Erdoğan: Demirtaş'ı arıyorum, telefona çıkmıyor (05.06.2015)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATV'deki "Cumhurbaşkanı Gündem Özel" programında konuştu.
cumhuriyet.com.tr<video:292719>
HDP'nin Diyarbakır'daki mitinginde gerçekleşen patlamalarla ilgili konuşan Erdoğan, "Herkesin tahriklere gelmeden demokratik hakkını en ideal şekilde pazar günü kullanmaya hazırlamalı, siyasi partiler tabanlarına suküneti telhin etmelidir" dedi.
Başsağlığı dilemek için HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a ulaşmaya çalıştığını söyleyen Erdoğan, "Yaklaşık 1 saattir HDP Eş Başkanını arkadaşlarıma arttırıyorum. Henüz telefonuna ulaşamadığımız için geçmiş olsun dileklerimizi iletemedik bunu da buradan belirtmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şu şekilde:
-Gerek İçişleri Bakanım gerek Diyarbakır Valimizle yaptığımız görüşmelerde 2 ölü ve 100'e yakın yaralı olduğu ifade edildi. Rabbim ölenlere rahmet yaralılara da şifalar versin. Mitingin esnasında 2 ayrı nokta patlama oluyor. Bir trafonun olduğu bölge bir simitçinin olduğu söyleniyor oradaki patlamanın tüpten kaynaklandığı söyleniyor. İkinci si ise 40-50 metre uzakta çöp kutusunda bir patlamanın oluduğu söyleniyor.Orada bir simitçinin olduğu söyleniyor.
-Siirt'te bir muhtarımız öldü, Şırnak'ta 2 kişinin öldürülmesi hadisesi. Bütün bu olayları düşündüğümüz zaman sürecin böyle olumsuz yanları oldu. Bugün ki olay ise seçime gölge düşürdü. Ama seçimi öyle yada böyle yapacağız. Tabii burada herkes tahriklere gelmeden demokratik hakkını en ideal şekilde Pazar günü kullanmaya hazırlanmalıdır.
-Seçimi yapacağız. En iyi şekilde gerçekleştirme gayretindeyiz. Herkesin tahriklere gelmeden demokratik hakkını en ideal şekilde pazar günü kullanmaya hazırlamalı, siyasi partiler tabanlarına suküneti telhin etmelidir. Pazar günkü demokratik sınavı çok büyük bir katılımla, bu olanların aksine, gerçekleştirmek suretiyle. İrademizi sandıkta en güzel şekilde kullandık demektir. Ölenlere Allahtan rahmet, yaralılara şifalar diliyorum.
-Yaklaşık 1 saattir HDP Eş Başkanını arkadaşlarıma arttırıyorum. Henüz telefonuna ulaşamadığımız için geçmiş olsun dileklerimizi iletemedik bunu da buradan belirtmek istiyorum.
-Bu Pazar gününü gölgelemek başka bir şey değil. Çözüm sürecine gölge düşürmek isteyen bazı gruplar var. Tabi hükümetimiz çözüm sürecine sahip çıkacağımızı hep söyledik söylüyoruz. Bu olan olay nedir ne değildir? Saldırı mıdır? Çok daha farklı bir eylem midir? Özellikle Ankara'dan gelecek özel ekibimizden gelecek haber çok önemli.
-'Süpriz' ifademi herkes farklı bir yere doğru çekti. Bu seçimlerden yeni Türkiye, yeni anayasa ve başkanlık sistemini ima ettim.
-2002 Kasım’a kadar parlamentoda iki partiydik. MHP barajı aşmadı. Onlar da sokaklara dökülmedi. Bir sonraki seçimde parlamentoya girdiler.Demokraside bunları hazmetmek gerekiyor. HDP barajı aşarsa ne olur aşmazsa ne olur?
Parlamentoda dört parti vardı yine dört parti olur. Sayıları daha az ya da daha fazla olur. Barajın altında kaldığı zaman hiçbir şey olmaz. Üç parti ile temsil edinilir. Olması gereken ise milli iradeye saygıdır. Milli irade 3 partiyi barajı aştırmıştır.
Biz bunların müzakeresini çok yaptık. Baraj ile ilgili benim üç tane teklifim oldu. Daraltılmış sistem yapalım. Barajı yüzde 5 yapalım dedim. Ana muhalefet de dahil kimse kabul etmedi. Yüzde on barajını getiren biz değiliz. Yüzde on barajının da kazandırdığı çok şey var. İstikrar ve güven.
-Çözüm süreci HDP ile başlamadı. HDP olmadan demokratik açılımla çözüm sürecini başlattık. Milletçe beraberce yürüttüğümüz, sermaye çevresi, medya, aydını, akademisyeni bu işin içerisinde olması lazım. Hep birlikte bunu götürmemiz lazım. Milletçe bunu ne kadar sahiplenirsek neticesi de o kadar seri olacaktır.
Türkiye’de çözüm süreci meselesi sadece belli bir ırkın sorunu olarak mı ele alınacak? İşte sıkıntı burada. Ben diyorum ki hayır. Olayı genelleyeceğiz. Ülkemizde 79 milyon vatandaş var. Tek millette 78 milyonu görebiliyorsak, tek bayrakta bayrağımızı görebiliyorsak, tek vatanımızı yakalıyorsak ve devlet içinde devlet aramadan bu işi götürüyorsak mesele biter. Onun için de bize siyasal ırkçılık yakışmıyor. Bunları kenara koymak lazım.