Erdoğan: Kendi dertlerine düştüler
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'yi kendi içinde yaşadığı süreçle ilgili olarak eleştirdi. Erdoğan, "Öyle meşguller ki milletin derdini bir kez daha ellerinin tersiyle ittiler. Kendi dertlerine düştüler. Milletin rotasına giremeyenler kendi rotalarını bulamazlar''
cumhuriyet.com.trBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ Belediyesinin yeni binası ile toplu açılışlar için düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Elazığlıların, Gakkoşların 'durup durup duz gavurmak'' diye bir sözlerini olduğunu belirtti.
Erdoğan, şunları söyledi:
''Ankaralılar, yani oradaki vatandaşlarımı kast etmiyorum, oradaki yöneticileri kastediyorum. Anlıyorsunuz ya 'Durup durup duz gavuruyor.' Onlar döne döne aynı aynı şeyleri söylüyor. 12 Eylül öncesinde şöyle bir başlarını Ankara dışına çıkardılar. 12 Eylül akşamdan beri yine köşelerine çekildiler. Kendi dertlerine derman arıyorlar. Çayda çıranın mumlarıyla arasanız bulamazsınız onları. Öyle meşguller ki milletin derdini bir kez daha ellerinin tersiyle ittiler. Kendi dertlerine düştüler.
Milletin dertleri ile dertlenmediklerinden kendi dertlerinin de sonu gelmiyor. Şunu artık görmeleri gerekiyor, milletin rotasına giremeyenler kendi rotalarını bulamazlar. Milletin sorunlarına yoğunlaşmayanlar kendi sorunları ile boğuşmaktan kurtulamazlar. Kendi ikballerini milletin istikbalinin önünde tutanlar ikbal kavgası vermekten kurtulamazlar.''
'Elazığ, bize hayalkırıklığı yaşatmadı'
Erdoğan, 12 Eylül halk oylamasında Elazığ'ın bir kez daha farkını ortaya koyduğunu belirtti.
Anayasa değişikliğine Elazığ'da yüzde 82 oranında 'evet' oyu çıktığını belirten Başbakan Erdoğan, ''Elazığ 3 Kasımdan itibaren hiçbir zaman bizi yanlız bırakmadı, bize hayal kırıklığı yaşatmadı. Elazığ bize olan itimadını bir kez daha gösterdi. Elazığ ahde vefasını bir kez daha ortaya koydu. Bizler de sizlere layık olmanın gayreti içinde bu eserleri bu şehrimize, bu güzel şehrimize kazandırmanın gayreti içerisindeyiz'' diye konuştu. Harputlu Şair Mehmet Bico'nun ''Gakkom babacandır gözü de pekdir, mazluma yumuşak zalime serttir, kalleşliği bilmez haşa, kadındır, erkektir. Herkese 'gakkomsun' denilmez gakkoş" dizelerini okuyan Başbakan Erdoğan, şairin bölge insanını doğru ve güzel anlattığını söyledi.
Başbakan Erdoğan, tüm Elazığlılara, gakkoşlara selamlarını, sevgilerini, şükranlarını ifade ederek, ''Gökten ne yağdı da yer kabul etmedi? Şair diyor ya (Gelse celalinden cefa yahut cevalinden vefa. İkisi de cana sefa, kahrın da hoş, lütfun da hoş)'' şeklinde konuştu. Kendilerinin millet sevdalısı olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, ''Biz 81 ilimize sevdalıyız, Elazığa sevdalıyız. Bizi sizin sevdanız yollara düşürdü. Biz milletin derdiyle dertlendik. Bu yola da öyle revan olduk'' dedi. Alanda toplananlara geçen haftalardaki program ve görüşmelerini anlatan Başbakan Erdoğan, 28 Ekim'de Kocaeli'nde cumhuriyet tarihinin en büyük projelerinden birinin İstanbul-İzmir otoyolunun temelini attıklarını söyledi. Dünyanın en büyük ikinci asma köprüsünün İzmit Körfezi'ne inşa edileceğini dile getiren Başbakan Erdoğan, Marmara Denizi'nin iki tarafının üç kilometre uzunluğundaki köprü ile birbirine bağlanacağını kaydetti.
