‘En saçma tartışma’

için Gül ve Erdoğan’ın isimlerinin öne çıkarılmasına tepk igösteren CHP lideri ‘Bu ülkede cumhurbaşkanlığı yapacak başka insan yok mu’ diye sordu.

Ali Açar/Cumhuriyet

İstanbul’daki yabancı medya mensuplarının temsilcileri ile bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 17 Aralık operasyonu kapsamında 60 kişi hakkında verilen takipsizlik kararını, “Toplumun beklediği şekilde sonuçlanmayacağını hepimiz biliyor ve görüyorduk. Dolayısı ile takipsizlik kararı verilmesini çok olağanüstü bir durum olarak görmüyorum. Deniz Feneri’ndeki gibi olayı soruşturanların yargılandığı bir süreci yaşıyoruz” sözleriyle değerlendirdi. 1 Mayıs’ta yaşanan müdahale görüntülerine yönelik de Kılıçdaroğlu, “Türkiye totaliter rejime doğru ağır ağır sürükleniyor. Dün (önceki gün) yaşanan olaylar bunun bir göstergesidir. Bunu dünya da biz de biliyoruz. Ancak buna karşı mücadele etmek de hepimizin görevi” diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün sabah Taksim’de bulunan Park Bosphorus Hotel’de uluslararası medya kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelerek Türkiye siyasetine ilişkin güncel meseleleri konuştu. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantıya CHP genel başkan yardımcıları Gürsel Tekin, Faruk Loğoğlu, Sezgin Tanrıkulu ile Şafak Paveykatıldı. Çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kemal Kılıçdaroğlu, bakan ve çocuklarının da adının karıştığı yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında gözaltına alınan 60 kişi hakkında takipsizlik kararı verilmesine ilişkin “Toplumun beklediği şekilde sonuçlanmayacağını hepimiz biliyoruz ve görüyoruz. Soruşturmayı yapan savcılar görevden alındı. Yargıçlar değiştirildi. Dolayısı ile takipsizlik kararı verilmesini çok olağanüstü bir durum olarak görmüyorum. Deniz Feneri olayında yolsuzluk yapanlar değil olayı soruşturanlar yargılandı. Şimdi de aynı süreci yeniden yaşıyoruz” dedi. 1 Mayıs’ta çıkan olaylar yüzünden insanlarda yılgınlık olduğu yönündeki soruya ise Kılıçdaroğlu, “Hiç kimsenin yılgınlığa ve umutsuzluğa kapılma lüksü yok. Demokrasi ve özgürlükler için toplumlar ağır bedeller ödemiştir. Türkiye’de rejim değiştirilmek isteniyor ve totaliter sisteme ağır ağır sürükleniyor. Dün (önceki gün)yaşanan olaylar bunun bir göstergesidir. Biz kaygı duyuyoruz bu konuda bütün dünya da kaygı duyuyor” diye yanıt verdi.

‘Siyaseten gerekenler yapılacak’

Kılıçdaroğlu, Balyoz davasında tutuklu bulunan Kurmay Albay Murat Özenalp’in cezaevinde ölümüne ilişkin olarak da, devletin cezaevindeki tutukluların sağlığından sorumlu olduğunu, siyaseten yapılması gereken adımları atacaklarını söyledi. Cumhurbaşkanlığı konusunda Abdullah Gül ile Recep Tayyip Erdoğan isimlerinin kamuoyunda tartışıldığının anımsatılması üzerine Kılıçdaroğlu, “Gül mü, Erdoğan mı cumhurbaşkanı olsun tartışması hayatımda duyduğum en saçma sapan şey. Bu ülkede cumhurbaşkanlığı yapacak başka insan yok mu? Putin modeli cumhurbaşkanlığı deniyor. Hani Türkiye ileri demokrasi olan ülkeydi” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin basın özgürlüğünde 17 sıra birden düşerek“özgür olmayan ülkeler” kategorisine alınmasını ise, “İnsanların bilgi edinme hakkı ellerinden alınıyor. Eğer bir ülkede özgürlük medyanın elinden alınıyorsa o toplum özgür değildir. Ona ilk tepkiyi vermesi gerekenler bu ülkenin aydınları ve üniversitelerdir. Eğer onlar sessizliklerini koruyorsa o zaman bu ülkede çok ciddi sorunumuz var demektir” sözleriyle değerlendirdi.