha okutan Erdoğan,"Bu sabah 'Uzun Adam' şarkısını söyleyen Murat Göğebakan kardeşimiz ebedi hayata yürüdü. Rabbim mekanını cennet eylesin. İstanbul iftarında hastaneden çıktı yanımıza geldi, iftarı yaptık tekrar hastaneye döndü. Bu davaya aşıktı, yarın inşallah cuma namazından sonra Fatih Camii'nde cenaze namazı kılıp, Adana'ya uğurlayacağız. Ruhuna Fatiha" diyerek konuşmasını tamamladı.

 

'YAPILAN AÇIKÇA KATLİAM, SOYKIRIMDIR'

Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, miting düzenlemek için geldiği Mardin'de, havaalanından kent merkezine kadar sıkı güvenlik önlemleri altında gitti. Yol üzerinde askerler görevlendirilirken, Başbakan Erdoğan'ın konvoyuna havadan iki Kobra helikopter eşlik etti. Mardin Karayolları Meydanı'nda halka seslenen Başbakan Erdoğan, Gazze'de çok büyük bir insanlık dramının yaşandığını, hastanelerin dahi bombalandıklarını belirterek, şöyle dedi: "1,5 milyon nüfuslu bir şehir dünyanın gözü önünde toplu halde can çekişiyor. İnanın Filistinlilerin uluslararası medyada fok balıkları kadar değeri yok. Gazze'de alçakça öldürülen bebeklerin balinalar kadar bile değeri yok. Taksim'de vandallar şiddet uygularken uluslararası medya oraya toplanıp saatlerce yayın yapıyordu. Taksim'de polisimiz gaz, su kullandı diye Avrupa Birliği, batılı ülkeler bize demokrasi dersi vermeye yelteniyordu. Biber gazı için ayağa kalkan o demokratlar nerede? Sağa sola parmak sallayan güya demokrasi insan hakları o dersi verenler nerede? Hiç sesleri çıkmıyor. Gazze'de ölen bebekleri, çocukları görmüyorlar. İstedikleri kadar sırtlarını dönsünler o Gazzeli bebeklerin, o Gazzeli çocukların kanlı masum yüzleri her birinin rüyasını girecek ve her birine ebediyen kabus olacak. İsrail'de bir grup sokağa çıkmış yarın okul olmayacak, Gazze'de çocuk kalmayacak diye slogan atıyor. Biz İsrail yönetimini Hitler'e benzetince beyefendiler rahatsız oluyor. Bu İsrail yönetiminin Hitlerden, nazilerden farkı ne? Ortadoğu'da faşizm yeniden canlanırken, Ortadoğu'da Hitler yeniden canlanırken dünya daha ne kadar harekete geçmek için bekleyecek? İsrail utanmadan, sıkılmadan meşru müdafa diyor. Bebeklerden bile çekinecek kadar mı korkaksınız yahu? Yapılan meşru müdafa değil açıkça katliam soykırımdır. Biz zalimin rengine bakmaz karşısına çıkarız. Biz mazlumun rengine bakmaz, sahip çıkarız. Çünkü bizim inancımız bunu emreder. Yolundan gitmekle şeref duyduğumuz Peygamber efendimiz bize bunu emrediyor. Mardin burada, Türk, Kürt, Süryani, Arap bir arada hoşgörü içinde yaşıyor. İstanbul'da her dinden mezhepten vatandaşımız özgürce yaşıyor ve inançlarını yaşatıyor. Türküyle, Kürdüyle, Gürcüsüyle, Süryanisiyle, Alevisi, Sünnisi hep birlikte tek milletiz. Çünkü biz yaradılanı yaradandan ötürü sevdik. Bu şekilde yürüdük bu şekilde yürüyoruz. Ak Parti iktidarı olarak 12 yılda her etnik gruba her dine haklarını teslim eden biz olduk."

Başbakan Erdoğan, Süryani vatandaşların yıllarca mücadelesini verdikleri Mor Gabriel Manastırı'nın haklarını kendilerinin verdiğini belirterek, "Allah'a şükür hiç kimse bize antisemitist diyemez. Bunu diyen kendini bitirir. Dışarda bizi Gazze konusunda susturmaya çalışırlarken içerde de bazıları İsrail'in işini kolaylaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. İsrail'in katliamlarını örtmek için çaba sarf ediyorlar. CHP ve MHP ortak adayı bunların yanında, HDP bizim Gazze konusunda takındığımız tavırdan son derece rahatsızlar. Suriye'deki Kürt kardeşlerimizi istismar ederek. Gazze'de ne yapıyorsak Suriye'deki Tükmen kardeşlerimiz için Kürt, Arap kardeşlerimiz için daha fazlasını yapıyoruz. Ama biz yaptıklarımızı mümkün olduğunca sessiz yapıyoruz. Bu muhalefet ve onların Monşer adayları günlerdir Türkmenlerden bahsediyor. Onlar istismar siyasetini yaptıkça oradaki Türkmenlerin yaşamı riske giriyor. Bunlar sadece koltuk derdindeler. 10 Ağustos'ta bir kez daha kaybedecekler bu kez koltuk sallanacak. Onun için saldırganlar onun için aklı vicdanı aklı tatile çıkardılar" dedi.

