Erdoğan: BAAS mı, CHP mi?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Erzurum'da partisinin il kongresinde yaptığı konuşmada Suriye'ye ve CHP'ye yüklendi.

cumhuriyet.com.tr

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Yeni Erzurum Stadyumu'nda düzenlenen il kongresine katıldı. Buradaki konuşmasında gündemdeki konuları ele alan Erdoğan, Suriye konusundaki açıklamalarını gerekçe göstererek CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi.

 ''Türkiye içindeki BAAS sempatizanlarına ve Türkiye içindeki Esed sevdalılarına açık açık seslenmek'' istediğini söyleyen Erdoğan, şunları söyledi:

- Türkiye'de de biliyorsunuz BAAS'cılar var. Yakın zamanda CHP Genel Başkanı'na bir tavsiyede bulundum. CHP Genel Başkanı'na, Suriye konusunda 'eteğinizdeki taşları dökün' dedim. Suriye konusunda 'ağzınızdaki baklayı çıkarın' dedim. Pazar günü biz, kendisini Başbakanlık'ta ağırladık ve düşürülen uçağımızla ilgili kendisini bilgilendirdik ve 'sorunuz varsa sorun' dedik. Generallerim kendilerini bilgilendirdi, görüntülü kendilerine brifing verdik. Dışişleri Bakanım aynı şekilde diplomatik bütün çalışmaları anlattı. Ben, aynı şekilde, 'soracağınız ne varsa sorun, tavsiyeleriniz varsa, buyurun tavsiyelerinizi de söyleyin' dedik. İnanır mısınız, 'pilotlarımız ne oldu, ondan bir haber var mı?' Bunun dışında ciddi bir soru yok. Toplantıdan çıktı, birbiriyle çelişen ifadelerle Suriye'deki dikta rejiminden ziyade kendi hükümetinin maalesef eleştirisini yaptı. Böyle bir şey olur mu? Sen, Suriye'nin BAAS partisi misin, Türkiye'nin Cumhuriyet Halk Partisi misin, nesin? Yani her talebe 'evet' diyen bir iktidar partisiyiz. Terörle mücadelede randevu talep ettiler, 'buyurun, gelin' dedik. Diğer siyasi partilerden randevu bile vermediler. Biz bu kadar hassasiyet gösteriyoruz, 'acaba iktidar, muhalefet ne yapabilir' bunun için çaba gösteriyoruz, ama bunlarda incelik, nezaket söz konusu değil. Bu ülkenin milli değerleri diye bir şey söz konusu değil. Salı günü çıktı, grup toplantısında aynı şekilde, hükümete nasıl bir fatura keseriz, askerimize nasıl bir fatura keseriz. Faturayı uçağımıza nasıl keseriz bunun gayreti içerisindeler. Önceki gün bir televizyon programına çıktı, aynı şekilde sorumsuzca, pervasızca, çelişkili ifadelerle yine hükümeti, yine dış politikamızı eleştirdi. Açık açık söylüyorum, Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Halk Partisi'nin bugüne kadar başına gelmiş en büyük talihsizliktir. Hala siyasetçi olamadı.

''Biz CHP Genel Başkanı'ndan dış politika dersi alacak değiliz''

Başbakan Erdoğan, ana muhalefet partisinin genel başkanının "en azından milli bir meselede" kendi ülkesinin yanında olması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

- Suriye'ye üzeri kapalı bir eleştiri yöneltip, ardından 'ancak' diyerek Türkiye'yi, hükümeti, dış politikayı kıyasıya, acımasızca eleştirmek milli bir meselede sergilenecek milli bir duruş değildir. Sorumlu bir genel başkan, kendi ülkesine şamar oğlanı benzetmesini yapmaz, yapamaz. Kusura bakmasın, biz CHP Genel Başkanı'ndan dış politika dersi alacak değiliz. Eğer şamar oğlanı arıyorsa aynaya baksın. Haritada Şam'ın yerini bile gösteremeyecek biri, bize dış politika dersi veremez. CHP Genel Başkanı'nın Suriye meselesi, Mavi Marmara meselesi karşısındaki tavrı, çok açık net bir şeklide, en hafif tarifiyle pişkinliktir, pısırık dış politika vizyonudur. Demiyor muydu bu, 'biz olsak Mavi Marmara'ya izin vermezdik' diyen bu değil mi? 9 şehidimizin olduğu yerde sesi çıkmadığı gibi, İsrail'in yanında yer alan bu değil miydi? İsrail ile bizim şu anda ilişkilerimizi koparmayı eleştiren bu değil miydi? Bütün bunların hepsi birer siyasi tavırdır, onun tavrı o; İsrail'in yanında yer almak, bizim tavrımız da bu; İsrail'in karşısında yer almak.
CHP Genel Başkanı düşürülen uçağımız karşısında Suriye rejimine yaranmaya, Esed rejiminin hoşuna gidecek ifadeler kullanamaya çalışıyor, yani BAAS rejimiyle CHP'yi yan yana koyuyor. Büyük devletlerin çekemeyenleri olur. Eğer sizin büyüme iddianız yoksa, eğer sizin güçlü olma, güçlenme iddianız yoksa, eğer sizin bölgenizde, dünyada aktif olma, söz söyleme iddianız yoksa herkese ve her şeye göz yumar, ama olduğunuz yerde de sayarsınız. CHP'nin dış politika vizyonu her zaman bu oldu, hiçbir zaman büyüme iddiasında olmadı, hiçbir zaman aktif dış politikadan yana olmadı. Bölgedeki zulümlere, bölgedeki haksızlığa, hukuksuzluğa göz yumdular, hatta kimi zaman destek verdiler. Kusura bakmasınlar bugün artık böyle bir Türkiye yok. Bizim, büyük hedeflerimiz var, bizim, büyük ideallerimiz var. Biz inşallah Türkiye'yi, Cumhuriyetimizin 100. yılında, 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri yapmanın gayreti içindeyiz.