Erdoğan: İki cihanda da davacı olacağız

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Filistin ve Kudüs meselesi sadece bir milletin, bir coğrafyanın, bir şehrin davası değildir. Maruz kaldıkları zulümler katliamlar haksızlıklar sebebiyle Filistinliler dünyadaki tüm mazlumların sembolüdür" dedi. Erdoğan, "Biz insanlığın özellikle barış merkezi olması gereken Filistin'in ve Kudüs'ün adını yan yana yazan İsrail yönetiminden iki cihanda da davacı olacağız" diye konuştu.

DHA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen "Uluslararası Zeytin Dağı Barış Ödülleri" töreninde konuştu. Erdoğan, konuşmasının büyük bir bölümünü Filistin ve Suriye'de yaşananlara ayırdı. Savaştan en çok kadınlar ve çocukların zarar gördüğünü söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının başında, "Buradan bir kez daha davalarını davamız, mücadelelerini mücadelemiz, direnişlerini direnişimiz bildiğimiz Filistinli kardeşlerimize sonuna kadar yanlarında olduğumuzun mesajını, müjdesini iletmek istiyorum" dedi.

<haber-yatay:883528,887119,942904,807743>

"FİLİSTİNLİLER DÜNYADAKİ TÜM MAZLUMLARIN SEMBOLÜDÜR"

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Filistin ve Kudüs meselesi sadece bir milletin, bir coğrafyanın, bir şehrin davası değildir. Maruz kaldıkları zulümler katliamlar haksızlıklar sebebiyle Filistinliler dünyadaki tüm mazlumların sembolüdür. Tarih boyuncu Musevilerin, Hristiyanların ve Müslümanların kutsal şehri olan Kudüs ise insanlığın ortak değerler etrafından toplanabilme idealinin sembolüdür. Dolayısıyla Filistin'i ve Kudüs'ü savunmak kadim insanlık tarihi boyunca iyi, güzel, doğru ve hak olan ne varsa hepsini de savunmak demektir."

"ZALİMLERİN CÜRRETİNİN HER GEÇEN GÜN ARTTIĞINI GÖSTERİYOR"

"İnsanlığın geleceğini Filistin ve Kudüs meselesinde verdiği imtihanda elde edeceği netice belirleyecektir. Bunda hiç şüphe yok" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şayet bu imtihandan alnımızın akıyla çıkabilirsek insanlık olarak geleceğimize güvenle ve umutla bakabiliriz. Tam tersi olursa; o zaman hakların, özgürlüklerin, ahlaki ve vicdani tüm ölçülerin ortada olmadığı veya ortadan kalktığı zulmün hakim olduğu karanlık bir gelecek bizi bekliyor demektir. Çünkü Filistin'de özellikle de Kudüs'te yaşananlar zalimlerin zulümlerini meşrulaştırma hatta kurumsallaştırma çabasından başka bir şey değildir. İsrail yönetiminin daha yakın zamanda kendi topraklarına sahip çıkmaktan başka hiçbir suçları olmayan Filistinlere karşı uyguladığı şiddet zalimlerin cüretinin her geçen gün arttığını gösteriyor. Bu saldırılarda onlarca şehit ve binlerce yaralı veren Filistinlerin yaşadıkları karşısında, uluslararası toplumun sergilediği kayıtsızlık hiçbir halkın, bireyin güvende olamayacağı bir geleceğin işaretidir" diye konuştu.