 

İSTİKLAL MARŞI'NI BİLMEYEN ADAY

MHP Genel Başkanı'nın kendisine aday dayatıldığını ve boyun eğerek adaya teslim olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle dedi: "Pot üstüne pot kırıyor, gaf üstüne gaf yapıyor. Ama en son öyle bir şey yaptı ki, yenilir yutulur cinsten değil. Ne diyor bu çatılı aday. Benim babam Mehmet Akif'in arkadaşı. Gerçekten babası çok muhterem bir adamdır. Ama gel gör ki, oğlu babasının izinden değil, başkalarının izinden gidiyor. Önceki gün gitti babasına bu topraklarda yaşamayı adeta haram kılanların peşinden gidiyor. Önceki gün İstanbul Edirnekapı Şehitliği'nde bir siyasi şov olsun diye merhum Mehmet Akif'in kabrini ziyaret etti. Oradaki kitabede bulunan İstiklal Marşı'nın bir kıtasını okudu. Ne yazıyordu kitabede kim bu cennet vatanın uğurunda olmaz ki feda. Böyle bir dörtlük var. Sonra çıktı ne dedi? Bu dörtlük her halde Çanakkale şehitleri şiirindendi. Bakın karıştırma değil, dil sürçmesi değil. İstiklal Marşı ile Çanakkale şehitlerinin şiirini ayırt edemeyecek kadar bu millete bu topraklara yabancı. Babasına karşı da nankör merhum Akif'e karşıda maalesef nankör. İstiklal Marşı'nı dahi bilmeyen bu aday CHP, MHP'ye bir kez daha hayırlı olsun. Şimdi ben sesleniyorum ey MHPye gönül veren kardeşlerim; Bu adama mı oy vereceksiniz? Ey CHP ye oy verenler; Bu adama mı oy vereceksiniz? MHP Genel Başkanı ahlaksızca, edepsizce hakaretler savuruyor. Ey Bahçeli hakaret etmeyi bırak ta bu Monşer adayı artık tabanına nasıl izah edeceksiniz? CHP ve MHP tabanı ben inanıyorum ki, artık bu adayın arkasında durmaz. Mardin'de CHP ye MHP ye artık oy yok ben buna inanıyorum."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mardin'de Doğu ve Güneydoğu'nun CHP'si olmayan çalışan HDP adayına da oy çıkmaması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi: "Ne diyor HDP'nin adayı, CHP ortak aday gösterseydi ittifak yapacaktık diyor. Şu hale bakar mısınız? Yani pazarlık sonuçlansa gelecek sizden CHP'ye oy isteyecek. Mardin CHP'ye oy verir mi? Mardin on yıllar boyunca ne çektiyse CHP zihniyetinden çekti. Şimdi de HDP zihniyetinden çekecek. Yollar rezalet, pislik, temizlik yok maalesef. Bak bugün Yeşilli Belediyesi buraları temizledi. Nerede büyükşehir? Yok. Bunlar hizmet nedir bilmez. Bunlar hizmetten anlamaz. Bunlar belediyecilikten anlamaz. Bunlar sadece tehditten anlar. Onun için zaten bu seçimlerde alabileceği herhangi bir oy yok. Ama ben buradan sesleniyorum. Sizler bu adam Kürtçü olduğu için mi oy vereceksiniz? Yoksa hizmet lehine mi oy vereceksiniz? Biz siyasi Kürtçülüğü de, siyasi Türkçülüğü de, Biz tüm etnik yapı müdafasına karşıyız. Biz 77 milyonun partisiyiz. Ama bunlar maalesef bunlar bir grup etnik anlayışın partisi. Onun içinde belli yerlerde varlar, ama Türkiye'nin genelinde yoklar. Biz ise bütün vilayetlerde varız. İnşallah Mardin CHP izinde yürüyen bu adayın izinden yürümeyecek. Bu aday Batı'da Kürt kelimesini kullanmayan, Doğu'da ise Kürt kardeşlerimi istismar eden bu adaya sandıkta gerekli dersi verecek. Bu adaya terörle arasına mesafe koymayan bu adaya gerekli dersi vermeli."

