Emperyalizmin şarkısını söylemek

“Dört koldan saldırmak” derler ya! ABD’nin Venezüella’ya yaptığı tam da böyle bir şey. Bu petrol zengini ülkeye olan nefreti bitecek gibi değil ABD’nin. Ülke içinde kendisine yandaşlar buluyor, hainlerden birlikler oluşturup darbeler yapmaya çalışıyor, uluslararası alanda önünü kesecek her türlü yönteme başvuruyor.

Yakın zamanda açıklanan kimi belgelerde, özellikle Hugo Chavez hayattayken ABD’nin Venezüellalı Chavez karşıtı rock gruplarına fon sağladığı da ortaya çıktı. ABD’nin, Uluslararası Cumhuriyet Enstitüsü (UCE) ve Ulusal Demokrasi Enstitüsü (UDE) gibi CIA bağlantılı kuruluşlar aracılığıyla hem siyasi partilere hem de kimi sivil kurumlara finansman desteği verdiğini, muhalifleri eğittiğini biliyoruz. İşte bu kurumlar ülkedeki müzik gruplarına da el atmış meğer.

Chavez 2013'te, Castro 2016'da hayata veda etti.

NEREDE IRKÇI VARSA YANINDA

2011’de Venezüella rock grupları arasında ulusal bir yarışma düzenledi adı geçen kurumlar. Yarışmanın teması “Venezüellalı gençleri ifade özgürlüğünü savunmaya, ülkedeki demokrasinin durumu hakkında daha fazla düşünmeye teşvik etmek”ti. UCE ile UDE bu yarışmayı “Un Mundo Sin Mordaza” (SM) adlı Venezüella muhalif, sağcı, sözde sivil toplum kuruluşu ile birlikte gerçekleştirdi. ABD,  çıkarlarıyla uyumlu bir “demokrasi” vizyonuna sahip olduğunu söylediği SM’yi Venezüella demokrasisinin gerçek garantörlerinden biri olarak tanıtmayı pek seviyor.

ABD’nin yurtdışındaki siyasi-ekonomik çıkarlarını koruma amacıyla J. F. Kennedy zamanında kurulan bir dış politika kurumu var; adı ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (AUKA). 2007’den beri önce Chavez’i, şimdi de Maduro’yu “protesto” eden öğrenci gruplarıyla çalışıyor. “Binlerce genç öğrenci bu Hint görünümlü iktidardan dehşete kapılmış durumda. “Örgütlenmeleri için yardım ettik” diyor bir yöneticisi. İfadedeki ırkçı vurguya dikkat. Venezüella’ya “demokrasi” götürecek olan emperyal gücün zihin koridorlarında hâlâ ötekini yok sayan habis bir ur var. ABD’de siyah öldürmenin normalliği konusunda da bir fikir verir bu tabii.

HALK DÜŞMANI GRUP

Müzik gibi insanoğlu/kızının en muhteşem yeteneğini uğursuz işlere alet etmenin tek örneği değil Venezüella’da olan. ABD, Rusya’da da yönetime karşı Pussy Riot benzeri grupları finanse etmişti. Rusya yönetimi iyidir, kötüdür ayrı mesele... Müzik kitleleri harekete geçirir, ortak duygu oluşturur elbette. Bunu ABD’nin propaganda silahına dönüştürmesinden hicap duyar notalara düşkün olanlar.

ABD müzik gruplarını beslemekle Venezüella’da bir iktidar değişikliği olmayacağını tabii ki biliyor,  ama yönetime karşı marşlar, slogan dolu şarkılar üretmek yine de algı değişimi ya da dayatması için harika bir taktik. Mart 2008’de, ABD’nin eski Caracas Büyükelçisi Patrick Duddy “Venezüella’da ortamı etkilemek için” Savunma Bakanlığı’ndan finansman istemişti. Duddy’nin istekleri arasında “rock konserleri için” fon talebi de vardı.

Hangi müzik gruplarına destek oldu ABD Venezüella’da? SM, “Primatlar” adlı şarkılarıyla sözünü ettiğim yarışmada dereceye giren tanınmamış bir grup olan Antigravedad’ı önerdi ABD’ye. Grup, ülkede emekçi sınıflara karşı nefret dili kullanan ırkçı bir müzik topluluğu. Venezüellalılar ülkedeki suç örgütlerine “goriller” ya da “primatlar” adını takmış. Bu grup bu suç örgütlerini de savunuyor. Bir konserlerinde üzerinde goril fotoğrafı bulunan beyaz bir gömlekle sahneye çıkmışlardı. İktidara karşı olsun da kim olursa olsun onun destekçisi bu sözde “müzisyenler.” 

İşin tuhafı Venezüella elitleri, -ki bunlar ülkede yüzlerce yıl önce köleleştirilen Afrikalıların bugünkü torunlarına da “goril” diye hakaret ediyor- Chavez’e de goril derlerdi. Chavez yarı Afrikalı köklere sahipti, o nedenle ona takılan lakaplardan biri Zambo idi. Halk takmıştır, övgü amaçlıdır.

Venezüella’da “demokrasiyi” yerleştirmek için müzik gruplarını desteklerken bile Venezüella beyazının uğursuz “ırkçı” tarafına sesleniyor ABD. Ama rock isyandır, herkes öyle bilir. O nedenle ülkenin “kendi şarkılarına” sahip onlarca rock grubu var. Onlar da meydanda tabii.

Hiçbir çatışmaya benzemez notaların çatışması. “Her kalp kendi türküsünü söyler” derler ya. Kendi türküsünü, şarkısını, marşını söyleyen kazanacak, kuşku yok. Kardeş şarkıları da yanında bularak elbette. Çav Bella örneğin. Çav Bella, tüm direniş türkülerinin, şarkılarının, marşlarının “kardeşidir”. Nerede okunursa okunsun, camide, havrada, sinagogda direniş ve kardeşlik yayar sadece. Venezüella’da da öyle.

Emperyalizmin şarkısını söyleyenler, kendi cenaze marşlarını söylemiş olurlar, hatırlatırım. 

Tarihte örneği çoktur.