Emniyet'in Adnan Oktar örgütü raporunda çarpıcı detaylar
İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Adnan Oktar ve örgütüyle ilgili rapor hazırladı. Raporda örgütte ‘mehdi' olarak nitelendiren Adnan Oktar için ölenlerin ‘şehit' sayılacağı vurgusu yapıldığı kaydedildi.
cumhuriyet.com.trATATÜRKÇÜ OLDUĞUNU İDDİA ETTİ
Raporda Adnan Oktar suç örgütünün değişen dünya şartlarına adapte olan organize bir yapılanma olduğu ifade edildi. Örnek olarak ‘Bir dönem Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'e hakaretten cezaevine giren örgüt liderinin bir süre sonra koyu bir Atatürkçü olduğunu iddia ederek toplum karşısına çıktığı' belirtildi. Ayrıca yine bir dönem mason karşıtlığı ile tanınan Oktar'ın sonrasında ise topluma mason olduğu yönünde imaj çizdiği kaydedildi.
HAYALİ DÜNYA YARATMIŞ
Oktar'ın örgütüne yarar sağlamak amacıyla her kılığa girebileceği ve örgüt üyelerini kendi bünyesinde tutmak için hayali bir dünya yarattığı ifade edildi. Raporda Oktar'ın dünyadaki benzer yapılanmaları taklit ederek varlıklı, eğitimli ve bunalımlı gençleri kendine çekerek menfaat sağladığı vurgulandı.
CİNSEL İSTİSMAR RAPORDA
Raporda, kız çocuklarına yapılan cinsel istismara da değinildi. Örgüt içinde fiziksel ve ruhsal gelişimini tamamlamamış yaşı küçük çocuğun cinsel yönden istismar edildiği, yaşı büyük olan müşteki kadınların ise cinsel saldırılara maruz kaldıkları belirtildi. Hürriyetlerinden yoksun bırakılan bu kadınların yoğun cinsel saldırılarla köleleştirildiği, örgüte itaat edecek hale getirildiği vurgulandı. Bu ortamdan kurtulmak isteyen kişilere, tehdit ve şantaj yapıldığı, gerçek dışı montaj görüntülerinin internette yayıldığı ifade edildi.
"OKTAR İÇİN ÖLENLER ŞEHİT OLURMUŞ"
Çarpıcı ayrıntıların yer aldığı raporda, örgüt içinde Adnan Oktar için ölenlerin ‘şehit' olacağı vurgusu yapıldığı belirtildi. Rapora göre örgüt, dinler arası diyalog projesi paralelinde dinler kardeşliği ve İslam adına faaliyet gösteren görüntüsü veriyor. Örgüt lideri yani Adnan Oktar'a 'mehdi' vurgusu yapılarak bir dini otorite kuruluyor. Bu din otoritesi içinde, örgüt liderine sıkı sıkıya bağlı örgüt mensuplarının, lider adına gerekirse ölmeleri gerektiği anlatılıyor. Örgüt lideri için ölen kişilerin şehit olacağı yönünde telkinlerle yeni üyeleri yetiştirildikleri rapora girdi.
FARKLI HATLAR VE ÖNLEMLER
Raporda bahsedilen detaylardan biri de Oktar ve grubunun aldıkları önlemlerdi. Rapora göre, Oktar ve örgüt yöneticileri, sürekli farklı kişiler adına cep telefonu hattı kullandı. Bunu yeterli görmeyen örgüt, telefonda da şifreli konuşuyordu. Ayrıca örgüt, internet üzerinden takibi mümkün olmayan bazı yazılımlar aracılığıyla görüşmeler yapıyordu.
GİZLİ AJANLARLA BİR ARAYA GELMİŞ
Rapora göre Adnan Oktar bazı gizli ajanlarla görüştü. Raporda, Oktar ve grubunun, yabancı ülke milletvekilleri, din adamları, eski yabancı gizli servis ajanları ile bir araya geldikleri ve fikir paylaşımlarında bulundukları anlatılıyor. FETÖ/PDY çatı yöneticileri ile irtibatlı olduğunun bahsedildiği raporda, örgüt liderinin FETÖ mensuplarınca yapılan kumpas soruşturmalarında destek verdiği belirtiliyor.
MASAK ÇALIŞMASI
Raporda MASAK'ın Adnan Oktar ve grubuna yönelik yaptığı çalışmaları dikkat çekiyor. Örgütle iltisaklı şirketlerinin detaylı incelenmesinde, şirketlerin belli yıllarda ticari borçlarında ve banka kredilerinde sıçrama olduğu ancak akabinde bu şirketlerin ticari borçlarını ve banka kredilerini ödemedikleri elde edilen delillerle ortaya çıkıyor.
PARA NASIL AKLANIYOR?
Rapordaki MASAK'ın araştırmalarına göre örgütün mali yapısı ve paranın nasıl aklandığı şöyle anlatıldı:
İlk aşamada kandırılarak örgüte sokulan mali durumu yüksek örgüt elemanlarının mal varlıkları farklı sistemlerle örgüte aktarılıyor.
Örgüte aktarılan para kaynağı ile limited ve anonim şirketler kurularak, yasal olarak ticari süreç başlıyor.
Şirket, piyasada tanınır duruma gelip güven sağladıktan sonra çekilen kredilerle ve piyasaya borçlandırılıyor. Şirketten elde edilen gelirler, yine örgüt üyelerinin kişisel hesaplarına aktarılıyor. Sonra da şirket batırılıyor. Batırılan şirketlerin paraları örgütle iltisaklı herhangi bir ticari faaliyeti olmayan diğer şirket hesaplarına nakit şekilde yatırılıyor.
Bu şekilde piyasadan dolandırılan paralar, yurt dışındaki yine örgüt üyeleri tarafından kurulan paravan şirketlere offshore hesaplarla aktarılıyor. Ardından örgütle iltisaklı şirketlerin ihracatına ilişkinmiş gibi para tekrar yurda sokularak aklanıyor.