Erdoğan: Kandil'de kanla alışveriş

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TOBB 67. Genel Kurulu'nda konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

-Pedalı çevirdiğimiz, direksiyonu kontrol ettiğimiz sürece iki teker üzerinde kalıp ilerleriz. Pedalı çevirmeyi bıraktığımız anda bisiklet devrilir. 9.5 yıl sürekli pedal çevirmenin bizim için ne kadar hayati olduğunu gösterdi. Avrupa krizde, pedal çevirmedi. Onların durduğu yerde biz yatırımlara devam ettik. Kimi zaman ülkede pedal çevrilmez oldu, kimi zaman fren tutmadı. Bisiklet duvara tosladı. Bizim bugün artık böyle bir lüksümüz yok. Demokrasi pedalını bugün ve bundan sonra da asla yavaşlatmadan çevirmek zorundayız.
 

-Türkiye'yi büyütecek olan tıkır tıkır işleyen bir demokrasidir. Ben daha öncede ifade ettim, demokrasi kesintiye uğradığı zamanlarda rant elde edenler oldu. Anti demokratik dönemlerde işlerini tıkırında olan bir avuç seçkinin, Türkiye de çarklar durdu, kepenkler kapandı. Bazı imtiyazlılar piyasada tek kaldılar. Rakipsiz kaldılar. 28 Şubat sürecinde de aynı şey yaşandı. Tarihin en büyük krizinde faturayı ödeyen TOBB ve işçiler olmuştur. Bu krizlerden doğan faturayı biz iktidarımızda ödedik. Yapılan borçlanmayı daha 2010 yılında bitirdik. Koskoca Ziraat Bankası'nın, Vakıflar Bankası'nın hali neydi. Şimdi bankalarımız Avrupa ülkelerindekilerle yarışıyor. İMF'ye borcumuz neydi. Türkiye'nin borcu 23,5 milyar dolardı. 9,5 yıllık iktidarda bu borç, 2 milyar doların altına indi. Şimdi 1,9 milyar dolardır.
Bu çok önemlidir, 4 yıldır biz İMF ile stand-by anlaşması yapmıyoruz. Şu anda güçlü olduğunu iddia ediyorsak bunun Merkez Bankası'nın kasasının 93 milyar dolara ulaşmasından kaynaklanıyor. İnşallah önümüzdeki yıl Nisan ayında IMF'ye borcumuzu tamamen sıfırlayacağız.

Yeni Anayasa

Yeni bir anayasa konusunda hükümet olarak hiçbir önyargımız yok. Yeni anayasa çalışmalarında asla masadan kalkan taraf olmayacağız. Anayasa için oluşan manzarayı bozmadan bu süreci mutlu bir sona ulaştıracağız.

Terör Konusu

Birileri gitmiş Kuzey Irak'ta, Kandil Dağı'nda bir teşeronluk ofisi açmış. Burada ne yazık ki kanla alışveriş yapılıyor. Oradan sadece belli kişiler de değil Türkiye'ye karşı hasmane tutumu olan belli ülkeler gidiyor, kan karşılığı alışveriş yapıyorlar. Böyle kârlı bir işyeri varken sahipleri orayı niye kapatsın. Adının başında milletvekili sıfatı olanlar pervasızca çıkıp dağdaki gençleri teşvik edebiliyorlar. Çünkü onlar da oradan nemalanıyor. Kürt kökenli kardeşlerimin çocukları dağda olurken, bizim gençlerimiz şehit olurken bu baronlar semirdikçe semiriyor. Bunlar uyuşturucu ticaretine ses çıkaramazlar, tacizlere, tecavüzlere ses çıkaramazlar ama utanmadan 'dağa çıkan PKK'lı teslim olmasın' deme pervasızlığını sergilerler. Bu kanlı örgütün de, gölgesindeki siyasetçinin de niyetlerinin görülmesi için Türkiye gönül birliğinde bir yaklaşım sergileyemedi. Toplumsal uzlaşma Hakkari'ye gidip Türk bayrağı olmaksızın miting yapmak mı? Bu ülke üzerinde ameliyat yapmak isteyenlere karşı tek yürek olmak zorundayız. Haydi güneydoğuya, doğuya yatırımları yapalım. Bu yatırımları yapalım, terörün belini iyice kırarız. Siz girişimci kardeşlerimden müjdeli haberler bekliyorum.

Artık yaya durumda bir Türkiye yok, güven veren bir Türkiye var. ABD'de, Japonya'da kriz ağır seyretmeye devam ediyor, Avrupa'da hala umut veren kararlı adımlar atılamıyor. Avrupa sorunları ötelemeye çalışıyor. Krizin başında teğet geçecek dedik, teğet geçti. Biz tedbiri, disiplini asla elden bırakmıyoruz. Avrupa'daki krizin etkisini minimum seviyede tutmak için tedbirleri yürütüyoruz.

Kılıçdaroğlu'nu dinlemedi

Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını dinlemeden Pakistan'a hareket etmek üzere salondan ayrıldı.