Emine Erdoğan: Eskiden Türkiye'nin yeri bilinmiyordu

8. Büyükelçiler Konferansı'nda konuşan Emine Erdoğan, "Eskiden Türkiye'nin yeri dahi bilinmeyen bir ülke" olduğunu söyledi.

DHA

Yurt dışında görev yapan kadın büyükelçiler ve büyükelçi eşlerine Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda bir yemek veren Emine Erdoğan, yaptığı konuşmada, “Uluslararası ilişkileri, bir menfaatler savaşı olmaktan çıkarıp, medeniyetimizin taşıyıcı unsuru haline getiriyoruz. Kurduğumuz bu ilişkilerin beni en mutlu eden yanı, gelişmekte olan ülkelere yaptığımız insani yardımlardır. Türkiye son on yıldır, büyüyen ekonomisinin gücünü, az gelişmiş ülkelerle paylaşıyor. Bu da ülkemize bereket getiriyor” dedi.

Emine Erdoğan, 8. Büyükelçiler Konferansı vesilesiyle Türkiye’de bulunan Büyükelçi eşlerine öğle yemeği verdi. Yemeğe, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun eşi Hülya Çavuşoğlu, kadın büyükelçiler ve 150'ye yakın büyükelçi eşi katıldı.

“BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZ, TERÖRE KARŞI EN GÜZEL CEVAP OLACAKTIR”

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleşen yemekte Emine Erdoğan konuşmasının başında dün Sultanahmet Meydanı’nda gerçekleşen terör saldırısını şiddetle kınadı. Emine Erdoğan, “Sultanahmet Meydanı’nda, tarihin kalbine yapılan bu saldırıyı insanlığa ve insanlık mirasına ihanet kabul ediyorum. Ülkemizin huzuruna kasteden bu tür girişimler amacına hiçbir zaman ulaşamayacak. Birlik ve beraberliğimiz, teröre karşı en güzel cevap olacaktır” dedi.

“İNSANİ DİPLOMASİ İLE ÇOK ÖZEL İLİŞKİLER GELİŞTİRDİK”

Dünyanın en geniş diplomatik ağlarından biri olan ve sayısı 234'e ulaşan Türkiye’nin dış temsilciliklerinin, geçen 10 yılda dünyada değişen Türkiye algısında olumlu rol oynadığını vurgulayan Emine Erdoğan, şunları söyledi: “Eskiden Türkiye, yeri dahi bilinmeyen bir ülkeyken, bugün sağlam şahsiyetiyle, kararlı dış politika hedefleriyle tanınan ve bilinen bir ülke hâline geldi. Afrika’dan Amerika’ya, uzak Asya’dan Avrupa’ya, ‘insani diplomasi’ ile çok özel ilişkiler geliştirdik. Gittiğimiz birçok ülkede, insanlarla artık gönül diliyle anlaşabiliyoruz. Uluslararası ilişkileri, bir menfaatler savaşı olmaktan çıkarıp, medeniyetimizin taşıyıcı unsuru haline getiriyoruz. Kurduğumuz bu ilişkilerin beni en mutlu eden yanı, gelişmekte olan ülkelere yaptığımız insani yardımlardır. Türkiye son on yıldır, büyüyen ekonomisinin gücünü, az gelişmiş ülkelerle paylaşıyor. Bu da ülkemize bereket getiriyor. Dış yardımda, 3.5 milyar dolarla dünyanın önde gelen ülkeleri arasındayız. Gayri safi millî hasıla bazında birinci sıradayız. Dünyanın en cömert ülkesi sıfatını taşımak hepimiz için gurur vesilesidir.” şeklinde konuştu.