'Erdoğan, Hamas sözcüsü gibi algılandı'

Davos'ta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres arasındaki "gerginliği" değerlendiren gazeteci yazar Melih Aşık, Erdoğan'ın paneldeki sözleriyle terör örgütü olarak kabul edilen Hamas'ın sözcüsü gibi algılandığını belirtti. Erdoğan'ın daha soğukkanlı olması gerektiğine işaret eden Aşık, 'Başbakan'ın bu hareketiyle Saadet Partisi'ne kayan radikal seçmeni kendi yanına çekmeyi düşünmüş olabileceği' görüşünde. Aşık, 'Davos tepkisi sokaktaki adamı memnun etti kuşkusuz. Bu açıdan kârlı çıkabilir Erdoğan' dedi.

Tolga Yenigün

İsviçre’nin Davos kentinde devam eden Dünya Ekonomik Forumu kapsamında gerçekleştirilen "Ortadoğu’da Barış" konulu panelde İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile karşılıklı “atışması ve paneli terk etmesiyle” dünya gündemine oturan Başbakan Recep  Tayyip Erdoğan’ın, tavırları farklı tepkilere neden oldu. Gazeteci yazar Melih Aşık, Erdoğan’ın sadece Hamas'ı değil Filistin'in tümünü  desteklemesi gerektiğini vurgulayarak, “Hamas aynı zamanda AKP'yi örnek aldığını söyleyen bir örgüt. Başabakan'ın galiba onlara karşı özel sempatisi var” dedi. Erdoğan’ın Peres’e karşı “Biz de PKK ile mücadele ediyoruz ama sivillerin zarar görmemesi için azami dikkati gösteriyoruz" savunmasını yapabileceğine dikkat çeken Aşık, “Davos'taki gerginliğe” ilişkin sorularımızı yanıtladı:
 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Davos'taki 'Ortadoğu'da Barış' panelindeki 'İsrail' çıkışını ve paneli terk etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

MA: Bu hareket iç kamuoyunda tatkdir topladı ama Başbakan'ın hem bu hareketi hem panelde yaptığı konuşmalar Hamas sözcülüğü gibi algılandı. Hamas bir terör örgütü olarak kabul edildiğinden bu tutum dünyada tepki topluyor.

- Recep Tayyip Erdoğan, panel sonrası konuşmasında panel yöneticisinin kendisine söz vermemesini eleştirdi, sizin konu hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

MA: Panel yönetcisi karşısında daha soğukkanlı olmalıydı. Ben paneli izlemedim ama bu tür bir dvranışın uygar dünyada hoş karşılanacağını sanmıyorum.

 

- Başbakanın dünkü üslubu hakkındaki düşünceleriniz nelerdir, sizce diplomasi dili nasıl olmalı?

MA:
Diplomasi dili daha ince olmalı.. Mesela Şimon Peres'in söylediklerine karşılık : "Biz de PKK terörüyle mücadee ediyoruz ama sivillerin zarar görmemesi için azami dikkati gösteriyoruz" şeklinde cümleler sarfedebilirdi.

 

- Türkiye'nin dış politikasında, İsrail ile ilişkilerde bir kırılma olabilir mi?

MA: Uzun dönemde sanmıyorum... Kısa dönemde neler olacağını göreceğiz...

 

- Başbakan Erdoğan'ın Hamas'ı kuvvetle desteklemesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

MA: Başbakan Erdoğan Filistin'i destekleseydi mesele kalmayacaktı. Ama o sadece Hamas'ı destekliyor. Üstelik Hamas bir terör örgütü kabul ediliyor. Hamas aynı zamanda AKP'yi örnek aldığını söyleyen bir örgüt. Başabakan'ın galiba Bu yüzden onlara karşı özel sempatisi var. Ama bu sempati bir terör örgütüne duyulan sempati olarak dünyada hoş karşılanmıyor.

 

- Dün yaşanan tartışma sizce Türkiye'nin uluslararası imajını nasıl etkiledi?

MA: Uluslarararası imajı iyi etkilemiş olamaz...Sadece Arap dünyasından sempati toplamış olabilir.

 

- Her fırsatta stratejik ortak olduğumuz vurgulanan ABD ile ilişkiler dün itibariyle nasıl bir sürece girdi?

MA: Hem stratejik ortağız diyeceksiniz hem ABD'nin terörist ilan ettiği bir örgütü destekleyeceksiniz . Bu büyük bir çelişki. ABD hoş karşılamayacaktır...

- Sizce Tayyip Erdoğan'ın bu çıkışı yaklaşan yerel seçimlerde sandığa ne şekilde yansır?

MA: Tayyip Erdoğan bu hareketiyle Saadet Partisi'ne kayan radikal seçmeni kendi yanına çekmeyi düşünmüş olabilir. Davos tepkisi sokaktaki adamı memnun etti kuşkusuz. Bu açıdan karlı çıkabilir Erdoğan.