Er Uğur Kantar’ın işkence sonucu ölümüne 9 yıl sonra dava açıldı

KKTC’de askerlik görevini yaptığı sırada “disko” diye nitelendirilen disiplin koğuşunda gördüğü işkence sonucu yaşamını yitiren er Uğur Kantar’ın ölümüne ilişkin savcılık, iki sanık hakkında, “işkence sonucu ölüme neden olma” suçundan dava açtı.

Alican Uludağ

KKTC’de askerlik görevini yaptığı sırada “disko” diye nitelendirilen disiplin koğuşunda gördüğü ağır işkenceler sonucu hayatını kaybeden er Uğur Kantar’ın ölümüne ilişkin savcılık, iki sanık hakkında “işkence sonucu ölüme neden olma” suçundan dava açtı. Bu iddianame, “Neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence” suçundan süren ana dava dosyası ile birleştirdi. Bu arada savcılığın talebi üzerine tutuksuz sanıklardan Fırat Keser, İstanbul’da yakalanarak tutuklandı. Diğer sanık hakkında yakalama kararı bulunan sanık Ayhan Arslan ise halen firari...

KKTC’de vatani görevini yapan Uğur Kantar, 2011’de aldığı disiplin cezası nedeniyle, disko diye tabir edilen disiplin koğuşuna konuldu. Kantar, burada kaldığı 16-25 Temmuz günleri arasında “tekme, tokat, yumruk, sandalyeye kelepçeli olarak güneşin altında bırakma” şeklinde işkence gördü. Bunun sonucunda fenalaşan Kantar, sevk edildiği Ankara GATA’da 12 Ekim 2011’de hayatını kaybetti. 

Girne Askeri Mahkemesi, sanıklar Ayhan Arslan ve Fırat Keser’i, “Neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence” suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Cezalar, iyi halden müebbete çevrildi. Ancak Yargıtay, sanığın dava sürerken öldüğüne dikkat çekerek, yargılamanın “işkence sonucu ölüme neden olma” suçundan yapılması gerektiğine hükmederek, kararı bozdu. Bu arada dava dosyası, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından askeri mahkemelerin kapatılması üzerine Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne devredildi. 

Yargıtay’ın bozma gerekçesini dikkate alan Askeri Suçlar Soruşturma Bürosu Savcılığı, sanklar hakkında “işkence sonucu ölüme sebebiyet verme” suçundan soruşturma açtı. Savcı, bu kapsamda Ayhan Arslan ve Fırat Keser hakkında suçundan yakalama kararı çıkarılmasını istedi. Mart ayı içerisinde sulh ceza hakimliği, iki sanık hakkında tutuklanmalarına yönelik yakalama kararı çıkardı. İstanbul’da yakalanan ve SEGBİS aracılığıyla 3 Mart’ta Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliği’ne çıkarılan Fırat Keser, suçlamaları kabul etmeyerek, kimseye işkence yapmadığını öne sürdü. Mahkeme, sanığın işkence sonucu ölüme neden olma suçundan tutuklanmasına karar verdi. Keser, Silivri Cezaevi’ne konuldu. 

9 YIL SONRA YENİ DAVA 

Cumhuriyet savcısı Özcan Ersayin, 6 Nisan’da sanıklar Ayhan Arslan ve Fırat Keser hakkında “İşkence sonucu ölüme neden olma” ve “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle iddianame düzenledi. İddianame, mahkeme tarafından kabul edildi. 

Suç tarihleri itibariyle şüpheliler Piyade er Ayhan Arslan ve Piyade Çavuş Fırat Keser’in Kıbrıs 28. Mekanize Piyade Tümeni Disiplin Ceza ve Tutukevi Müdürlüğü’nde gardiyan olarak görevli oldukları anlatılan iddianamede, şüphelilerin cezaevinde 16 Temmuz 2011-25 Temmuz 2011 tarihleri arasında hükümlü olarak bulunan maktüle birçok kez fiziksel şiddet uyguladıkları, su ve tuvalet ihtiyacı taleplerini gereği gibi karşılamasına izin vermedikleri anlatıldı. 

50 DERECE SICAKLIK ALTINDA İŞKENCE

Özellikle Kantar’a 25 Temmuz 2011 tarihinde 11:00-13:00 saatleri arasında bilincini kaybedecek şekilde uzun süre fiziksel şiddet uygulandığı aktarılan iddianamede, Kantar’ın bilincini kaybettikten sonra da süratle gerekli tıbbi müdahalenin yapılmasını sağlamak yerine güneş altında (50 derece sıcaklık altında) sandalye üzerinde kelepçeli olarak baygın bir şekilde bekletildiği, bu esnada da şiddet uygulamaya devam edildiği anlatıldı. İddianamede, sanıkların müteakiben maktülü teslim almaya gelen personele maktülün numara yaptığını beyan ederek ve yanlış bilgi vererek tıbbi müdahalenin süratle yapılmasına engel olmaya çalışıldığına dikkat çekildi. 

İddianamede, sanıkların bu şekilde insan onuruyla bağdaşmayan, maktülün bedensel ve ruhsal yönden acı çekmesine, sonucunda ise ölümüne neden olmak suretiyle işkence sonucu ölüme neden olma suçunu işledikleri vurgulandı.  

İddianamede, sanıkların Uğur Kantar’ın başını demir raflara vurarak kendisini askerliğe elverişsiz hale getirme suçunu işlediği yönünde sahte rapor hazırladıkları ifade edildi.