“Enflasyonla topyekün mücadele" mutfağa uğramadı
Hükümetin ‘enflasyonla mücadele programı’ işe yaramadı. Gıda fiyatları son bir yılda yüzde 49.3 yükseliş gösterdi. Zamlar en çok dar gelirliyi vuruyor.
Mustafa Çakır
Hükümetin “enflasyonla topyekûn mücadele” programına karşın gıda fiyatlarındaki artış durdurulamıyor. Birleşik Kamu-İş’in araştırmasına göre eylül ayında yüzde 12.56 oranında artarak r
ekor kıran gıda fiyatlarında ekim ayında da artış devam etti.
Ekimde yüzde 0.9 artış kaydedilen gıda fiyatlarında bu yılın ilk 10 aylık döneminde yüzde 42.66, son bir yılda ise yüzde 49.31 oranında artış oldu. Bu dönemde ekmek, un, bulgur, makarna vb. fiyatlarında yüzde 29.1, et-balık fiyatlarında yüzde 21.81, süt ve süt ürünleri ile yumurta fiyatlarında yüzde 41.02 oranında artış kaydedildi. Son bir yılda katı ve sıvı yağ fiyatları yüzde 19.48 oranında arttı. Meyve fiyatları yüzde 36.47 oranında, sebze fiyatları ise yüzde 207.55 oranında artış gösterdi. Bakliyat fiyatları yüzde 6.74, gıda fiyatları ise yüzde 49.31 oranında arttı.
Dayanılmaz hale geldi
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Ar-Ge Merkezi’nin “Halkın Enflasyonu” araştırmasında, “Enflasyonla topyekün mücadele sloganıyla yapılan tüm fiyat indirimi reklam ve propagandalarına karşın, gıda fiyatlarındaki artışın ekim ayında da devam ettiği” belirtildi. Dar ve sabit gelirliler üzerindeki gıda enflasyonu baskısının krizle birlikte giderek daha dayanılmaz bir noktaya ulaştığına işaret edilen araştırmaya göre, gıda fiyatlarında eylüldeki yüzde 12.56 oranındaki yüksek artıştan sonra ekim ayında da yüzde 1’e yakın artış kaydedildi. Gıdada yıllık enflasyon yüzde 19.31’e kadar yükseldi. Kriz vatandaşların gıda karşısındaki satın alma gücünü son bir yılda yarıya yakın azalttı.
Tüketim harcamaları araştırmaları, en yoksul yüzde 10’luk kesimin harcadığı her 100 liranın 31 lirasını gıda için yaptığını, en zengin yüzde 10’luk kesimin 100 liralık harcaması içerisinde gıdanın aldığı payın ise 13 lirada kaldığını gösterdi. “Dolayısıyla gıda fiyatlarında yaşanan artış ve azalışlar yoksulların bütçesini zenginlere göre çok daha derinden etkiliyor” denilen araştırmaya göre, aileler gıda için harcadıkları her 100 liranın 17.9 lirasını pirinç, ekmek, bulgur, buğday unu, makarna ve şehriye gibi ürünlere harcıyor.
Diğer ülkelere göre miktar olarak çok az tüketilmesine karşın dünyanın belki de en yüksek fiyatlarının geçerli olması nedeniyle et ve balık için yapılan harcamalar ise gıda harcamalarının yüzde 22.4’ünü oluşturuyor. Süt, peynir, tereyağı ve diğer süt ürünleri ile yumurtanın gıda harcamaları içerisindeki payı ise yüzde 13.4’ü buluyor. Türkiye’de gıda için harcanan her 100 liranın 5.5 lirası tereyağı dışındaki yağlara,10.8 lirası meyveye, 15.1 lirası sebzeye, 6.1 lirası şeker, reçel, bal gibi gıda ürünlerine, 3.1 lirası çay ve kahveye, 3.6 lirası alkolsüz içeceklere, 2.2 lirası ise diğer gıda maddelerine ayrılıyor.
Araştırmada, “Bu arada TÜİK’in araştırmalarına göre yoksullar gıda harcamalarının büyük bölümünü ekmek, tahıl ve sebzeye ayırırken, zenginlerin gıda harcamalarının büyük bölümünü et, balık ve deniz ürünleri meydana getiriyor. Gıda fiyatlarında yaşanan yükselişten en büyük zararı, gelirinin büyük bölümünü gıdaya ayırmak zorunda olan yoksul kesimler görüyor” denildi.