En değer verdiğim kişilik özellikleri
.
Ataol Behramoğlu / Okuduklarım İzlediklerim DüşündüklerimBir önceki yazımda en sevmediğim kişilik özelliklerini şöyle sıralamıştım:
Kabalık, kibir, yalancılık, iki yüzlülük, çıkarcılık…
Bunlara kuşkusuz çok sayıda daha başkaları da eklenebilir…
İnsan olarak kötü yanlarımızın listesi sonsuzca uzatılabilir….
Kendi adıma, en değer verdiğim kişilik özelliklerine gelince…
Doğal olarak, olumsuzların tersini sıralayacağım düşünülebilir…
Fakat öyle olmayacak…
Çünkü kabalığın tersi kibarlık, kibrin tersi alçakgönüllülük; yalancılığın tersi doğruluk, dürüstlük; çıkarcılık ve bencilliğin tersi özgecilik, kuşkusuz çok değer verilmesi gereken ve doğal olarak benim de çok değer verdiğim, zaten doğru dürüst insan olmanın olmazsa olmaz koşullarıdır.
Böyle olmakla birlikte ben en değer verdiğim kişilik özelliklerini neler olduğunu düşündüğümde ilk elde aklıma gelenleri şöyle sıralayacağım:
Cesaret, gözü peklik
Çok iyi, çok dürüst, çok kibar, çok özgeci bir insan, bütün bunlara karşın korkak biri olabilir.
Korkaklığın da türleri olsa gerek.
Kimi insanın kimliği, yaradılışı böyledir.
Başka türlü olmak elinden gelmez.
Bu nedenle de bu türden korkaklığı çok fazla eleştirmek hem anlamsız hem yararsızdır.
Çıkarları gereği korkak davranan kişi ise çıkarcı sınıflandırmasına glrerek en sevmediğim kişilik özelliklerine sahip olanların arasında yer alıyor…
Buna karşılık, ister doğuştan gelen, ister sonradan kazanılmış bir özellik olsun, cesaret en değer verdiğim kişilik özelliklerinin en ön sırasındadır.
Varoluşun, yaradılışın ve yaratışın özü bence cesarettir.
Cesaret, arayış ve merak demektir…
Soru sormaktır…
Sadece kendisi ve yakınları için değil, başkaları için de tehlikeyi göze alabilmektir.
İnsanın evrende varoluşu devam edecekse, bu öncelikle bu canlı türünün cesur, gözü pek bireyleri sayesinde olacak…
Çalışkanlık
Cesaretin yanı sıra en değer verdiğim kişilik özelliklerinin bir başkası da çalışkanlıktır.
Zekâ ve yetenek hiç kuşkusuz çok değerli insan özellikleri arasındadır.
Fakat her alanda başarıya yine de çalışkanlıkla ulaşılır.
Şimdi düşündüğümde, kötü kişilik özelliklerine sahip birinin de aynı zamanda çalışkan olabileceğini kabul ediyorum…
Böyle biri cesur da olabilir….
Bu gibi durumlarda da bu iki erdem kavram olarak değer yitirmeyecek, fakat insanlığın yararına kullanılabilecek bir maddi değerin
yanlış bir elde zararına kullanılması gibi, üzüntü konusu olacaklardır…
Bu örnekten yola çıkarak bir de genelleme yapılabilir:
Demek ki cesaret ve çalışkanlık başta olmak üzere bütün olumlu kişilik özellikleri; sadece kendimiz bakımından değil, bütün insanlarla ilişkimizde, bütün insanlığın yararı ve geleceği bakımından anlamlı ve önemlidir…