Emin Özdemir'in ardından
Emin Özdemir dilimizi okşadı, sevdi, sözcüklerin vicdanı olduğunu kulaklarımıza fısıldadı ve söyleyecekleri tükenmeyen kitaplar yazdı.
Mavisel YenerO bir bilgeydi “Toplumsal vicdan susarsa, sözcüklerin vicdanı başkaldırır” diyerek isyanın sesi olmamızı istedi. Emeğin, sabrın, dilin, Cumhuriyet değerlerinin, umudun, özgürlüğün, insan onurunun ve çağdaşlığın bayrağını taşıdı hep. Sonsuzluğa giderken bile bizi bir kez daha “vicdan” üzerinde düşünmeye çağırdı. “Yazarlığıma bir şey diyemem ama iyi bir okur olduğumla övünebilirim” diyecek kadar da alçakgönüllüydü.
ÇOCUK YAZININDA EMİN ÖZDEMİR
2014’ün Ağustosu’nda bana yazdığı bir mektupta diyordu ki: “Sevgili Mavisel Yener,nicedir tedirgin günler yaşıyorum. Ülkenin üzerine çöken bu zehirli sis içime çökmüş sanki... Dünden beri daha da yoğunlaştı o sis. Törensel görüntüler, içi kof, yaldızlı sözler, geleceğe yönelik karanlık tasarımlar, inanır mısın, kan basıncımın düzenini bozdu. İşte böylesine karamsar, umutsuz, çiğnenmiş bir gül ezikliği içindeyim. Yazılarını okuyunca içimi kuşatan karanlığın giderek ağarmaya başladığını duyumsadım. Yaşlılıkta ruhun ibresi anlara göre değişiyor…” Özdemir’in ruhunun ibresi hep aydınlığı, bilimselliği, çağdaşlığı, vicdanı gösteriyordu aslında. Onun içine zaman zaman çöken sis, ortak kaygıların yansımasıydı.
Çocuklar için yazmanın ne denli önemli olduğunu konuşur, çocuk şiirinin derinliklerine inerdik bazen. Her şairin çocuk şiiri yazamayacağı konusunda değerli görüşleri vardı. Yetişkinler için yazdıklarını değerlendirmeye bu köşe yetmez. Çocuklar için yazdıklarıyla bir kez daha analım Özdemir’i.
Yarışmalar Kenti adlı romanının onda ayrı bir yeri vardı. Bu kitapta, çocukları edebiyatın sonsuz topraklarına davet etmişti. Özdemir’in çok sevdiği Ayvalık rüzgârına, gül, çadır çiçeği, erguvan, hanımeli el sallıyordu sayfalardan. Onlar, Erdem’in dedesinin yazlığının bahçesini süslemekle kalmıyor, Erdem’e esin kaynağı da oluyordu. Dedesi, roman kahramanı Erdem’e sarı gülün masalını anlatırken o dedenin Özdemir olduğunu, çocukların kulağına “Düşçü! Düşçü!” diye seslendiğini biliyorduk. Yaratıcılığın yansıması olan bu sesin, yalnızca düşler kuran, yazmayı seven çocuklar tarafından duyulabildiğini biliyor musunuz? Yaratıcılığın sesi, Erdem’i seçtiğine göre, onun da yazar olmak istediğini söylemeye gerek yok! Ses Erdem’i, büyük bir kente, Yarışmalar Kenti’ne davet etti. Orada, bin bir renkli düş kelebeği, Erdem’i ve diğer yaratıcı çocukları bekliyordu. Okurlar da imgelem evrenine adım atsınlar istiyordu Özdemir.
DİL İLE İLGİLENİLSİN…
“Yarışmalar Kenti’ne onlarca yarışma koydum, sence bunun nedeni ne olabilir?” diye sormuştu bana. Tıpkı roman kahramanı Erdem gibi Emin Özdemir de sorular sormayı çok sever, yanıtları vermenizi sabırla beklerdi. Erdem’in Yarışmalar Kenti’ndeki bir başka durağının, yazar olmak isteyen çocuklar için hazırlanan Yazma Evi olması her yaşta okura esin vermiyor mu?
Emin Özdemir, Yarışmalar Kenti’nde öykü yazmaları için çocuklara verilen yedi günün sonunda öyküleri okumaları için bakın seçici kurulu kimlerden oluşturur: Gülten Dayıoğlu, Fatih Erdoğan, Mavisel Yener, Aytül Akal, Sevim Ak, Prof. Dr. Ali Gültekin. Erdem, tutkulu bir okur olduğu için hemen hepsini tanır, kitaplarının isimlerini bilir. Gülten Dayıoğlu’ndan imzalı kitabı bile vardır.