 

ÇATI ADAYINI YANINA ALIP YENİ BESTE YAPSIN

HDP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın bayanlarla toplantı yaptığını belirten Erdoğan, şöyle dedi: "Sizin kadın haklarına nasıl saygınız var. Siz Diyarbakır'da belediyenin önünde feryat eden anneleri duymadınız mı? Onları kovan siz değilmisiniz? Anneler işte bunun hesabını 10 Ağustos'ta sormalısınız. Abiler, babalar sormalıyız. Bunları tehditlerine kulak asmayacaksınız. Allah'ın verdiği canı ondan başkası alamaz, bunu böyle bilelim. Diyarbakır'da evlatları için feryat eden, çocuklarının dağa çıkarılmasına itiraz eden saygısızca konuşan bu adaya sandıkta gerekli dersi vermelisiniz. O kadar terbiyesizce onlar parayla satın alınmış diyor. Bir Kürt kardeşim parayla satın alınıyor öyle mi? Bunu nasıl söylüyorsun. Bu saygısızlığın daniskasıdır. Onun için 10 Ağustos'ta gerekli dersi vermelisiniz. Batı'da gezici olmaktan Doğu'da din değiştiren bu adaya gerekli ders verilmeli. Ha bir de şunu dedi. Güzel bağlama çalıyormuş. Ona tavsiyede bulunayım, Yozgat sürmelisini de bağlamada çalmayı öğrensin. 10 Ağustos'da CHP ve MHP adayını yanına alıp dersini almışta söylüyor ezber. Hatta kendi yazdığı Manisa'nın nehirleri türküsünü de hem çalsın hem söylesin. 10 Ağustos'ta bir yanda milletin adayı var, diğer yanda statükonun adayı var. Bir yanda yeni diğer yanda eski Türkiye'nin adayı var. Ben inanıyorum ki Mardin 10 Ağustos'ta en güçlü şekilde yeni Türkiye diyecek. Mardin Yeni Türkiye'ye evet mi? Büyük Türkiye'ye evet mi Mardin? Kardeşliğe evet mi? Çözüm sürecine evet mi Mardin. Türkiye'nin gücüne güç katıyormuyuz Mardin? Türkiye'nin yıldızını parlatıyormuyuz Mardin? Milletin adayına oy veriyormuyuz? Kim o aday? Maşallah. Mardin tamam inşallah diyor. Mardin kararını vermiş Mardin'de vesayete oy yok. Eski Türkiye partilerine çözüm karşıtlarına oy yok."

 

İHANET ŞEBEKESİ İLE MÜCADELE SÜRECEK

Başbakan Erdoğan, iktidarları döneminde yaptıkları hizmetleri anlatarak, 10 Ağustos'ta Cumhurbaşkanı seçildiğinde bu reformları süreceğini söyledi. Erdoğan, şöyle dedi: "Çözüm süreci daha bir kararlılıkla sürecek. Çözüm sürecinin karşıtları kaybetti. Çözüm sürecinin karşısında kim var? En başta Pensilvanya ihanet şebekesi var. Her türlü sabotajı yaptılar. Her türlü ırkçı saldırıyı yaptılar. Bunlarda yalan, takiye, iftira var. Günlerdir İstanbul Adalet Sarayı'ndaki şovlarını izliyorsunuz. O tuzluk milletvekilleri var. Onların da orada yaptığı şovları izliyorsunuz. Ama siz bize destek, yetki verdiniz. Biz dedik inlerine gireceğiz ve işte inlerine giriyoruz. Yaptıkları bütün hukuksuzlukların hesabı sorulacak. Bazı dostlarım kardeşlerim diyor ki, Başbakanım şimdi siz gidiyorsunuz Cumhurbaşkanı makamına çıkacaksınız bundan sonra bunlarla mücadele sürecek mi? Bu can bu tende oldukça bilesiniz ki, ulusal güvenliğimizi tehdit eden bu unsurlara karşı sonuna kadar bu mücadele devam edecektir. Hiç endişeniz olmasın. Çünkü biz buralara kolay gelmedik. Bizim medeniyetimizde bizim dinimizde takkiye yok, bizim dinimizde yalan asla yok. Bizim dinimizde iftira asla yok. Ama bunlarda maalesef var. Bunlar bunu leblebi, çekirdek gibi yiyor. Hesapları tutmadı, Cumhurbaşkanı seçimlerinde de tutmayacak."

 

HABUR'A KADAR HIZLI TREN

Başbakan Erdoğan'a Mardin'e yaptıkları hizmetleri anlatıp, "Hızlı tren inşallah Nusaybin'e kadar gelecek. Nusaybin'den Habur'a kadar uzanacak. Şanlıurfa'dan sonra Habur'a kadar gelecek. Güney hızlı tren olarak hayata geçecek proje ile Mardin ile İstanbul'u buluşturacağız. Hiç bir proje akamete uğramayacaktır. 10 Ağustos'ta mutlaka sandığa gidin ve oyunuzu kullanın. Şimdiden kullandığın oyların, yaptığınız tercihlerin hayırlı olmasını diliyorum. Allah bizi millete hizmet yolundan ayırmasın. Bize Allah yeter, bize millet yeter. bize Türkiye yeter. Bizi bölmek isteyenlere karşı, tek millet, tek devlet, tek bayrak milli irade" diye konuştu.