Başbakan Erdoğan aynı gün TRT'nin yeni bir kanalını hizmete açtıklarını da anımsattı. 30 Ekim'de THY'ye alınan beş yeni, modern uçağın teslim töreninin gerçekleştirildiğini, aynı gün Türkiye'nin ve dünyanın uçaklarına bakım yapacak uluslararası motor fabrikasının açılışını yaptıklarını da anımsatan Başbakan Erdoğan, 31 Ekim'de ise Batman ve Mardin'e gittiğini aktardı. Türkiye'nin ve dünyanın önemli barajlarından biri olan Ilısu Barajı'ndaki çalışmaları yerinde izlediklerini belirten Başbakan Erdoğan, yeri değiştirilen Ilısu Köyü'ndeki vatandaşlar için yapılan ''villakent'' konutlarının teslim törenine katıldığını söyledi. Şanlıurfa'da ise DSİ tarafından Türkiye genelinde inşa edilen baraj sulama kanalları ve içme suyu arıtma tesisleri ile Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji binasının açılışını gerçekleştirdiklerini anlatan Başbakan Erdoğan, Ankara'da da 81 ildeki sanayicilerle bir araya gelerek, ülke ekonomisini masaya yatırdıklarını bildirdi.
Başbakan Erdoğan, daha sonra Kosova'ya gittiğini belirterek, oradaki temaslarını anlattı.
'Prim vermeyin'
''Biz seçimden seçime değil her gün her saat her an milletimizin arasındayız'' diyen Erdoğan, kendileri için değil milletin istikbali için mücadele ettiklerini belirtti ve vatandaşların hayır dualarının kendileri için en büyük ödül olduğunu bildirdi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Şundan hiç endişeniz olmasın, bu milletin birliğini, bu ülkenin bütünlüğünü, bizim kardeşliğini hiç kimse bozamaz, hiç kimse sarsamaz. Bu toprakların kardeşliği öyle 30, 40 yılda oluşmadı, bu topraklara kardeşlik tohumu yüzyıllar önce atıldı. Bu milletin kardeşliği bir çınar gibi derinlere kök salmış bir kardeşliktir. Ne terör ne çeteler, ne kirli senaryolar, ne çirkin tahrikler, bu ülkenin kardeşliğini asla ve asla sarsamaz, bu topraklara husumet tohumları ekemez. Elazığlı kardeşlerimizden özellikle şunu rica ediyorum, sorumsuz siyasetçilerin tahriklerine gerilim üreten açıklamalarına lütfen prim vermeyin. Kendi şahsi çıkarları için kendi koltuk sevdaları için kendi ikbal hırsaları için terör, terör olaylarını şehitlerimizin istismar edenlere lütfen aldanmayın. Bakın 12 Eylül akşamı biz sokaklara dökülmedik, zafer naraları atmadık, kibire gurura asla ve asla prim vermedik çünkü 'evet' diyenler nasıl bu ülkenin insanıysa ve Türkiye'nin geleceğini düşünüyorsa, 'hayır' diyenler de bu ülkenin insanı ve onlar da Türkiye'nin geleceğini düşünüyor diye inandık. Bizim için asıl olan milletimizin iradesidir, tercihidir, demokrasi budur, demokratlık budur, işte bizim bakışımız bu.''