Özdemir, başka yazarların yüreğine, kitaplarına yolculuk etmeyi seven, bunu yapıtlarına yansıtan bir yazar. İnsan Yüreğine Yolculuk adlı kitabında, Kurmaca Kişiler Kenti’nde, Sözcüklerin Vicdanı’nı ve diğer kitaplarında onlarca yazarla tanıştırır okurunu.
Yarışmalar Kenti, Özdemir’in yetişkinler için kaleme aldığı Kurmaca Kişiler Kenti ile yakın akraba. Kurmaca Kişiler Kenti ile Yarışmalar Kenti arasındaki ilişkiyi çözmek, üstüne düşünmek, değerlendirme yapmak isteyen akademisyenlerin dikkatini çekmek isterim.
Kitapta anılan romanlar, yazarlar, roman karakterleri çocukları paralel okumalara davet ederken yepyeni keşif yolculuklarına çıkarır. Elbette çocuk okur “paralel okumalar yapayım” diyerek değil, merak ettiği için gerçekleştirecektir bu eylemi.
Türkçemizin aydınlık yüzü Özdemir’in kaleme aldığı diğer çocuk kitapları Mutlu Kentin Yöneticisi, Ölümsüzlük Gezegeni ile her öyküsü bir atasözüne dayanan Yalnızlığı Seven Kırlangıç’ın ortak özelliği, çocukları edebiyatın kurmaca bahçesine davet eden, yazının gücünü, soluğunu duyumsatan yapıtlar olması. Özdemir, yetkin anlatımı sayesinde, yazınsal sözcükleri dayatmacı birer hayalet gibi tıkıştırmaz metinlere. Tam tersine, bu sözcükler gülümser okura. Çocuklar ile gençlerin dile bir başka merakla yaklaşmasını sağlar. Dil okşansın, sevilsin, ilgilenilsin ister.
“DÜŞÇÜ! DÜŞÇÜ!”
Ortaöğretim, lise ve üniversite öğrencileri için değerli başvuru kaynağı olacak kitaplar da yazan Özdemir’in, bu kitaplarını incelemek onun dile ve çağdaşlaşmaya bakışını sergilemesi açısından önemli. Yazmak Sanatı (Fom Kitap) bunlardan biri. Özdemir’in can dostu sevgideğer yazar Adnan Binyazar ile birlikte kaleme aldığı kitabın ilk bölümü “Yazma Gereksinimi” başlığını taşır. İlerleyen sayfalarda yazma gereksiniminin sadece kişisel bir gereksinim olmadığını aynı zamanda toplumsal bir zorunluk da olduğu gösterilir.
Onun kitaplarını okurken bir fısıltı duyacağız: “Düşçü! Düşçü!” Özdemir, söyleyecekleri tükenmeyen kitaplar yazdı. En başarılı düşçülerin çocuklar, biliminsanları ve sanatçılar olduğunu söyledi. Özdemir, edebiyat haritamıza kazınacak nice yapıt armağan etti, onları gençlere ve çocuklara okutmak hepimizin görevi.
S.Kudret Aksal’ın dizelerini Sözcüklerin Vicdanı’na almıştı Emin Özdemir. Bu yazıyı dizeler bitirsin: “Ne tuhaf ömrümün sonuna kadar/ Kelimelerle yaşamam/ Ağaçtan çok ağaç sözünü/ Denizden çok deniz sözünü sevmem.”
Yarışmalar Kenti / Emin Özdemir / Resimleyen: Murat Sayın / Bilgi Yayınevi / 180 s. / 2014 / 9 +
Yazmak Sanatı / Emin Özdemir / Adnan Binyazar / Fom Kitap / 2016 / 192 s. / 15 +
Mutlu Kentin Yöneticisi / Emin Özdemir / Resimleyen: Ferit Avcı / Kök Yayıncılık / 2005 / 136 s. / 9 +
Ölümsüzlük Gezegeni / Emin Özdemir / Resimleyen: Ferit Avcı / Kök Yayıncılık / 2008 / 184 s. / 8 +
Yalnızlığı Seven Kırlangıç / Emin Özdemir / Resimleyen: Ferit Avcı / Kök Yayıncılık / 2007 / 120 s. / 7 +