Erdoğan Bu Makaleyi Anımsar mı?
Parlamento Kulisi
cumhuriyet.com.trErdoğan Bu Makaleyi Anımsar mı?
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Belediye Başkanlığı görevini yürütürken Yeni Türkiye dergisine yazdığı bir makaleye ulaşmış... Makalenin başlığı “Kapalı Toplum-Açık Toplum Ekseninde Siyasal Yozlaşma”. İçeriği ise hayli ilginç... 1997’de yayımlanan makalenin bazı cümlelerini, 18 yıl sonra bugün okuyunca bakalım neler hissedeceksiniz:
- Ülkemizde siyasi gücün kişisel çıkar edinmek maksadıyla kullanılmasının tarihi hiç de yeni değildir. Ne Osmanlı devrinde ne de Cumhuriyet devrinde “siyasetten çıkar elde edilmesi”söylentileri, söylentiden öte vakaları hiç eksik olmamıştır.
- Bu durum halk kültürümüze öylesine nüfuz etmiştir ki, halkımız engin sağduyusuyla siyasetin yozlaşmasını çok iyi tarif eden özdeyişler üretmiştir. Mesela “Bal tutan parmağını yalar” özdeyişi başka hiç söze yer bırakmadan, siyasetin yozlaşmasının yanı sıra siyasi gücü elde edenlerin, bu konumlarına paralel bir kişisel çıkarı edinmekten geri durmayacaklarını, hatta mevki-makam sahiplerinin kendi keselerini doldurmak, yakınlarına kaynak aktarmak gibi davranışlarının adeta bir doğa yasası gibi tekrar ettiğini ortaya koymaktadır.
- Açık toplumlar siyasal yozlaşma sorunu yaşamazken, kapalı toplumlar siyasal yozlaşmanın her türlü sonuçlarıyla uğraşıp durmaktadırlar.
- Türkiye’de devlet katında karakteristik bir nitelik arz eden otoriterlik ve hiyerarşik bakış bir an önce terk edilmeli; Türkiye, haklar ve özgürlükler ekseninde özgür bireyin ve eleştirel aklın gelişeceği bir vasatı kendi selameti bakımından inşa etmelidir.
- Kamusal görevleri üstlenen bütün kuruluşların çalışmalarında açık olmak, yönetimde yozlaşmayı engellemek, halkın bilgi alma hakkına saygı göstermek, finansmanı kamusal kaynaklardan sağlandığı için yapılan harcamaların uygunluğunun denetlenmesi gibi hususlar, yönetim bakımından önemli hususlardır.
TBMM Tapeleri ‘Cebe’ Soktu
Meclis’in iki yıldır devam eden “Çevre Dostu TBMM” projesi kapsamında kullanılmayan kâğıt ve müsveddelerin yeniden kullanılması amacıyla basılan bloknotlar bu yıl büyük ses getirdi. Bloknotların bir kısmının yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla ilgili belgelerden oluştuğu ortaya çıkınca, iktidar ve muhalefet kulisine bırakılan bloknotlar apar topar toplatılırken, sabah saatlerinde“belgelerin gizliliğinin olmadığı” açıklaması yapan TBMM Başkanlığı da jet hızıyla soruşturma başlattı.
Bloknotların kulislerden toplatıldığı sırada TBMM Genel Kurul’unda konuşma yapan CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, bir elinde 40-50 sayfadan oluşan bloknotu, bir elinde de tam 1178 sayfadan oluşan Soruşturma Komisyonu raporunu göstererek “Biz ‘bunu halka nasıl mal edelim, nasıl anlatalım’ diye düşünürken, eksik olmasın, Meclis Başkanlığımız önemli bir çalışma yaptı ve herkese okunabilir bloknotlar gönderdi. Bu gördüğünüz bloknotlar 40-50 sayfa. 1178 sayfalık Soruşturma Komisyonu Raporu’nu okuyamayan yurttaşlarımız ve arkadaşlarımızın bilgisine sunuyorum” diyerek bloknotta yer alan Rıza Sarraf’a ait telefon görüşmelerinin tapelerini kürsüden okudu.
Bizzat TBMM Basımevi tarafından hazırlanan bloknotlarda yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla ilgili köşe bucak saklanan, yayın yasağı konulan ve milletvekillerine bile verilmeyen belgelerin bulunması konusunda Gök, şöyle bir tespit de yaptı:
“Okunması kolay, cebe koyması kolay. Yani, bir yandan 1178 sayfalık Soruşturması Komisyonu Raporu; bunun taşınması da zor, okunması da zor ama Meclis Başkanlığımız öyle güzel bir hizmet yapmış ki 40-50 sayfalık bloknotları aldığınız zaman, cebinize koyduğunuz zaman otobüste, metroda, evinizde, hatta Meclis çalışmalarını izlerken açıp okumanız mümkün.”
Şiddetin Nedenlerini Erkek Milletvekilleri Ararsa...
TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerini Araştırma Komisyonu, geçen hafta deyim yerindeyse“Türkiye’nin gündemine oturdu”. Kadına yönelik şiddet, şiddetin nedenleri, çözüm önerileriyle değil, AKP İstanbul Milletvekili İsmet Uçma’nın “LGBT’lilere yönelik ayrımcı, ötekileştirici” sözleriyle,“şiddetin çözümü için mahalle namusu” kavramını getirmesiyle... Biz de kadına yönelik şiddetin bu kadar yoğun olduğu Türkiye’de, bu soruna bir nebze çare bulmak amacıyla kurulan komisyonun“kadın-erkek milletvekili haritasını” çıkardık. Bilin bakalım, hangi partinin komisyonda görevlendirdiği milletvekillerinin neredeyse yarıya yakını erkek? Biz yanıt verelim: AKP.
Komisyondaki 10 AKP’li milletvekilinin 4’ü erkek. Geçen hafta gündemden düşmeyen İsmet Uçma’nın yanı sıra Mehmet Kerim Yıldız, Vural Kavuncu, Murat Göktürk de AKP’li diğer milletvekilleri. Bunun yanı sıra komisyonda yalnızca iki üyesi bulunan MHP’nin de üyelerinden biri erkek. Oranlamaya bakılırsa, MHP de “yarı yarıya hakkını” kullanmış!” Görünen o ki komisyona bir tek CHP, salt kadın milletvekillerini görevlendirmiş. HDP’nin ise komisyonda zaten bir milletvekili bulunuyor. HDP de bu anlamda “tercihini kadın milletvekilinden yana kullanmış”. Üstelik bugüne kadar yapılan komisyon toplantılarından edinilen bilgiye göre en çok “erkek milletvekilleri” söz alıyor. Belki de hal böyle olunca komisyon “şiddetin nedenlerini anlama ve çözümüne yönelik önerilerden çok, milletvekillerinin sözleriyle gündeme geliyor.”