Erdal İnönü'den sonra en sıcak yakınlaşma

Erdal İnönü’nün genel başkanı olduğu SHP döneminden bu yana CHP ile Kürt siyasal hareketi arasında belki de en sıcak yakınlaşma dün yaşandı.

Erdem Gül

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile bir araya gelerek, ülkeyi sarsan katliam ve şiddet sürecinden nasıl çıkılabileceğini konuştu.

Dünkü görüşme, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Ankara katliamından sonra Demirtaş’la görüşmeme kararına, “6 milyon oy alan bir partiyi dışlayamazsınız” diye karşı çıkıp randevu istemesiyle gerçekleşti. Görüşme mekânı olarak Kılıçdaroğlu’nun “Kürt sorununu biz çözeriz. Çözüm yeri de Meclis’tir” yaklaşımına uygun olarak TBMM çatısı seçildi.

CHP’nin önemi

Görüşmenin başında Kılıçdaroğlu, canlı bombaların HDP kitlesini seçmesi ve kayıpların daha çok HDP’li olması nedeniyle taziye ve başsağlığı dileklerini iletti. Katliamın barışı ve barış isteyenleri hedef alması nedeniyle HDP eş genel başkanları da Kılıçdaroğlu’na aynı duygularını ifade etti.

Karşılıklı başsağlığının ardından CHP ile Kürt siyasal hareaketi arasında 1990’lı yıllardan bu yana en sıcak yakınlaşmanın yaşandığı diyaloglar gerçekleşti. HDP Eş Genel Başkanları, özellikle son dönemde CHP’nin, “İktidarın kamplaştırıcı, kutuplaştırıcı ve dışlayıcı tavrına karşı kamplaştırmayan, kutuplaştırmayan, dışlamayan, barışçı tavrının” altını çizerek Kılıçdaroğlu’na teşekkürlerini iletti. Demirtaş’ın, “Kürt sorununun çözümü ve barış için CHP’nin rolü çok önemli. Bu şiddet ortamında daha da önemli hale geldi” tespitleriyle düşünüldüğünde, dünkü görüşmenin Kürt siyaseti ile CHP arasında yıllar sonra oluşan sıcaklık açısından daha anlamlı bulunuyor.

Görüşmede iki partinin bundan sonraki sürece ilişkin birlikte hareket etmesi, işbirliği yapması gibi somut öneriler gündeme gelmedi. Ancak “Ülkenin katliamlar ve şiddet sarmalına sürüklendiği” konusunda parti liderleri arasında görüş birliği oluştu. Bu katliam ve şiddet ortamında siyasetin etkisizleştirilmek istendiğine de vurgu yapılırken, “Siyasetin bu sürece teslim olmaması, tersine ülkeyi bu süreçten çıkarmak için daha da güçlendirilmesi gerektiği” üzerinde duruldu. “Halktaki umutsuzluk ve korkuya” da vurgu yapıldı.

Suikast sessizliği

Kılıçdaroğlu, Demirtaş’a yönelik suikast ihbar ve girişimlerini de gündeme getirerek bilgi aldı. Demirtaş, kendisine ve parti yöneticilerine yönelik suikast ihbar ve girişimlerini hükümete ve güvenlik birimlerine kurumsal başvuru yaparak ilettiklerini ancak kendilerine şu ana kadar telefonla bile yanıt verilmediğini aktardı.

AKP’nin bu tavrı, katliamlardaki güvenlik ve istihbarat zafiyetiyle birlikte değerlendirildi. Görüşmede Demirtaş, bugüne kadar seslendirmediği önemli bir kaygıyı da ifade etti. Demirtaş, “Biz esas 1 Kasım sonrası için de çok endişeliyiz. Eğer 1 Kasım sonrası da derli toplu, ülkenin sorunlarını çözme iddiasında güçlü bir hükümet kurulmayıp, çatışma yerine yeniden barışçı bir sürece geçilmezse endişemiz var” sözleriyle bu kaygısını dile getirdi.

CHP liderinin izlenimi

Kılıçdaroğlu, bir süredir Suruç katliamı sonrasında PKK’nin de saldırılara başlaması nedeniyle “PKK bu saldırılarıyla AKP’’nin çatışma politikalarına hizmet ediyor” söylemini seslendiriyor. Görüşme sonrası Kılıçdaroğlu yakın çevresine, “Demirtaş ve arkadaşlarının da çatışmasızlık istedikleri, bu nedenle PKK’nin eylemlerinden rahatsızlık duydukları izlenimi edindim” dediği öğrenildi. Görüşme, başladığı gibi sıcak bir havada ve siyasetin ülke sorunlarını çözecek şekilde etkili hale getirilmesine ilişkin karşılıklı görüşbirliğiyle sona erdi.