Emekli Tuğamiral Ertürk: Askerler ölüme gönderiliyor
Emekli Tuğamiral Türker Ertürk, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yaptığı yoğun sevkıyat ve operasyonu Cumhuriyet’e değerlendirdi.
Hüseyin HayatseverEmekli Tuğamiral Türker Ertürk, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yaptığı yoğun sevkıyat ve operasyonu Cumhuriyet’e değerlendirdi. Ertürk, “Mehmetçik bu koşullarda ölüme gönderiliyor. Çünkü bir yere konuşlandırmak için asker gönderiliyorsa hava sahasının kontrolüne, intikal sırasında da yakın hava desteğine ihtiyaç vardır. Aksi, askerlerimizi ölüme göndermek demektir. Bu koşullarda oraya asker gönderilerek acaba askerlerin orada şehit olmasıyla Türkiye’de kamuoyu desteği mi yaratılmaya çalışılıyor sorusu akla geliyor. Asker gerekirse ölür tabii ki, ancak ülkenin güvenliği ve çıkarları için ölür” dedi.
‘ABD, TÜRKİYE’Yİ KULLANMAYA ÇALIŞIYOR’
İdlib’de bir “vekâlet savaşı” sürdürüldüğüne dikkat çeken Ertürk, “Ancak iktidar kime vekil olduğunun farkında değil. İdlib’de ABD Türkiye’yi söylem düzeyinde destekliyor, çünkü Suriye’de Türkiye’yi vekil güç olarak kullanmaya çalışıyorlar” diye konuştu. Barış Pınarı Harekâtı başlatıldığında ABD’nin Türkiye’ye harekâtı durdurması için baskı yaptığını, ancak İdlib’de destek verdiğine dikkat çeken Ertürk, “Bu bile bu konunun anlaşılması için yeterlidir. ABD, İdlib’de Türkiye’yi söylemsel olarak destekler, fakat Rusya’yla çatışma yaratacak somut bir destek vermez, vermiyor” ifadelerini kullandı.
‘NATO’DAN DESTEK BEKLENMEMELİ’
İdlib için NATO’dan istenen desteğin de sonuçsuz kalacağını söyleyen Ertürk, “NATO’nun buraya gelmesi için 5. maddesi çalışmaz, çünkü Türkiye’nin topraklarına bir saldırı yok. Öte yandan NATO’da tüm kararlar oybirliğiyle alınıyor, Rusya’yla çatışma istemeyen birçok NATO üyesi var, buradan böyle bir karar çıkması da beklenemez” dedi. Türkiye’nin çıkarlarının askerlerini İdlib’den çekmeyi gerektirdiğini söyleyen Ertürk, “Böyle bir adım atılırsa Türkiye, ahlaki ve meşru zemine gelmiş olur. Fakat maalesef iktidar hâlâ İhvancı ideoloji peşinde koşuyor ve öyle bir yere geldik ki Türkiye’nin çıkarları ve güvenliğiyle iktidarın çıkarları ve bekası çatışıyor. İktidarın yapmak istedikleri, Türkiye’nin çıkarları ve güvenliğiyle çatışıyor” dedi.
‘GÜCE DAYALI DIŞ POLİTİKA’
Emekli Büyükelçi Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı da İdlib’de izlenen dış politikanın sonuçsuz kaldığını belirtirken ABD’nin İdlib için Rusya’yla karşı karşıya gelmeyeceğini söyledi. Pazarcı, “ABD de Rusya da kendi ulusal çıkarlarının hesabını yapıyorlar, bizi de ona ikna etmeye çalışıyorlar” diye konuştu.
Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtlarında “YPG koridorunu engelleme” amacı olduğunu kaydeden Pazarcı, “Bu da Türkiye’nin güvenliği bakımından haklı bir politikaydı. Ama şu anda izlenen politikanın böyle bir yönü olduğu çok şüpheli. İdlib’de izlenen politika, Suriye krizinin başlangıcından bu yana Esad’ı dışlayıp Suriye’de belirli gruplara yakınlık çerçevesinde izlenen Suriye karşıtı dış politikanın bir sonucu. Bundan sonra güç politikasından ziyade uzlaşmaya yönelik birtakım çözümler aramak daha akıllıca olacaktır” değerlendirmesini yaptı.