Erdoğan: Gezi'de sohbet ederiz
Başbakan Erdoğan, dün akşam Üsküdar'da bir parkta olduğunu anımsatırken, "Vatandaşlarla oturduk 1 buçuk saat sohbet ettik, çay içtik. Yakında da inşallah Gezi Parkı'nda o sohbeti yaparız. Gençliğiz orada geçti" diye konuştu.
cumhuriyet.com.trBaşbakan Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen AKP İstanbul İl Başkanlığının iftarında bir konuşma yaptı. Deri renginin, dilin, kültürün, etnik kökenin, inançların önemli olmadığını vurgulayan Erdoğan, "İnsan önce insandır" ifadesini kullandı.
Çoğunluk olmanın, azınlığı yok saymak anlamına asla gelmeyeceğini, kimseye de bu hakkı vermeyeceğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Demokrasi, esasen, insanları, başkalarının özgürlük alanlarına müdahale etmeyecek şekilde, bir arada, birbirine saygılı ve hoşgörülü şekilde tutabilmek için vardır. Çoğunluk, çok olma avantajını kullanarak, azınlığa dayatmalarda bulunamaz. Ancak azınlık da elindeki güçlere güvenerek, çoğunluğa istikamet çizme, çoğunluğa dayatmalarda bulunma hakkına asla sahip olamaz. Demokrasilerde, sandıktan çıkan çoğunluğun, elbette ki sandıktan çıkan azınlığa her istediğini yapma ve yaptırma hakkı yoktur. Aynı şekilde, azınlığın da elindeki sermaye gücünü, medya gücünü, propaganda gücünü, uluslararası güçleri arkasına alarak, çoğunluğa dayatmalarda bulunma hakkı yoktur."
"Ölümle tehdit ettikleri o mezhebin mensupları çıktı"
Ankara'da Mamak ilçesinin bazı evlerinin kapılarına çirkin bazı tehditlerin yazıldığını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bir mezhebin mensubu vatandaşlarımıza yönelik gerçekten tahrikkar, gerçekten çok kirli bir oyun oynanmak isteniyor. Polisimiz çok hassas bir şekilde meseleyi takip ediyor ve sorumluları yakalıyor. Bu yazıyı yazanların kanlı bir terör örgütünün mensupları oldukları, daha da ilginci ölümle tehdit ettikleri o mezhebin mensupları oldukları ortaya çıkıyor. Şu anda Türkiye'nin her tarafında işte bu oyun oynanmak isteniyor, vatandaşlarımıza bu tuzaklar kurulmak isteniyor. Nitekim Taksim Gezi alanında da bunlar olmadı mı? Terör örgütünün mensupları bu işin arkasından çıkmadı mı? İşte dün bir düğün diye bir adım attılar ve düğünün arkasından baktık ki kara maskeliler yine meydanda ve sokak aralarında cirit atıyor. Şimdi buna vesile olmak, buna aracı olmak bunun zemini hazırlamak şu güzelim ülkemizde yanlış değil mi? Kim bunlara zemin hazırlıyor, buna ne gerek var. Kardeşçe yaşamak varken bu niye? Hepsi illegal örgüt ve bunların uzantıları. Eğer dürüstsen o paçavra yüzünde niye duruyor, çıkart. Açıkça çık ortaya rahat ol, Elinde Molotoflarla falan dolanmana gerek yok. Madem bir vatandaşsan düşünceni söyleyeceksin, onu gel söyle.
"Gezi Parkı'nda sohbet yaparız"
Ben de dün akşam Üsküdar'da bir parktaydım. Vatandaşlarla oturduk 1 buçuk saat sohbet ettik, çay içtik. Yakında da inşallah Gezi Parkı'nda o sohbeti yaparız. Gençliğiz orada geçti. Oranın adresini bilmeyenler bizden adres sorabilir. Gençliğimizin en güzel günlerini biz orada geçirdik. Belediye başkanı olduğum her ay 3-4 tane nikah kıydım o parkın içinde. Bunları bilmezler ha. Kardeşlerim 76 milyon olarak bu tuzaklara karşı çok dikkatli olacağız. Bu tuzaklara düşmeyelim."
"Bizim aramıza fitne sokup buradan çıkar elde etmeye çalışanlara bu imkanı tanımayalım" ifadesini kullanan Erdoğan, "İşte bakın Hatay'da hala kaşıyorlar. Durmuyorlar. İşte evvelsi gün Hatay'da maalesef aynı şeyleri yaptılar ama biz bunlara fırsat veremeyiz. Kusura bakmasınlar bu yanlışları yapanlara gereken cevabı vermek zorundayız. Türkiye'de her kesimin şüphesiz ki sorunları var. Bu sorunların tamamının farkındayız. Çözmek için de elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz" diye konuştu.
Başkanlık sistemi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhalefetin başkanlık sisteminden vazgeçilmesi yönündeki söylemlerini de eleştirerek, şöyle devam etti:
"Tutturmuşlar 'başkanlık sisteminden vazgeçin.' Ne olacak vazgeçersek? Bu bizim olmazsa olmazımız değil. Biz teklif getirme hakkına sahip değil miyiz? Sen nasıl 'kırmızı çizgilerim var' diyorsan, ben kırmızı çizgi koymuyorum ortaya. Biz bir teklif getiriyoruz. 'Başkanlık sistemi de burada tartışılsın, müzakere edilsin' diyoruz. Bunu olmazsa olmaz bir şart olarak koymuyoruz ama bunlar bu tür siyasette çeşitli başlıkları, teklifleri dahi tartışmaktan korkuyorlar ve tartışamıyorlar. Öbür taraftan bakıyorsunuz, eyalet sistemi diyen de var, eyalette parlamento teklifini yapanlar var, bölgesel parlamentoralardan bahsedenler var. Bunları gündeme getiren var mı? Başkanlık sistemi gibi dünyada meşruiyeti olan ve 100'ü aşkın ülkede uygulaması olan böyle bir sistemi teklif edince beyler rahatsız oluyor. Sıkıntı burada. Kimin dediği, kim bunu söylüyor? Bunu, Tayyip Erdoğan söylüyor. Tayyip Erdoğan söylüyorsa yanlıştır. Bunu kendilerinden biri söylerse doğrudur. Kusura bakma, millet ne derse doğrudur. Biz şu anda yüzde 50'nin bize verdiği istikamet var, bu istikamette yürüyoruz ve şunu söylüyoruz. Türkiye'de kimin ne meselesi ve sorunu varsa, bunu meşruiyet dairesi içinde çözmenin mücadelesi içinde olmalıyız. Tahriklere kapılmadan, provokasyonlara boyun eğmeden, içerden ve dışardan yapılan saldırılarda oyuncak olmadan, araç olmadan, kendi meselemizi çözme gayretinde olmalıyız."