Herkesin düşüncesi, tercihi ve siyasi iradesinin saygı değer olduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Yüzde 58 bizim nezdinde ne kadar muteberse yüzde 42 de o kadar muteberdir. Aynı şekilde Elazığ'da yüzde 82'nin verdiği mesajı da aldık, yüzde 18'in verdiği mesajı da aldık. Doğru okuyup gereğini yapıyoruz. Biz ülkemizi bir bütün olarak kucaklıyoruz. Hiç bir ayrım yapmadan diline renine inanıcına bakmadan Kürtmüş, Türkmüş, Zazaymış, Arnavutmuş, Boşnakmış, Lazmış hiç bir ayrım yapmadan 73 milyonun tamamına eşit mesafede duruyor ve yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz. Bizim bu samimi çabamıza rağmen muhalefetin nasıl ayrımcı nasıl uzaklaştırıcı bir dil kullandığını görüyorsunuz. Bizim yüzde 42'yi anlamak için gösterdiğimiz çabaya, iyi niyete bir bakın, bir de yüzde 58'i, bırakın anlamayı, küçümseyenlerin tavırlarına bakın. İşte onlar milletle empati yapamadılar. Milletin iradesini küçümsediler, halkın mesajını doğru alamadılar, gereken dersi çıkarmayı asla bunu düşünmediler, kendi tabanlarının bile hissiyatını doğru anlamayanlar, kendi teşkilatlarının sesine kulak vermeyenler 73 milyonun bütünü anlamakta onların sesine kulak vermekte başarılı olamazlar.''
'Türk vatandaşlarının ve Türk lirasının dünyada saygınlığını arttırdık'
Erdoğan, Türk vatandaşlarının ve Türk Lirasının dünyada saygınlığını artırdıklarını ifade ederek, şunları söyledi: ''Şunu üzülerek ifade ediyorum biz yurt dışına gittiğimizde Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakan'ı olarak büyük bir ülkenin büyük bir milletin temsilcileri olarak coşkuyla, heyecanla son derece samimi bir muhabbetle karşılanıyoruz. Fakat yabancı ülkelerin nezdinde gördüğümüz o saygıyı, o nezaketi, o hürmeti maalesef kendi ülkemizde bazı hazımsızlar nezdinde göremiyoruz. Siyasi mücadele elbette çetin geçebilir ancak demokratik rekabet belli bir nezaketi, belli bir seviyeyi gerektirir. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'na, Bakanları'na edepten, adaptan, nezaketten uzak bir dille hakaret eden bir muhalefet anlayışı var. Devlet adamlarına, milletin temsilcilerine en çirkin küfürleri savuran bazı gazeteciler var. Çok daha ileri giden milleti küçümseyen, millete tepeden bakan millete bidon kafalılar diyen, göbeğini kaşıyan adam diyen, millete hakaret eden bir zihniyet var. Milli birlik ve kardeşlik projesini kendi şahsi çıkarları için bir tehdit olarak görüp demokratik açılımı canlı bomba eylemcisiyle aynı kefeye koyacak kadar hezeyan içinde olanlar var. Sen benim partimden, şahsımdan, arkadaşlarımdan hazzetmeyebilirsin ama bu ülkenin Başbakanı'na, Bakanlarına hakaret edemezsin.''
'Son sözü millet söyler'
Başbakan Erdoğan, milletin tercihinin küçümsenemeyeceğine de vurgu yaparak sözlerini şöyle sürdürdü: ''Milletin tercihini, milletin teveccühünü, seçimini hazmetmek, içine sindirmek zorundasın çünkü söz de milletin karar da milletindir. Demokratik olgunluğu yakalamayan bu ölçüsüzlüğün Türkiye'ye kazandırabileceği hiçbir şey olamaz. Muhalefetin ufku dar olabilir, vizyonu zayıf olabilir, birikimi tecrübesi yetersiz olabilir ancak siyasi ahlaka sahip olmak, seviyeli bir üsluba sahip olmak siyasetin olmazsa olmazıdır. Diyaloğun olmadığı yerde seviyeli üslubun kullanılmadığı bir ortamda demokrasi gelişebilir mi? Biz Türk siyasetinin seviyesini yukarılara çekme, kalitesini arttırmaya çalıştıkça birileri bize engel olmak için, bizi aşağıya çekmek için elinden geleni yapıyor biz bunlara aldırış etmeyeceğiz. Milletimize yakışan bir üslupla, bir vakarla ve nezaketle siyaset yapmaya devam edeceğiz. Yaklaşık 7 ay sonra seçim var, 7 ay sonra millete geliyoruz. Milletin takdirine başvuracağız. Aziz milletimiz işte o zaman bir kez daha bu edepten, adaptan uzak üsluba gereken dersi verecektir ben buna inanıyorum. Öyleyse durmak yok. Aziz milletimiz o zaman kendisine hakaret edenle kendisine hizmet edenin ayrımını orada sandıkta yapacaktır. Bu millet Elazığ'ın o güzel Türkçe'siyle Harput'un o süt gibi temiz Türkçe'siyle konuşanı, içindeki kini nefreti öfkeyi dışa vuranı da ayırt eder. Her zaman söylüyorum söz de milletin karar da milletin, son sözü millet söyler.''
