"Enflasyon 2010 yılı nisanına kadar artar"

İstanbul Genç Girişimciler Derneği'nin (İSGİD) ev sahipliğinde, Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu'nun (TÜGİK) düzenlediği ''Genç İşadamları Soruyor'' toplantısında konuşan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Türkiye'nin enflasyon hedeflemesi rejimine geçildiği dönemden bu yana sürekli olarak kurun, sanayiciler, işadamları ve bankacıların gündeminden düşmediğini söyledi. Ancak kurun, doğrudan doğruya bir politika aracı olmadığını söyleyen Yılmaz, bunun dışında Merkez Bankası'nın politika aracının sadece kısa vadeli faizler olduğunu söyledi.
 

Her derdin devası kurdaki gelişmeler gibi algılanıyor

Kurdaki gelişmelerin, hiçbir kesim tarafından, hiç kimse tarafından göz ardı edilemeyeceğini, ancak bütün dertlerin devasının da kurdaki gelişmeler, ayarlamalarmış gibi bir algı olduğunu belirten Yılmaz, "Kur, son derece önemli bir ekonomik değişken ancak bunun yanında ülkenin ihtiyaç duyduğu başka makro ve mikro yapısal sorunlarımız da var. Bunu da göz ardı etmeyelim diyorum. Son dönemdeki kurlardaki gelişmeler, tamamen dış piyasalardaki dolar-avro çaprazındaki gelişmelerden kaynaklanıyor" dedi. Piyasadaki arz ve talep koşulları imkan verdiği ölçüde kurun seviyesini etkilemeden revzleri güçlendirmek için döviz aldıklarını söyleyen Yılmaz, "Geçmişte aldık, bugün de alıyoruz. Yarın da şartlar değişirse bugün aldığımız 30, 50'ye, 60'a 100'e çıkar; belki de hiç almayız. Bu tamamen o günkü konjonktürün ortaya koyduğu bir durum" açıklamasında bulundu.


2010'da enflasyon hedeflenenin yüzde 6.5 altında kalır

Enflasyon hedeflemesiyle ilgili de bilgi veren Yılmaz, 2009 yılı sonunda enflasyonun belirsizlik aralığının alt sınırına yakın gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini, 2010 yılının ilk yarısında baz etkisi nedeniyle yıllık enflasyonda dalgalanmalar gözlenebileceğini belirterek, "Mevcut göstergeler enflasyonun 2010 yılında yüzde 6.5 olarak belirlenen hedefinin altında kalacağını gösterdi. Merkez Bankası'nın da enflasyonun tespiti açısından kendi için bir çalışması var. Ancak ölçüm ve açıklama da sorumlu tek kurum TÜİK'dir. Bu yaptığımız ölçümleri dikkate aldığımızda yılı 5.5 - 5.6 gibi seviyelerde bitireceğimizi düşünüyoruz" dedi.

Baz etki nedeni ile enflasyonda 2010 yılı Nisan ayına kadar artışın söz konusu olacağını söyleyen Yılmaz, "Bu tamamen baz etkisidir. Para politikasının duruşunu etkileyecek bir durum değildir. Bunlara tepki vermemiz ve bunlar tekrar geri gelecektir. Dolayısıyla 2010'da yüzde 6.5 olarak belirlenen hedefin altında kalacağını düşünüyoruz'' diye konuştu.

"Döviz giriş sürecek"

Yılmaz, Türkiye'nin işini doğru yaptığı, ekonomiye güven artığı ve kambiyo kontrol rejimlerini kullandığı sürece döviz girişi olacağını, bunun da kur üzerinde bir etkisi olacağını açıkladı.

Merkez Bankası'nın geleneksel para politikası uyguladığını, ayrıca faizler ve borç alma faiz oranlarının 2010'da da gündemlerinde kalacağını belirten Yılmaz, ayrıca 2010 yılına ilişkin politikaların 10 Aralık 2009'da yapılacak toplantıda açıklanacağını belirterek, "IMF ile anlaşma olursa ne olacak, olmazsa ne olacak bütün bunları 10 Aralık 2009'da yapacağımız toplantıyla kamuoyu ile paylaşacağız" dedi.


"MB faizleri düşürüyor, dolar rezerv para olmayı sürdürecek"

Faiz gelirlerine de değinen Yılmaz, işsize iş aşsıza aş bulmak ve istihdamı artırarak, ekonomik büyümeyi sağlamak için yatırımların önemli olduğunu söyledi. Yatırım için önemli olanın düşük kredi ve faiz olduğunu hatırlatan Yılmaz, "İçinde bulunduğumuz ortamdan çıkmak üzere Merkez Bankası, faizleri düşürüyor. Burada bir yanlışlık söz konusu değil. Enflasyonda düştüğü için reel gelirlerde, nominal faizlerdeki düşüş kadar bir gerileme söz konusu değil" dedi. Rezerv paraya ilişkin bilgi de veren Yılmaz, "Dolar rezerv para olma durumunu bir müddet daha devam ettirecek. Ekonominiz çok büyük değilse, herkes tarafından paranız kabul edilmiyorsa, bunu isteseniz de rezerve para yapamazsınız" dedi.


"Bankalar bu yıl kazandıklarını rezervlerine koysun"

MB Başkanı Yılmaz, "Gösterge faizleri ile piyasa faizlerinde kopukluk yaşanacak mı? Türk finans sektörünü 2010'da ne bekliyor" şeklindeki bir soruya, "Biz, gerek likidite yönetimimizle, gerek alınacak tedbirlerle Merkez Bankası politika faizlerine, gösterge faizlerinin yaklaşmasının teminine çalışacağız. 2010'da faizlerde yatay bir seyir olacağı için bankalarımız, portföylerinde bulunan hazine kağıtlarının fiyatlarında, bu faiz indirimlerinde ilave bir artış yaşanmayacağı için burada bir kar yapmak söz konusu olmayacak. 2010'da bankalarımızın kredi piyasasına verdikleri borçlarla, kredilerle ve orada yakalayacakları rekabetle para kazanacaklar. Dolayısı ile bu yıl yaptıkları karları rezervlerine koymaları son derece akıllıcı bir mali sistem yönetimidir" yanıtını verdi.


"Önümüzdeki aylarda kapasite rakamları dalgalanacak"

Merkez Bankası Başkanı durmuş Yılmaz, hem iç hem de dış talep yetersizliği nedeni ile firmaların üretimlerini kısıtlamaya devam edeceklerini belirterek, kapasite kulanım oranlarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Durmuş Yılmaz, kapasite kullanım oranlarında hem aylık hem de yıllık bazda kıyaslama yaptıklarını belirtirken, MB olarak özellikle aldıkları kararların tutarlı ve gerçekçi olabilmesi için eğilimleri kontrol ettiklerini kaydetti. Özellikle mevsimsellikten arındırılmış rolün çok önemli olduğuna dikkat çeken Durmuş Yılmaz, geçen yılın Şeker ve Kurban Bayramları ile bu yılın aynı dönemine bakıldığında, önümüzdeki Ekim, Kasım ve Aralık aylarında kapasite kullanım rakamlarında bir dalgalanmanın olacağına dikkat çekti. Durmuş Yılmaz, özellikle bu dönemde doğru trendin yakalanabilmesi için Merkez Bankası'nın açıklamalarını yakından takip edilmesini tavsiye etti.