Başbakan Erdoğan, açılışını yaptıkları 36 eserin hayırlı olmasını diledi. Erdoğan, vatandaşların Kurban Bayramı'nı da tebrik ederek, ''Ailelerinizle, sevdiklerinizle nice bayramlara Rabbim bizleri kavuştursun diyorum ve Kurban Bayramı milletimizin birliğine, beraberliğine vesile olsun. İslam aleminin birliğine, beraberliğine vesile olsun. Tüm insanlığın barışına vesile olsun diyorum. Bu şarkı burada bitmeyecek, hizmet kervanı asla durmayacak, aşkla, şevkle hizmetlerimiz kesintisiz devam edecek. Allah yar ve yardımcımız olsun diyorum'' diye konuştu. Erdoğan, konuşmasının ardından belediyenin yeni hizmeti binasını ziyaret etti.
'Duble yollar iki gidiş iki geliştir'
Erdoğan, Elazığ Güney Çevre Yolu açılış törenine katıldı. Törende Başbakanlık otobüsünde halka hitap eden Erdoğan, ''Elazığ'ımızın Güney Çevre Yolu sebebi ile burada sizlerle bu heyecanı paylaştığımızdan ötürü, bakan arkadaşlarım, milletvekili arkadaşlarım adına sizlere gösterdiğiniz bu nezaket, bu heyecan sebebiyle teşekkür ediyorum. Bugün 14 kilometre 2 çarpı 3 yani üç gidiş üç geliş yolunu açıyoruz'' dedi.
Türkiye'de de otoyol ve otoban yolları dışında Güney Çevre Yolu'nun, duble yollar arasında ''nadirattan olduğunu'' söyleyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Duble yollar iki gidiş iki geliştir. Ama biz bunu biraz daha geliştirelim dedik üç gidiş üç geliş yolları ülkemizde yaygınlaştırmaya başlayalım istedik. Burada Ulaştırma Bakanı'ma, Karayolları mensuplarına, yüklenici firmanın değerli yöneticilerine, tüm emeği geçenlere şahsım milletim ve özellikle 'Gakkoşlar' adına teşekkür ediyorum. İnşallah bu yolumuz da hayırlı olsun diyorum. Çünkü 'Yol medeniyettir, su medeniyettir' diyerek yola çıktık ve medeniyet yolundaki yürüyüşümüzde yeni bir mesafe alıyoruz ve aldığımız bu mesafe artarak devam edecektir.''
Daha pek çok açılışlarda Elazığlılarla birlikte olacağını ifade eden Erdoğan, ''İnşallah 7 ay sonra seçimler var biliyorsunuz. Seçim öncesine şu anda yine yetiştirmekte olduğumuz toplu açılışlar var. Yeni yapacağım Elazığ ziyaretinde de o açılışları inşallah sizlerle heyecanını yaşayarak gerçekleştireceğiz'' dedi. Erdoğan, konuşmasının ardından Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ve diğer yetkililerle Güney Çevre Yolu'nu hizmete açtı. Başbakan Erdoğan daha sonra çevre yolunda bir süre Başbakanlık makam aracını kullandı.